Dr. Hasan Ulusoy’un özel muayene hastalarının biyolojik tedavilerini alabilmeleri için gereken iç hastalıkları onayı, iç hastalıkları anabilim dalında çalışan diğer bir öğretim üyesi tarafından gayrı resmî ve kayıt dışı olarak yapılıyor.
Daha önce de bu durum ile ilgili şikâyet olduğu ancak Dr. Hasan Ulusoy’u korumak için Dekan Prof. Dr. Cengiz Çokluk’un yapılan şikâyetleri sümen altı yaptığı iddia ediliyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinde Dr. Hasan Ulusoy’u korumak için yalnızca kurum zarara uğratılmakla kalınmıyor ayrıca hasta sağlığı da riske atılıyor.
Hastalar iç hastalıkları açısından herhangi bir değerlendirme ve muayeneye tabii tutulmadan ilaç onayları yapıldığı ve hasta sağlığının riske edildiği de gelen iddialar arasında.
Bilindiği gibi Sağlık Bakanlığı tarafından istenen iç hastalıkları onayı bu ilaçların barındırdığı yüksek riskler nedeniyle gerekli olarak uygulanmaktaydı.
DÜNYA TIP CAMİASINDA BİR İLK
İşin daha da tuhaf tarafı ise, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde çalışan ve bu ilaçları yazan bütün doktorların hastaları iç hastalıkları uzmanları tarafından resmi olarak değerlendirilmesine rağmen, yalnızca Dr. Hasan Ulusoy’un özel muayene hastalarına bu hak verilmiş olması.
Yapılan şikâyetlerin İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramis Çolak’a iletildiği ancak Çolak’ın daha önceki bazı olaylarda Dr. Hasan Ulusoy lehine hareket etmesi bu onun da şikâyetleri örtbas etmesine veya yasal bir kılıf bulmaya çalışmasına sebep olacağı bekleniyor.
Daha önceki haberlerimizde de iç hastalıkları uzmanı olmadan, Prof. Dr. Cengiz Çokluk ve Prof. Dr. Ramis Çolak dünya tıp camiasına bir yenilik getirilerek, Dr. Hasan Ulusoy iç hastalıkları profesörü ilan ettiklerini yazmıştık.
Bütün şikâyetler ve haberlerimizi görmezden gelen Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın bu usulsüz gidişe ne zaman dur diyeceği de merak konusu.
Bu yolsuzluk şikâyetini görmezden mi gelecek, yoksa biraz kafa yorup olayları anlamaya mı çalışacak?