Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 20-11-2020 07:25   Güncelleme : 20-11-2020 07:25

İlahiyat Fakültelerinin Kalitesini Yükseltmeliyiz!

İlahiyat Fakültelerinin Kalitesini Yükseltmeliyiz!

Elbette ki tüm fakültelerin direk ya da dolaylı olarak insan hayatına katkısı vardır. Kimisi maddeten kimisi de manen insanlığa hizmet ediyor, ama İlahiyat fakültesi, İslami ilimler fakültesi, Din Kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenliği hayatımızın her aşamasında yaşantımızla birebir alakalıdır.

Bundan dolayıdır ki bilen bilmeyen İlahiyat Fakülteleri hakkında konuşuyor, kimisi ilahiyat üzerinden din ile kavga ederken, kimisi de kaliteli eleman yetişmiyor diye dert yanıyor.

Birkaç yıl önce 5.Din Şurası’na katılmıştım, zamanın Meclis Başkanı Cemil Çiçek söz alınca şu manidar bir ifadeyi kullanmıştı: “Hocalarım! Ülkenin kalbur üstü din adamlarısınız, İslam’ın özüne sahip çıkın bu din şuraları beş yılda bir yapılıyor, bu devirde beş yıl çok uzun bir süre mümkünse iki yılda bir, ya da her yıl yapın. Maalesef Çin malı gibi İlahiyatçılar türedi, konserve çeşidi kadar İslam çıktı, Müslümanları kafasını karıştırıyorlar. Yazık günah, bu dini bu kadar sahipsiz bırakma lüksümüz olmamalıdır.” mealinde bir konuşma yaptı.

Düşünüyorum haksız da değil, bir defa ilahiyat fakültesinin programında yer alan dersler yeterince maneviyatı besleyici dersler değildir, öyle ki ilahiyatçıya dahi yetecek kadar yetiştirici nitelik taşımıyor.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN