Bir yerel seçimi daha geride bırakırken sonuçların açıklanmasından sonra Cumhur İttifakının büyük bir hezimete uğradığına öte yandan kazanlar açısından abartılı zafer nidalarına şahit olduk.
Rakip İMAMOĞLU’nu adeta kutup yıldızına dönüştüren siyasi rantçılar, ne idüğü belirsiz klavyeşör troller kendi elleri ile seçimin hezimetle sonuçlanmasına sebep oldu.
Hep kanatan, hep yaralayan, karayılan dillerini bu necip millete gösterdiler yetmedi bir de aba altından sopa gösterdiler.
Bu tavırlarının sonucu ise ortadadır.
Bu millet, 2002 yılında ERDOĞAN’ın samimi gözyaşlarını ve yüreklere dokunan naif cümlelerini sevmişti.
ERDOĞAN için mücadele ederken milletin sinesinde derin yaralar açıldı, yaraların sarılmasını bekledi, ancak bu milletin yarasını uğruna yara açtığı ERDOĞAN en çok kanatmıştı. Çünkü 15 Temmuz hain darbesi ve 251 şehide rağmen, çevresinde ısrarla FETÖCÜ kadrolara yine yer vermişti.
Ülkücü ve vatanseverler, BAHÇELİ’yi TÜRKMEN BEYİM diyerek kucakladı.
İttifak için kahvelerde, eş dost muhabbetlerinde, ev oturmalarında beklentisizce yoğun mesai yaptı. Bu sohbetlerde dile gelen olumsuzlukları gerek AK PARTİ yetkililerine gerekse MHP yetkililerine iletmek için can siperane çalıştılar, Ankara’ya ellerinde dosyalarla belgelerle gittiler, yetkili siyasilerin kapılarını çaldılar ve belgeleri teslim ettiler.
O belgeleri toplayıp bir araya getirseniz emin olun ki kamyonlarla ancak taşıyabilirsiniz. Belgeleri alıp ERDOĞAN ve BAHÇELİ’ye iletmeyenler kimlerdir sorusunun cevabını ise yine ERDOĞAN ve BAHÇELİ verecek.
Devletin FETÖ mücadelesi için teslim edilen belgeleri iletmeyen kişilerin ne olduğuna yine ERDOĞAN ve BAHÇELİ karar verecek.
Halk, hem iktidarın hem de ortağının kapısını çalmaktan, dikkate alınmamaktan artık bitap düşmüştür.
Bu necip millet, yorgundur bitkindir ancak hala umudu elden bırakmamaktadır ve hala ılımlı mesajlar vererek düzeltilebileceğine işaret etmektedir.
Şu yaptıklarınıza “çok içerliyorum, gönlüm kırık” diyor ve derken aslında yine yeni bir yol gösteriyor.
Peki bu necip milletin içerledikleri neydi ?
1-Bu halk 15 Temmuzu en ağır şekli ile yaşadı. Bu ağır gecenin kahramanı Ömer Halis DEMİR’in kardeşinin aday yapılmamasına, ancak kozmik odaya girilmesine sebep olan ARINÇ’ın oğlunun vekil yapılmasına içerledi
2-15 Temmuzun yaşanmasına sebep olan siyasilerin yargı önüne çıkarılmamasına hatta tekrar aday olarak gösterilmesine içerledi
3-Muhterem Hoca Efendi diye salya sümük ağlayan siyasilere dokunulmamasına içerledi
4-Pensilvanya’ya ziyarete gidip, ele etek öpen siyasilere tekrar vekillikler, bakanlıklar, başkanlıklar verilmesine içerledi
5-FETÖ ile ölümüne mücadele eden kamu görevlilerinin devlet kadrolarına atanması yerine, geçmişi FETÖ çukuruna batmış kişilerin atanmasına içerledi
6-Kamuda liyakatın ve adaletin LİNÇ edilmesine içerledi
7-Kamuda FETÖ ile mücadele edenlerin, FETÖCÜLER tarafından linç edilmesine sessiz kalınmasına içerledi
8-Yargıda, güçlüden yana verilen kararlara içerledi
9-Ormanları yakıp, yerine turistik oteller için yapılan imarlara içerledi
10-Binlerce yıllık tohum geçmişi olan ANADOLU TOPRAKLARININ tohumlarının üretilmesinin engellenmesine içerledi
11-Dünya’ya hükmeden bir avuç toprağında üretim dahi yapılamayan İsrail ile iş ortaklığı anlaşmaları yapılmasına hatta tohum alınmasına ve halkın genetik yapısı ile oynanmasına içerledi
12-Yedi bölgesinde her mevsim üretim yapılan ANADOLU TOPRAKLARI baklagillerinin yerine yurtdışından ne idüğü belirsiz baklagillerin ithal edilmesine içerledi
13-Anadolu sebze bitkilerinin fidelerinin pazarlarda satışının yasaklanmasına içerledi
14-15 Temmuz araştırılsın diye verilen önergenin reddedilmesine içerledi
15-Küçücük yaşta tecavüze uğrayıp, öldürülen çocuklara yapılanların araştırılması için verilen önergenin reddedilmesine içerledi
16-Akşamdan sabaha değişen eğitim sistemine ve belirsizliklere içerledi
17-Seçim zamanı kapı kapı gezen belediye başkan adaylarının, seçildikten sonra rantçı iş adamları ve müteahhitler ile markajlarına içerledi
18-Teşkilatların FETÖ ile mücadele etmeyişine savcılıklara 1 kişiyi bile bildirmemelerine içerledi
19-Teşkilatların FETÖ dava ve duruşmalarını takipçisi olmamalarına içerledi
20-Teşkilatların akçeli işlerin peşinde koşarken, milleti elleri ile itmelerine ve tepeden bakmalarına içerledi
21-Savcılıkların her kuruma girmişken YÖK’e hiç dokunmamasına içerledi
22-Gazeteler, çarşaf çarşaf YÖK imamını yazdığı halde hiçbir şey yapılmamasına içerledi
23-Sırf İstanbul kazanılacak diye hain APO ile kucaklaşılmasına içerledi
24-Misafirperver bu millet her millete kapılarını sonuna kadar misafirperver olarak açar, ancak ev sahibi gibi konumlandırılmasına asla tahammül etmez. Ülkede ikamet alan milyonlarca Suriyelinin 40 yıl sonra sayısı arttığında TÜRK NÜFUSUNUN AZINLIKTA kalabileceğine içerledi.
