Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 03-03-2021 08:06   Güncelleme : 03-03-2021 08:06

Kariyer Planlaması…

Kariyer Planlaması…

Cumhurbaşkanlığının tensipleriyle tüm üniversitelerimizin lisans ve ön lisan programlarına bir saatlik zorunlu “Kariyer Planlaması” dersi konuldu.

Bu mahiyetteki bir dersin çocuklarımızın eğitim hayatında yer almasının elzem olduğunu düşünenlerdenim. Çocuklarımızın ilgilerine, becerilerine, fıtratlarına uygun olan mesleklere yönlendirilmesi, bunlara uygun eğitim alternatiflerinin ilkokuldan itibaren verilmesi kanaatindeyim. Bütün öğrencilerin aynı standarda bağlanması, aynı müfredata tabi tutulması pek çok dehanın arada kaybolup gitmesine sebep olduğunu düşünenlerdenim. Albert Einstein’in meşhur hikâyesi olan ilk mektepte geri zekâlı muamelesi görmesi bu konuyu anlatması bakımından çarpıcı bir örnektir. Lakin ta Einstein’e kadar gitmeye gerek yok geçen gün Doğuda bir ilimizde henüz ilkokul çağındaki bir çocuğumuzda müthiş bir müzik kulağı, bu minvalde bir yeteneği olduğu keşfedildiği haberi televizyonda dolaşıyordu. Ya keşfedilemeyenler… Kanaatimce meseleye “Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz…” anlayışı içinde bakmak gerekiyor.

Bizde garip bir kariyer ve iş anlayışı var. Güdümlenmiş. Geçen gün üniversiteyi aynı dönem okuduğum bir arkadaşımla; üniversite yıllarından, sınıf arkadaşlarımızdan, ortak hatırlarımızdan konuşuyorduk mevzumuz “kim nerede ne iş yapıyor” şeklinde kariyer meselesine geldi. Arkadaşım pek keyifliydi, henüz 15 gün önce akademik doktor olmuştu, sözü kendine getirdi. Bu süreci geçmek onun için kolay olmamıştı.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN