Başlıktaki ifade Fuzuli’ye ait olup yaklaşık beş asır önce söylenmiştir. Günümüzde sosyal ilişkiler de her daim şikayet konusu olan sıkıntıların aslında her dönemde mevcut olduğunu bize haber vermektedir.
Günlük hayatta insani ilişkiler bakımından sürekli iletişim halinde bulunmamız sosyal bir ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Bunun aksini düşünmek olası değildir. Küçük yerleşim birimlerinde herkes birbirini yedi göbek ötesinden tanıdığı için çok fazla problem yaşanmaz. Fakat yine günümüzde metropollerde nüfus yoğunluğu ve kozmopolit yapı düşünüldüğünde durum farklıdır. Mesela, tanımadığınız birisine selam verdiğinizde karşı taraf ciddi şekilde rahatsız olmaktadır. Kafasında sonsuz komplo teorileri ile çıkış yolu bulmaya çalışırken kendi içinde kaybolarak karşı tarafa mukabelede bulunması mümkün olmamaktadır.
Onun algı dünyasında tanımadığı birisinin selam vermesi mevcut değildir. Bu eylemle karşılaşıyorsa mutlaka bunun altında bir şey aranmaktadır. Oysaki inancımızda selam barış ve esenlik dilemek olarak kabul edilir. Birisine selam vermekle aslında, “benden sana zarar gelmez” güvencesi verilmektedir. Maneviyattan yoksun ve seküler kişiler bunlardan haberdar olmadığı için işler sarpa sarmaktadır.