Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 08-06-2021 13:12   Güncelleme : 08-06-2021 13:12

Olacağı Beklemek

Olacağı Beklemek

Yazılan bu satırlar “ müdellel” (delilli) değil, hayat boyu zihnimize lutfedilen bazı müşahede ve hissiyatımızı aktarmak şeklinde olacak. Bu sebepten “müdellel” bir metin bekleyenlerden peşinen özür diliyorum.

Yıl 1975… Kimbilir hangi tecrübe imbiğinden süzülmüş düşüncelerle malum “mevkute” ve  “malum neşriyat” “camia”mız tarafından   “ünsiyetle” karşılanmıyordu her zamanki gibi...

Gençlik ve biraz da bahşedilen "kalem" kabiliyetten dolayı  "yayım ehliyle” mesleğimiz arasında irtibat kurup sahabet ediyoruz- camianın bütün kimi gençliği gibi. Sonradan öğreniyoruz ki “malum” psikolojik çalışma  ile “camiamız” gençlerinin çoğu ele geçirilip belli bir siyasi anlayışa payanda yapılıyor. “Aklı değil hissiyatı dinleyen” gençlik siyaset -bu şekilde- meydanlarına sürülüyor!

… Ağabey dediğimiz – sonradan, ilk devirde ifrat etseler de haklılıkları sonradan ayan beyan görülen- insanların rağmına tiraj çalışmaları, dergilerin alıcılarını –ama beyhude- arttırma gayretleri, neşriyatları sözlü ve yazılı tanıtma himmetleri gırla gidiyor.

1982’deki mezuniyetten sonra 6 aylık gazetecilik denemesinin (!) –bazı mazeret ve esbaptan bırakış ; onu da bir başka metinde anlatırım, inşaallah-  ardından memlekete dönüş ve orada “tarafgirlik” rüzgarıyla sadece iki kişiyi bulmamız. Üçümüzün adı da Mehmet'ti. Şimdi biri Gaziantep’te, biri Kırşehir’de, biri de fakir…

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN