https://www.facebook.com/AKubilayB
Kelime hazinesi, kelime dağarcığı çok önemli bir menkul kıymettir. İnsan bildiği kelimeler kadar geniş, derin ve ince düşünebiliyor. Bildiğimiz kelimelerin artması bilgisayarlarımızın işlem hızlarının artmasıyla aynı etkiyi doğuruyor.
Bireysel antikitemin ortalarında bir yerlerde bir dostla bu kelime haznesi tabirindeki hazine kelimesi hakkında ileri geri ettiğimizi hatırlıyorum. O haklı olarak kutsal TDK kullanımıyla "hazine" diyordu bense "hazne" diye diretiyordum. Doğrudur, kelimeler nimettir, hazinedir ama onların biriktiği yere daha nötr bir söyleyişle depo anlamında hazne de denebilir.
TDK hazine diyor olabilir lakin kiliseye başkaldırmakla Rönesans, reform ve aslında net bir devrim tasarlamayı ve kurmayı müselmanlığın günümüzdeki en büyük icabı sayanlardan olan ben, fakir, sırf muhalefetlik olsun diye TDK'nın zıddına tavır koyuyordum. Bir de hazne ifadesi kulağıma daha hoş geliyordu.
Ne kadar çok kelime bilirsek o kadar zenginiz, o kadar asil, o kadar elitiz. Öğrendiğimiz her yeni kelime, kavram, örüntü, sosyal durum, yeni şehir, ta Eski Mısır'dan kalma "İtler ve Çakallar" oyunu, hepsi beynimizdeki hücreler arasında yeni (çapraz) bağlar doğuruyor ve bu bizi daha zeki yapan bir şeydir.
Çok kelime bilen ve kullanan yaşlanmaz. Gerçi ben hayatta mutlu veya mutsuz olma açılarıyla yürümeye kalkmanın aslında esaslı bir yolunu kaybetme olduğuna inananlardanım ama avam dilinde daha uygun kelime olmadığından şöyle diyeyim: Geniş bir kelime haznesi insanı mutlu eder. Veya benzer bir şey!
Ahmet Kubilay