Orta çağda Batı kültür hayatlarında oldukça karanlık bir dönem yaşarken Doğu, Harezmî, Farabî, Birunî ve İbn-i Sina gibi büyük Türk bilim ve ilim insanlarının tesirleri altında oldukça parlak bir ilmî hayat yaşanmıştır.
İbn-i Sinâ, cerrahi tedavinin sağlıklı olarak yürütülebilmesi için anatomi üzerine dikkatleri çekmeye çalışmış, o zamanlar tecrübesizlikten dolayı az kullanılan cerrahi tedavi ile ilgili çalışmalar yapmış ve ameliyatlarda kullanılan alet ve cihazların nasıl kullanılacağı ile ilgili literatüre geçen tavsiyelerde bulunmuştur.
İbn-i Sînâ, zamanında insan gözüyle ilgilenmiş, göz ve ışın kuramı üzerinde durarak, üst göz kapağının dışa dönmesi, sürekli beyaz renge veya kışın kara bakmaktan meydana gelen “kar körlüğü” gibi daha önce araştırılmamış bu hastalıklarla ilgili makaleler yazmıştır.