Programda deprem bölgesinde arama kurtarma ve yardım faaliyetlerine katılan İHH ekiplerinin görüşlerine de yer verilerek 11 ili içine alan deprem afetinin tahribatı ve sonuçları birinci elden salondakilere aktarıldı.
İHH Samsun Şube Başkanı Mustafa Yeşil’in sunumuyla gerçekleştirilen Deprem Dayanışma Gecesi’nde geliri depremzedelere ulaştırılmak üzere açık arttırma ve çekiliş de yapıldı.
Gecede konuşan İHH Samsun Şube Başkanı Mustafa Yeşil, “Bu necip Millet Malazgirtte, Mohaçda, İstanbulun fethinde, kurtuluş savaşında, Çanakkalede, 15 Temmuzda nasıl tek bir yumruk olmayı başardıysa acılarımızın ağıtlarımızın gözyaşlarımızın ortak olduğu bu zorlu günde de asaletini kimliğini duruşunu göstermiş ve tek vücut olmayı başarmıştır” diyerek şöyle devam etti;
AZİZ MİLLETİMİZİN BİRLİK VE BERABERLİĞİ KIRILMADI
“Rabbimizin inayetiyle hiç bir zorluk hiç bir darlık bizi bölmeye parçalamaya muktedir olamamış, kardeşliğimizi, birlik beraberlik ruhumuzu oluşturan fay hatlarının kırılmasına bu aziz millet müsade etmemiştir.
Bizler; kim var denildiğinde sağına soluna bakmadan, yapılması gereken işi ibadet aşkıyla vazife edinip Allah'ın rızasını kazanmak için çalışan iyilik sevdalılarıyız.
Bizler; 1994 yılında Sırp zulmüne maruz kalan Bosna'daki müslüman kardeşlerimizin yanındaydık.
Bizler; 2005 yılında dünyayı kan gölüne çevirmek isteyen siyonist İsrail'e karşı El- Aksa intifadasını başlatan Filistin'li kardeşlerimizin yanındaydık.
Bizler; 2010 yılında Haiti'de deprem gerçeği ile yüzleşen kardeşlerimizin yanındaydık.
Bizler; 2020 yılında sel afetine maruz kalan Bangladeş'li kardeşlerimizin yanındaydık.
Bizler son 30 yıldır kuraklıklık, iç savaş, gıda sorunu, su sorunu ile boğuşan Yemenli kardeşlerimizin yanındaydık.
Bizler 2012 yılında budistlerin katliamına uğrayan Arakanlı mazlumların yanındaydık.
Bizler son 30 yıldır savaşla, açlıkla, kıtlıkla emperyal işgal güçleriyle boğuşan ve binlerce yavrumuzun yetim kaldığı Afganistanın yanındaydık.
Bizler son 20 yılda yaşadığı üç büyük deprem ve 4 sel felaketiyle acıya boğulan Pakistanlı kardeşlerimizin yanındaydık.
Bizler yıllardır kuraklığın pençesinde sefaleti yaşayan Somalinin yanındaydık.
Bizler on yıllar boyunca sömürünün altında ezilip yoklukla imtihan olan Çadlı kardeşlerimizin yanındaydık.
Bizler 2013 yılında büyük bir sel afeti yaşayan Sudanlı kardeşlerimizin yanındaydık.
Bizler Siyonist İsrail zulmüne karşı ablukayı yarmak için 2010 yılında Mavi Marmara’daydık.
Bizler 2016 yılında Halep’teki katliamlara dur demek ve bir insani yardım koridoru açmak için Halep’e yol açın konvoyundaydık.
Bizler 2019 yılında sel afetiyle yıkımı yaşayan Nijerdeydik.
Bizler 2022 yılında savaşın acı yüzüyle tanışan Ukraynadaydık.
Bizler 2011 yılında deprem yıkımını yaşayan Vandaydık.
Bizler 2020 yılında deprem gerçeği ile sarsılan İzmirdeydik.
Bizler 2021 yılında sel afeti yaşayan Rize’de, Orman Yangınlarını yaşayan Akdeniz'de, göç felaketi ile yüzleşen Kamerun’da, sel ile boğuşan Irakta, rai tayfunu ile büyük bir yıkım yaşayan Filipinlerde, yanardağ patlamasıyla sarsılan Endonezya’daydık.
Bizler 2022 yılında sel afetini yaşayan komşularımız Kastamonu ve Sinop'un yanındaydık.
Bizler sizlerin sayesinde, sizlerin destekleriyle, sizlerden aldığımız güç ile nerede bir mazlum, mağdur ihtiyaç saHİBİ var ise oradaydık.
NEREDE BİR AH DUYULDUYSA HEMEN ORAYA KOŞTUK
Sadece ve sadece bağışçılarının gönüllülerinin destekleriyle bugünlere gelen bu teşkilat 30 yıldır Samsunumuzda, Türkiyemizde ve 123 ülkede Ramazan organizasyonları gerçekleştiriyor.
Yine aynı şekilde hem Türkiyemizde hem 123 ülkede Kurban çalışmaları yapıyor ve binlerce kardeşimize umut oluyor.