25-Müslümanların yerini Süslümanların almasını içerledi
26-Mücahitlerin yerini müteahhitlerin almasını içerledi
27-FETÖ ile mücadele edenlere bekleyin zaman var denilip oyalanmalarına içerledi?
28-Kardeşi FETÖDEN tutuklu olanların bakan ya da büyükelçi yapılmasına içerledi
29-Damadı firar edenlerin hala el üstünde tutulmasına içerledi
30-TRT kanallarında bebek katilinin kardeşinin konuşturulmasına içerledi
31-Ekonomide onca eğitimli ve deneyimli isim varken damada hazinenin teslim edilmesine içerledi
32-Milli eğitim sistemini devleti yönetenlerin çocuklarının arka planda ayar vermesine içerledi
Daha bu liste uzar gider. Bu necip millet birçok şeyi sineye çekmesine rağmen, görülmemesine ve aklıyla alay edilmesine içerledi ve sandıkta duygularının karşılığını gösterdi.
Şimdi her yerde her zeminde AK PARTİ’de değişim olacağı konuşuluyor.
Seçim sonrası kabine revizyonu ve başkaca bir çok değişiklik olacağı manşetlerde yerini buluyor.
Bu necip millet sadece AK PARTİ’nin değil, MHP’nin de kendisini sorgulamasını bekliyor.
Şimdi siyasilerin kapısına dayanan şiddetli bir değişim rüzgarı var ve yazılı görsel medya sürekli dillendiriyor.
Necip Millet soruyor, nasıl bir değişim olacak mesela?
Türk kimliğine hayıfla bakılmayacağını görecek miyiz?
Bu milletin neredeyse 50 yıldır mücadele ettiği PKK ve uzantılarının hiçbir temsilcisi ile müzakere kabul edilmeyeceğini görecek miyiz?
Bu devlete ihanetin karşılığının İDAM CEZASI olacağını görecek miyiz?
ARINÇ, ŞENTOP, BOZDAĞ, TUNÇ, ÇALIK, İNCEÖZ, ATAŞ, GÖKTAŞ, ÖZHASEKİ vb. isimlere siyasi arenada önemli görevler verilmesinden vazgeçildiğini görecek miyiz?
Pensilvanya’ya mektuplar taşıyan, aracı olan GÜLERCE ve KORU’nun yargı önüne çıkarıldığını görecek miyiz?
BANK ASYA’dan aldığı kredilerle boğazda yalı sahibi olan ALÇI ve ROK’u yargı önünde hesap verdiğini görecek miyiz?
KRİPTO FETÖCÜLERİN kamuda temizlendiğini görecek miyiz?
Vakıflardan, cemaatlerden icazet alınmadan genel seçimler ile yerel seçimlerde adayların belirleneceğini ve kamuda atamalar yapılacağını görecek miyiz?
Kamuda en üst görevlere kadar gelmiş kişilerin çocuklarının kurduğu bilişim şirketleri üzerinden devletin kurumlarına yazılım satılmadığını görecek miyiz?
Çocuklara yapılan cinsel istismara en ağır şekilde, yargıda idam dahil cezalar verileceğini görecek miyiz?
Balyozda yargılanan deniz subaylarının, denizlere artık uzaktan bakmayacağını, bugüne kadar aldıkları eğitim ve mesleki deneyimleri ile yeniden sınava tabi tutulmadan artık denizlere açılabileceğini görecek miyiz?
Elinde bir üniversite diploması ya da hülleli ilanlarla akademik kariyerlerini almış kişilerin yazılı ve görsel medyada kendisini AYDINIM ya da ENTELLEKTÜELİM cakalarını artık satamayacağını kanal kanal gezmelerinin önüne geçileceğini görecek miyiz?
En önemlisi memleket için en üst kriterin vatanseverlik olduğunu ve parlamento dahil devletin tüm organlarında öncelikle vatanseverlere görev verildiğini görecek miyiz?
SAHİ BİZ NECİP MİLLET OLARAK, NASIL BİR DEĞİŞİM GÖRECEĞİZ?
Yoksa gerçek anlamda değişimin gelmesini BUTİMAR KUŞU misali kendi kıyılarımızda çaresizce bekleyecek miyiz?
Ruhugül ZİYADAN