Yılmaz yayınladığı basın açıklamasında,
“ÇED gerekli değildir adı altında izin verilen Biyokütle Enerji Santralleri yenilebilir enerji diye tarif edilse de termik santrallerin, çevreye verdiği zarar gibi zarar vermektedir” diyerek şöyle devam etti;
Termik santrallerde kömür yakılıp, kömürün zararlı maddeleri çevreyi etkilerken, biyokütle enerji santrallerinde ise biyokütle diye tarif ettiğimiz ağaçların kökleri, mısır sapı, fındık kabuğu, zürüfu gibi ürünlerin yakılması sonucunda enerji sağlanmakta, biyokütlelerin zararlı maddeleri çevreyi ve insan sağlığını etkilemektedir.
Biyokütle Enerji Santrali tanıtım dosyasında 36.sayfasında Biyokütlenin yakılması sonucu, atmosfere atılacak başlıca kirleticiler partikül maddeler (PM), azotoksitler (NOx), kükürtdioksit (SO2) ve karbonmonoksit (CO) olacaktır, diyerek zaten çevreye etkisi olacağını açıkça belirtmiştir.
Proje tanıtım dosyasının 20. sayfasında inşaat aşamasında 80 kişi, işletme aşamasında ise 45 kişi çalıştırılacağı belirtilmiştir. Basını bilgilendirmede ise yatırımda 250 kişi, işletme zamanında 100 kişi istihdam yapılacağı, tanıtım dosyasında olmamasına rağmen 50 kadın işçinin seralarda çalışacağını belirterek kamuoyonu etkilemeye çalışması düşündürücüdür.
Biyokütle Enerji santralleri Avrupa’da yıllardır kullanılmakta olduğu savunması yapılmaktadır. Avrupa’da bu tür tesislerin çevreye ve insan sağlığına etkisi, araştırmalarının ortaya çıkarttığı bir gerçek var ki tesislerin çevreye ve halk sağlığına zarar verdiğini gösteriyor.
Yazılı ve sosyal medyada çıkan haberlerden sonra Biyokütle Enerji Santralı yapımcılarından OLTAN enerjinin kamuoyuna bilgi vermesi sevindirici olmakla beraber yeterli değildir. Bu tesisin 4-5 yıl içinde zararları hissedilmeye başlanılacak, Çarşamba ovasına ve insan sağlığına zarar verecektir.
Karadeniz Doğa Koruma Federasyonu ve Samsun STK örgütleri samsunda yapılan hiçbir yatırımın karşısında değildir, hatta destekçisidir.
OLTAN VE KÖLEOĞLU ELEKTRİK VE ENERJİ ÜRETİMİ TİC. A.Ş. ye diyoruz ki; madem bu yatırım çok çevreci, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) ve SED (Sağlık etki Değerlendirmesi) raporlarınızı gün kaybetmeden hazırlayınız, yok biz hazırlayamayız derseniz sizin de istediğiniz akademisyenlerinde olması kaydıyla, Samsun valiliğinin bünyesinde komisyon kurulması için başvuralım.
19 Mayıs Üniversitesi, Tarım İl Müdürlüğü gibi kurumlardan, STK’lardan temsilcilerin olduğu komisyonda bu tesisin çevre ve insan sağlığına etkileri ne olacak bilimsel olarak araştırılsın, raporlar samsun kamuoyu ile paylaşılsın.
Samsun kamuoyunu bir kez daha uyarma gereği hissediyoruz. İlerde bizlere demeyin ki, bizleri neden uyarmadınız.
Bu tesis insan sağlığına, Çarşamba ovasının toprağına, suyuna, tarım ürünlerine zarar verecektir. Takdir Samsun halkınındır.
