Özhan KIZILTAN Mason Localarında Pireler Berber Develer Tellal Olmuş
SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Yazarlar - Köşe Yazıları
Akasyam Haber
Advert
ANASAYFA Genel Güncel Gündem Siyaset Samsun Haber Kent Kültürü Türkiye Dünya Ekonomi Kültür Tarih
Mason Localarında Pireler Berber Develer Tellal Olmuş
Özhan KIZILTAN

Mason Localarında Pireler Berber Develer Tellal Olmuş

Remzi Sanver ve Ömer Köker dönemi Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği’nin bronz yıllarına denk gelir. Asım Akin’in 2006 yılında kurdurduğu komisyon ve ardından gelen yolsuzluk tartışmalarının basına sızdırılması, Büyük Kurul üyelerinin birbiriyle mahkemelik olması, ardından Kaya Paşakay’ın dernek üyeliğinden ihracı, masonluğun çöküş yıllarını başlatmıştı. Bu tartışmalardan sonra localar bir daha toparlanamadı. Diş macununun tüpten çıkmasına benzer, dönüşü olmayan karanlık bir sürece giren H.K.E.M.D ‘ye bağlı olan mason locaları, bu dönemden sonra bitme noktasına geldi. İki kulağına küpe takanlardan, sofralarda birayı şişeden içen papyonlu üyelerden tutun da, yediği yemeğin tabakta kalan son lokmasını sosyal medyadan paylaşan Büyük Üstat’a kadar her cins adam masonluğun bronz yıllarında kendini fazlasıyla deşifre etti. Bronz yılların bir başka özelliği de, yeni üye tahkikatlarının formalite haline dönüşmesi, buna karşılık localara açıktan verilen aidatların üye alımında esas teşkil etmesi. Bazı loca başkanlarının bu kayıtsız gelirlerden fazlasıyla nemalanması da bronz yılların alamet-i farikası oldu. Bu süreç kendi ekseninde öylesine uyumlu bir şekilde dönüyor ki; Ankara Vadisi’nde faaliyet gösteren bir locanın “Hazine Emini” kendisine teslim edilen kayıt dışı paraları cebine atarak sırra kadem bastı. Giderek, başıboşluğun, lümpenliğin abidesi haline gelen mason locaları, gelirlerini de saçma sapan işlerde kullanarak sermayeyi tüketti. Şimdilerde; müntesiplerine “mental mastürbasyon” ortamı sağlamaktan başka bir karşılığı kalmadı. Onu da lâyıkıyla yapamıyor. Her loca için, on beş günde bir oynanan tiyatro bile dört başı mamur şekilde sahneye konulamıyor. Mason locaları, içinde türlü şarlatanlıkların yapıldığı, üyelerinden para toplayıp karşılığında sözde “nur” veren bir tarikattan başka bir şey değil. Birileri, locaların vereceği bir takım payelerin peşinden koşarken, kimileri kendisine verildiğine inandırılan sözde “NUR” ile yetinerek kültürel ve sosyal vecibelerini buralarda tamamlıyor, mutluluğu yersiz heveslerde arıyor.

 

                                                               * * * * * * * *

Böyle bir sistemin, Remzi Sanver ve Ömer Köker gibi kişileri baş tacı yapmasını da yadırgamamak gerekir. Sanver’in ağzı güzel laf yapar. Dışı hoş, içi boş konferanslarını doğaçlama olarak sunması onun geleneksel göz boyama, hatta meydan okuma yöntemidir. Özellikle genç masonları etkileme konusunda “Büyük Üstat” mertebesine erişmiş bu becerikli biraderin, içinde bulunduğu sığlığı fark edemeyecek kadar konuya Fransız olan üyeler, onun pek kibar ve iyi eğitilmiş suretinin hipnozuna kapılır. Değişik başlıklarla yaptığı konuşmalarında, farklı cümlelerle aslında aynı şeyi anlatan iyi bir hatiptir. Bir zamanlar Demirel için söylenen “güzel konuşur ama hiçbir şey söylemez” tespiti Remzi Sanver için de geçerli olsa gerek. Ömer Köker ise bunu bile beceremeyecek kadar işin felsefesinden uzak ve renksiz bir başkanlık yaptı. Dernek aleyhine açılan davalarda gösterdiği performans sayesinde iki dönem Büyük Üstat seçildi. Üçüncü dönem için bazı tüzük maddelerini şehvetle süzdüğü ama kurultayda o maddeleri değiştirtmeye gücü yetmediği söylenir. Ömer Köker’i yakından tanıyanlar bu ismin iki dönem başkanlık yapmasının dernek açısından ne anlam taşıdığını gayet iyi bilir, fazla bahse gerek yok.

                                                            

                                                               * * * * * * * *

Yıllardır masalları dinleriz ama ilk cümlelerinde geçen o tılsımlı sözlerin anlamı üzerine nedense hiç kafa yormayız. Hâlbuki o sözler bize çok şey anlatır… Masonluğu anlamak için bazen masallar üzerine de düşünmek lazım. Tıpkı, yazımın başlığını okuyan birçok “birader”in vermek istediğim mesajı ilk bakışta anlamış olduğu gibi…

 

 

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
GALERİLER
Web Tasarım
iş güvenliği malzemeleri