İnsanlık ve İslam Alemi'nde can yakan ve “ilk olarak kalpte hissedilen darbe”ler ile (Bediüzzaman) sarsıntıya uğratıldığı bir hakikattır. Pek çok ülkede türlü ayak oyunları ile insanların irade ve huzurları ortadan kaldırıldı. Katliamlarla da karşılaşıldı.
Bunlardan en yakın misal Mısır. Biraz daha uzak olanları Arakan, Filistin, Gazze, Doğu Türkistan ; daha uzak olanlarıysa Kırım, Çeçenistan,Cubuti, Afganistan ve Özbekistan… Misalleri çoğaltmak mümkün.
Geçen gün ilçemdeki bütün sivil toplum kuruluşlarınca yapılan basın açıklamasını takip ve müdahil olmak için Ulucamide idim. Açıklanan bildirideki dikkatimi çeken bazı ifadeleri paylaşmak istiyorum ve daha sonra bir meseleye temas etmek istiyorum.
“Mısır’da halkın tercihine, iradesine yönelik darbeyi ve darbeyi (müspetçe, silah kullanmadan) protesto eden Mısır halkına karşı katliam yapan darbecileri şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Bizler “Mısır’da yaşananlar bizi ilgilendirmez.” demiyor ve tüm hürriyet yanlıları ile Müslümanların dikkatini bu katliama çekmek istiyoruz. Mısır’da sadece özgürlük isteyenlerin üzerine ateş açılmıştır- hala da açılmaya devam edilmektedir. Yapılan katliam ve açılan bu ateşle sadece Mısır halkı değil insanlık da ölmüştür.