İyiliği yeryüzüne hakim kılmak için çaba sarfeden bu teşkilat hem Samsunumuzda yüzlerce, türkiyemizde binlerce, 70'e yakın ülkede on binlerce yetim kardeşimiz duasını alıyor. Elhamdulillah. Rabbimizin hamdediyoruz. Bu teşkilatın bir neferi bir gönüllüsü bir ferdi olduğumuz için Rabbimize binlerce kez şükrediyoruz.
Hepimizin bildiği gibi ülkemiz birden çok deprem kuşağının içerisinde yer alıyor. Ve maalesef bugünlerde her zamankinden daha çok deprem gerçeği ile karşı karşıyayız.
Son olarak 6 Şubatta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler hepimizin yüreğini dağladı. Bu vesile ile vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum.
Dünyanın yaşadığı her acıda olduğu gibi bu acıda da teşkilatımız tek bir yürek tek bir vücut haline gelerek bütün imkanlarıyla seferber oldu.
6 şubat sabahı saat 5 sularında deprem haberini alır almaz hemen sosyal medyamız üzerinden, vatsap gurupları üzerinden, telefon aramaları ile kendi adımıza süreci yönetmeye başladık.
Tabi sürecin hemen başında genel başkanımız Bülent Yıldırım ağabeyimiz yola koyuldu ve deprem bölgesine giderken o aracın içerisinden tüm Türkiye'ye bir çağrısı oldu.
Tabi bu çağrı öncesinde biz süreci arama kurtarma, insani yardım, lojistik destek, psikososyal destek olmak üzere 4 aşamalı olarak planlayıp Afet Koordinasyon merkezimizi aktif hale getirmiştik.
Arama Kurtarma ekibimiz de Niğde'den eğitimden hemen o sabah yeni gelmiş olmasına rağmen anında tekrar toparlanıp malzemelerini yüklenerek saat 08:30 gibi yola koyuldu.
İnsani yardım sürecini de hızlandırmak için yönetim kurulu üyemiz Metin Aktürk abimiz yardım çağrısında bulundu.
Bizler merkezde bu çalışmanın startını vermişken ilçe başkanlarımızın bir kısmı deprem bölgesindeki çalışmalara destek vermek için bölgeye doğru harekete geçti bir kısmı da kendi ilçelerinde aynı şekilde insani yardım faaliyetlerini organize etti.
YABANCI ÖĞRENCİLER DE GECE GÜNDÜZ DESTEK VERDİ
Bizler nasıl tek yürek olduysak şehrimizde okuyan misafir öğrenci kardeşlerimiz Udef'li kardeşlerimiz de bizlere gece gündüz demeden yardımcı oldular.
Bütün arkadaşlarımızla birlikte teyakkuz halinde bir taraftan Arama Kurtarma faaliyetleri bir taraftan Samsun'daki yardım faaliyetlerinin organizasyonu diğer taraftan deprem bölgesine Lojistik destek sağlanması bir yandan psikososyal destek süreçlerini koordineli bir şekilde organize etmeye başladık.
Genel merkezimiz tarafından Malatyaya yönlendirilen Arama kurtarma ekiplerimiz orada gerçekten tek bir kişiye dahi canlı ulaşmak için çok büyük çaba sarfettiler.
Tabi tüm Türkiye'nin tek yürek olduğu bu depremde İHH'mızın kurulduğu ilk günden bugüne din dil ırk mezhep ve benzeri hiç bir ayrım yapmaksızın mazlumun, mağdurun, ihtiyacı olan herkesin yardımına koştuğunu biz sayfalarca yazsak saatlerce anlatsak bununla ilgili yüzlerce konferans versek bunu seslerini duyurmak için şarkı söyleyen ailemiz kadar etkili anlatamazdık.
Evet insan gerçekten bir yandan duygulanıyor diğer yandan da gurur duyuyor.
BÜTÜN TEŞKİLAT OLARAK TEK YÜREK OLDUK
Elbette işin bir aşaması da Lojistik Destek aşaması. O aşamada deprem bölgesinde görev yapan kardeşlerimiz oldu. Halen daha bölgede görev yapan kardeşlerimiz var.
Evet Allah razı olsun. Nasıl tüm Türkiye bu felaket karşısında tek yürek olduysa bizler de tüm teşkilat olarak tek yürek olduk.
Bölgeye giden ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız, yetim komisyonumuz, teşkilat mensuplarımız bu çabayı ortaya koyarken elbetteki bağış yapmanın dışında bizler de bölgedeki çalışmalara katkı sunmak istiyoruz diyen gönüllülerimiz, Esnaf kardeşlerimiz oldu. Onların da bölgeyle koordinasyonunu ve entegrasyonunu sağladık. Onların da çok önemli şahitlikleri oldu.
Allah razı olsun. Tüm bu şahitlikler çok önemli. Milletimizin ne kadar aziz bir millet olduğunu bir kez daha gördük yaşadık.
Allah her bir kardeşimizden razı olsun. Paranın geçer akçe olmadığı yerde tek geçer akçe iyiliktir.
Tüm kardeşlerimiz gücü nispetinde kimi bağış yaparak kimi bağış toplayarak kimi eşya taşıyarak kimi koli taşıyarak kimi enkazdan canlı kurtararak kimi paketleme yaparak kimi tasnif yaparak kimi yardım dağıtarak kimi çocuklarımızı yalnız bırakmayarak kimi psikososyal destek sağlayarak sürecin içerisinde oldu ve elinden geleni Allah rızası için yaptı.
