Fikir
Giriş Tarihi : 27-09-2020 05:30   Güncelleme : 27-09-2020 05:30

Kırsal Kesimde Sorunlar ve Çözüm Önerileri – II

Kırsal kesimde üretim artışı ve sürekliliğini sağlayarak aşırı fiyat artışlarının önüne geçmek için öncelikle kırsal nüfusumuzu kırda tutmamız gerektiğini daha önce yazmıştım. Bu yazımda ise bunun yollarından birinin “aylık sabit gelir ihtiyacı” ile olan ilişkisinden bahsetmek istiyorum

Kırsal Kesimde Sorunlar ve Çözüm Önerileri – II

Eskiden kırsal hayat farklıydı. Yakın çevremizden tütün örneğini verecek olursak vatandaş bir yıl boyunca toprağını işler, ailece gece gündüz çalışır tütün yapardı. Bir yıllık emeğin karşılığı ise tütün piyasası açılıp ödemeler başladığında eline geçerdi. Bu parayla biriken borçlarını verir, ihtiyacı olan şeyleri alır, kalan parasını gelecek aylar için idareli kullanmak üzere saklar, hayat diğer sezona kadar aynı şekilde devam ederdi. Yani gelir aylık değil, yıllıktı.

Fakat hayat şimdi öyle değil. Köyde yine tütün de ekseniz aylık sabit giderleriniz var. Elektrik, telefon, internet, aylık banka faizi, muhtelif alışverişler için sair taksitler olmak üzere hepsi için her ay belli miktar ödeme gerekmektedir. Günümüzde bu aylık sabit ödemeler için köylümüzün eline aylık sabit bir gelirin geçmesi gerekmektedir. Eskiden olduğu gibi artık veresiye defteri yok, yıllık borç kapama yok. Her ay nakit para lazım ve bu para bir gün gecikse bile faiz işliyor.

Hali hazırda köylümüz (herhangi bir yerden herhangi bir şekilde) belli bir maaşı yoksa aylık ödemeleri yapamaz. Bu durumda köylümüzün, toplamda yıllık geliri şehirdeki asgari ücretli birinden daha fazla olsa da, bu gelirin garantisi yoktur ve aylık dilimleri belli değildir. Bu durumda kırsal nüfusumuz aylık sabit gelir arayışına girmekte, köyü bırakıp şehrin yolunu tutmaktadır.

Bunu önlemek için neler yapılabilir?

- Muhtarlık seçimleri yeniden gözden geçirilmelidir. İşlevlerini yitirdiği için kentlerdeki muhtarlıklar kaldırılmalı, bunun yerine kırsal alandakiler güçlendirilmelidir. Sadece muhtara değil, ihtiyar heyeti üyelerine de yine 500 lira gibi bir maaş ve ayrıca sigorta prim desteği verilmelidir.

- Muhtarlık ve ihtiyar heyeti üyeleri için köyde yaşama ve üretme şartı getirilmelidir. Kentte yaşayanların muhtarlığı ve aza üyeliği derhal iptal edilmelidir. Bu şekilde üç ailenin köyde kalması bile, birbirini çoğaltan etki ve birbirlerine dayak-direk olma babında köyde bir miktar nüfusun kesin olarak kalmasını sağlayacaktır. Bu çekirdek nüfus kırların tamamen boşalmasının önünde kesin bir engel oluşturacak, yine asgari bir miktar kırsal üretimi de garanti altına alacaktır.

- Bu son seçimde görüldüğü üzere bazı köylerimizde gençler, özellikle atanamayan öğretmen adaylarından bazıları muhtar olmuşlardır. Bu örnekler teşvik edilerek özellikle gençlerin önü açılıp köyde kalmaları teşvik edilebilir.

- Köyde kalan ve üretim yapan aile reislerine aylık 500 lira gibi sabit bir para desteği verilebilir. Şu anda türlü yollarla üstelik de herhangi bir karşılığını görmeden bu paraları fazlasıyla zaten ödüyoruz. Bari kime ödediğimiz ve ne için ödediğimiz belli olsun ve gerçekten bir işe yarasın.

- Kırdaki çocukları zorunlu eğitim adı altında şehirlileştiriyoruz. Tabiri caizse şehir lehine devşiriyor, kırdan alıp şehre taşıyoruz. Bunlara kır ve kırsal üretimle ilgili bir eğitim vermiyoruz. Kırdan koparıyoruz fakat şehirsel meslek de vermiyor üniversite önüne yığıp bırakıyoruz. Oysa kırsal kökenli çocuklara ziraat ve veteriner fakülteleri gibi kıra yönelik fakültelere giriş kolaylığı sağlanarak onların kırla bağlarını koparmamalarını sağlayabiliriz. Bilinçli ve bilgili üreticiler ve sonrasında kırsal kesim için önder kişiler yapabiliriz.

Bunlar şimdilik benim tespit ettiğim başlıklar. Amacım olayın bütününü görebilmek / gösterebilmek. Aksi takdirde tek tek problemlerle uğraşarak mesafe alamayız. Konuya bütüncül yaklaşmalı ve sorunu kökten çözmeliyiz. Yoksa sorun kangren haline geldiğinde iş işten geçmiş olacak ve Allah korusun yakın bir gelecekte bu günleri de arar hale geliriz.

Prof. Dr. Cevdet YILMAZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN