https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-948cec83e3.png
EnesTANIŞ

Taşın Dediği

19-11-2019 09:35

Bazı kitaplar vardır bir çocuğun hiç durmaksızın şekerleme yeme arzusu gibi her bulduğunuz fırsatta elinize alarak okursunuz ve yine bir çocuğun o şekerlemeyi ağzının içinde evirip çevirdiğinde dişinin arasında kırdığında aldığı lezzeti alırsınız. Recep Kayalı’nın kaleme aldığı “Taşın Dediği” kitabı her hikâyede her satırda bu duyguları yaşatıyor desem mübalağa yapmış olmam.

Kitap İki bölümden oluşuyor kurt dişinden kurulan hikâyelerde dokuz solucan koşusu bölümünde sekiz hikâye selamlıyor sizi. Selamlıyor diyorum çünkü yazarın dilinde ki samimiyeti bütünhikayelerinde hissediyorsunuz üslubundaki bu samimiyet; akıcılık, doğallık ve gerçeklik katmış yazılarına.

Kitabın ilk bölümünde ki hikâyeler daha çok mitlerden oluşmaktadır ancak mitler güncel hayatın içine öylesine işlenmiş ki sanki olağan bir durum yaşanmıyormuş gibi karşılıyorsunuz. İkinci bölümde ise modern hikâye anlayışıyla daha çok toplumsal olaylara vurgu yapılmaktadır. Özellikle bu hikâyelerde yazar toplumsal gerçekliklere ince eleştiriler dokundurmayı ihmal etmemiş,

Genç yaşına rağmen etkili bir dile sahip olan yazarın olay örgüleri karakter seçimleri fevkaladenin fevkinde. Kayalı her hikâyede okuyucuyu büyülemeyi başarıyor ve okuyucu istemsiz olarak hikâyenin kahramanı yerine geçiyor.

İkinci baskısını gören eser okuyucudan iyi puan almış gibi görünüyor. “Eğer büyülü sözlerin ustası Gabrial Garcia Marquez Ümraniye de yaşıyor olsaydı muhtemelen taşın dediğini yazardı” diyor yazar Mehmet Fırat Pürselim. Eseri okuyunca bu sözün doğruluğunu onaylayacağınızı düşünüyorum ve Recep Seyhan’ın dediği gibi “kaybetmiş küçük adamların büyük hikayeleri” olan bu eseri okumak size iyi gelecek.

Enes Tanış

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI