Recep YAZGAN Kek nedir arkadaş!
SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Yazarlar - Köşe Yazıları
Akasyam Haber
Advert
ANASAYFA Genel Güncel Gündem Siyaset Samsun Haber Kent Kültürü Türkiye Dünya Ekonomi Kültür Tarih
Kek nedir arkadaş!
Recep YAZGAN

Kek nedir arkadaş!

Türk erkekleri kıraathanelerde kek, börek gibi ‘kadının elinin hamuru’ yiyeceklere karşı seslerini yükseltmeliler.

Kıraathaneye tamam. Çaya, elbette tamam.

Fakat kek nedir arkadaş?

Kadınların bir araya geldikleri günlerde, şekilli şüküllü kalıplarla, türlü renk, ebat ve muhtevada hazırlayarak maharetlerini birbirilerine sergiledikleri kek ve börek çörek türlerinin kıraathanelerin insicamını bozacağına garanti verebilirim.

Kıraathanelerin, kıraate yani okumaya ve kitaba yeniden dönüş düşüncesinden yola çıkılarak hayata geçirilmek istendiğinden zerre şüphem yok.

Lakin kadınların bir ara gelerek hamur işi ve dedikodu ziyafetine çevirdikleri günlerinde hiç kitap okunuyor mu?

Hayır…

Öyleyse, kıraathaneleri hamur işi mekânlar haline getirecek olan bu fikirden acilen vazgeçmeliyiz.

Dünyanın en fazla ekmek yani un tüketen ülkesiyiz.

Üstelik tüketimin yarıya yakını israf…

Ekmek, savaş yıllarının taamıdır.

Yanına katık bulunmayan çaresiz yılların, beslenmekten ziyade karın doyurmanın yiyeceği…

O yıllarda ekmekte katkı maddesi yoktu.

Bu günün ekmekleri hemen acıktırdığı yetmiyormuş gibi göbek de yapıyor.

Reis, Samsun mitinginden sonra bir simitçiye girdi; çay eşliğinde simit ve kaşar yedi.

Giderken bir kasa simit alarak otobüstekilere dağıttırdı.

Anladık ki, Reis’teki göbek, un yani ekmek göbeği…

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Reis’i un, şeker, pirinç yememesi hususunda şimdiye kadar çoktan uyarmış olmalıydı.

Canan Karatay Hoca’nın ısrarla vurguladığı şu bilgileri Reis ile paylaşmalıydı;

“Ekmek tüketimi azaltılırsa hastalıklar yüzde 30 azalır.

Ekmekte kullanılan un, katkı maddeleri ve ekmeğin yapılış şekli zararlı.

Buğday hibrit. Un rafine.

Ayrıca unda ortalama yüzde 10 katkı maddesi var ve bakanlık tarafından onaylı.

Bu katkı maddelerinin arasında bromür denen ve çok tehlikeli bir ağır metal içeren madde de var.

Beyaz ekmekte de var, tam buğday ekmeğinde de, diğerlerinde de...

Tabii bir de endüstriyel maya kullanılıyor. O da çok tehlikeli. Bu kadar tehlike bir araya gelince ortada faydalı bir şey kalır mı?

O yüzden yemeyin diyorum. Ceviz, fındık, zeytin gibi hakiki besin değeri olan şeyler tüketin.

Ekmek sizi 2 saat sonra acıktırıyor. İki dilim tam buğday ekmeği, şekerinizi iki çorba kaşığı toz şekerden daha fazla yükseltiyor.

İçindeki modern buğday glüteni çok fazla. Bu glüten bağırsaklarda sindirildiği zaman 23 bin tür yabancı protein üretiyor.

Bunlar bütün otoimmün hastalıkların temelini atıyor. Ve beyinde morfin reseptörlerine bağlanıyor.

Morfinman gibi bırakamıyorsunuz, sonra “Ben ekmeksiz doyamam” demeye başlıyorsunuz”

Cumhurbaşkanı’ndan randevu isteyerek Fındık üreticisinin sıkıntılarını anlatacağını söyleyen MHP Ordu milletvekili Cemal Enginyurt’a da sıkı bir tavsiyem var;

Bununla beraber kıraathanelerde kek, börek, çörek yerine fındık, fıstık, ceviz, badem gibi iç piyasada layıkıyla rağbet görmeyen yemişlerin tüketilmesini rica etmelidir.

Böylece fındığın iç piyasadaki sarfiyatı üçe, beşe, ona katlanmış olacak, belki taban fiyatına bile gerek kalmayacaktır.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
GALERİLER
iş güvenliği malzemeleri
tanıtım yazısı