Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan, Halk oylaması sürecinde resmi ya da özel televizyon, gazete ve diğer yollardan Evet’i savunanların Hayır’ı savunanlara göre 20 kat daha fazla zaman kullanabildiğini savunurken HAYIRCI Levent Gültekine sağlamış olduğu kürsü imkanını EVETÇİ herhangi bir konuşmacıya sağlayıp sağlamayacağı da merk ediliyor.
Erkan’ın tutarsızlıkları bununla da bitmiyor. Bizzat halkoylamasının gerçek sahibi olan Cumhurbaşkanını tarafsız olmamakla suçluyor ve “kendi konumunu ve olanaklarını da kullanmak suretiyle Evet’i savunan kesimden çok daha belirgin şekilde öne çıktığı, bunun da demokratik sürece engel anlamına gelir” diyor.
Erkan daha da tutarsızlaşarak, Hayır’ı bilimsel, akla, mantığa uygun fakat EVET’i tam tersi olarak ilan ediyor.
GAFLET Mİ İHANET Mİ?
Bu ülkenin her türlü imkânlarından faydalanan, devletin okullarında okuyarak bu yerlere gelen, maaş derdi olmayan, döner sermaye, muayenehanelerle asgari ücretlinin on katı, yirmi katı ekonomik girdisi olan bu doktorların bu devlete nefretleri her nedense hiç bitmedi.
Samsun Tabip Odası Her fırsatta Levent Gültekin gibi devlet ve milletle problemi olan dün FETÖ’yü destekleyen, bu gün ise nerede bir devlet düşmanı varsa onlarla kol kola olanlarla iş birliği yapıyor.
Her nedense ne bu devleti ne de bu milleti sevemediler.
Nasıl bir bilinçaltıları var anlayamadık.
Tabi ki milletini, devletini seven idealist doktorlarımıza bir sözümüz yok fakat onlar da tabip odalarına şu soruyu sormalı değil midir;
"Levent Gültekin’in tabipçilikle, tıp ile tıp bayramıyla ne alakası var da tam da referandum öncesi Samsun’a getirerek bir ihanet belgesine imza atıyoruz.
Samsun Tabip Odası olarak, “14 Mart’ta 4 Talebimiz Var” diyerek, hastaya yeterli süre ayrılmasına yönelik çalışma koşullarını, çalışırken ve emeklilikte insanca ücreti, sağlıkta şiddetin sona ermesi için böyle mi mücadele edeceğiz?"
