Şanlıurfa Dernekleri Buluşması'nda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu,
"Biz İYİ Parti, Demokrat Parti ile Saadet Partisi ile bir ittifak kurduk. Halbuki geçmişte bu partiler geçmişte neredeyse birbirinin düşmanıydı. Ama her bir liderin ne kadar olgunlaştığını görüyoruz.
Demek ki bir araya gelebiliyoruz, oturup konuşabiliyoruz. O zaman neden kavga ediyoruz?" diye sordu.
Sordu sormasına da bana bir kemik hikayesini hatırlattı. Yanlış bir şey yazmama adına kardeşim Akif'ten hatırlayamadığım konu üzerine yardım istedim. Sağolsun. Anında yetişti ve o meşhur hikayeyi gönderdi.
.........................
Şirin köpek yavruları kendi aralarında oynaşmaktadır. Oradan Mevlânâ ve talebeleri geçer. Talebelerden biri, köpeklerin dostâne oyunlarına bakar ve;
“–Ne güzel bir kardeşlik sergiliyorlar! Keşke insanlar şu köpeklerden ibret alsa!” der.
Hazret-i Mevlânâ, manzaranın masumiyetinden emin değildir, peşin kanaatin hatalı olduğunu hatırlatarak ölçüyü verir:
“–Sen bir kemik at aralarına da gör kardeşliği!”
Hazret-i Mevlânâ, gerçek kardeşliğin menfaat imtihanından geçebilmiş kardeşlik olduğunu özetle ifade ediyor.
Bütün dünya menfaatleri bir kemik parçasından ibaret. Az büyük veya az küçük olmuş farkı yok. Sonuçta kemik…
Köpekler, sırtlanlar, akbabalar… Onlar leş ile beslenen, leşte bir gıda lezzeti bulan mahlûklar. Ya insan, cîfe-i dünya için, dünya denen leş için kardeşiyle boğuşmalı mı?
Gelin şimdi siz siz olun bu hikayeden bir ana fikir elde edin. Bütün amaç tek bir noktada birleşmiş olan Millet İttifakının açıklamaları ne hikmetse bu muhabbetin bir kemik ile yerle yeksan olacağını hatırlatıyor
Zaman en büyük ilaç imiş. Tırnaklarını, dişlerini ve o menhus ruhlarını sürekli törpüleyen şer odakları, birlikler, ittifakların durumlarını göreceğiz.
Evet.
Gelecekte bir gün gelecek.
Herkesin bir hesabı varsa unutulmasın ki Allah'ın da bir hesabı var. "Dikkat edin, hüküm yalnız O'nundur ve O, hesabı çabuk görendir"(Enam Süresi 62. Ayet)
