Masonların insanlığın kültürel mirasına sahip çıkma algısı konusunda hüner sahibi olduğunu daha önce yazmıştık. Manevi değerler sisteminin üst sıralarında yer alan her kavram sanki masonların öz varlığıymış gibi ustaca pazarlanmaktadır. Hatta bu konuda öyle ileri gittiler ki; toplumlara ahlak aşılayanların kendileri olduğunu bile söylemekten kaçınmadılar. Her seferinde de baltayı taşa vurdular.
Mason localarında sermaye haline getirilip üzerinden hasılat sağlanan kavramların arasında; Sevgi, tolerans, hoşgörü, adalet, kardeşlik gibi değerler geliyor. On beş günde bir bu değerlerin yüceliği üzerine nutuk atan masonlar, her defasında nasıl çuvalladıklarını en iyi kendileri görüyor.
Meslek olarak adlandırdıkları masonluğa, kırk elli yılını verenlerin dahi bir arpa boyu yol kat edemediğini de en iyi bilenler masonlardır. Dillerine pelesenk ettikleri mânevi değerlerin büyük locaya çuvallarla para taşımaktan başka bir işe yaramadığı ortada. Kendilerine atfederek sömürdükleri yüce ve kutsanmış değerlerin adını vererek peydâ ettikleri locaların geldiği noktayı da görüyorlar.
Yönettikleri algının her defasında başarısızlığa uğramasına rağmen, localarına Sevgi, Uyum, Hoşgörü, Eşitlik gibi isimler veriyorlar. Oysa Sevgi ‘deki nefret, Uyum’daki uyumsuzluk Hoşgörü’ deki hoşgörüsüzlük, Eşitlik’ teki eşitsizlikler masonluğun iddia ettiği kavramların localar vasıtasıyla hayata geçirilemeyeceğini ispatlar nitelikte.
Locaların, isimlerine ters zihniyette çalışmasına en güzel örneklerden biri de Erdem Locası. Erdem locasında yapılan erdemsizlikler çizmeyi çoktan aşmış durumda.
Gün geçtikçe erdemsizleştirilen bu locada işler Erotizme kadar vardı. Ezoterizm yalanıyla bugüne kadar oyaladıkları biraderlere artık yalan da olsa söyleyecek sözleri kalmayanlar, işi EROTİZM’ e götürdüler. Loca üyeleri arasında bulunan bir röntgenci, Tasavvufla ilgili verdiği konferansta, konuşması boyunca barkovizyon perdesine çeşit çeşit çıplak kadın fotoğrafları yansıtarak sözüm ona Tasavvufu aşağılıyor. Türk toplumuna ve onun kutsiyet atfettiği değerlere saygısızlığın mason localarında geldiği son nokta bu. Localarda, bilimsellik kisvesi altında yaydıkları Deist ve Ateist ideoloji hiç bu kadar terbiyeden yoksun biçimde pazarlanmamıştı. Aynı Erotik konferans, Ankara’nın erdemsizleştirilen locasında iki kez verildi. Büyük Loca’ ya yapılan şikâyetlerin sonuçsuz kalması üzerine, konu Ankara Valiliği, İl Dernekler Müdürlüğü’ne intikal ettirildi.
Balık baştan kokuyor… Büyük Loca adı verilen organizasyon, localardaki başıbozukluğa çoktan teslim oldu bile. “Masonluktan anlamam, bana gayrimenkul hukukunu sorun” diyen, verdiği konferanslarda müvekkillerini savunmakta ne kadar mâhir olduğunu anlatan, yemek yediği tabağın resmini çekip sosyal medyada yayınlayan Büyük Farmasonların yönettiği bir işletme anca bu kadar oluyor.
Ünlü gizemci Helena Blavatsky’ nin “Ağaç meyvelerinden, sistem sonuçlarından belli olur” sözünü hatırlamakta yarar var. Türkiye’de pazarlanan masonluğun çıktığı nokta Ezoterizm, geldiği nokta ise Erotizm’ dir.
Özhan Kızıltan
