Hani deyimlerimiz vardır ya “ Yarım doktor insanı sağlıktan, yarım din adamı da insanı dinden eder.” diye. Samsunspor’a yapılan transferlere bakıyoruz da tabiri caizse henüz tam bir golcü alınmadı. Alınan iki kanat oyuncusunun gollerini izledim. İkisi de tipik kanat oyuncusu. Genelde içeri kat edip ters ayakla vurup gol atmışlar. Stoperde bolluk var, orta sahada bolluk var. Yeni yapılan transferlerle kanatlarda da bolluk olacak fakat iki golcümüzü göndermişken ve takımda tam bir golcü yokken o bölgeye henüz bir transfer yapılmadı. “Alınan kanat oyuncuları o bölgede oynayabilir” diye düşünülüyorsa devşirme topçunun ne kadar faydalı olabileceği soru işareti değil mi?
2011 yılında Süper Lig’e yükseldiğimizde o günkü yönetim bir karar almıştı “ Yurt içinden yabancı transferi yapmayacağız” diye. Nedenini sorduğumuzda aldığımız cevap “Kaşarlaşmış oyuncu istemiyoruz” olmuştu.
Oyuncuları “Kaşar” diye nitelemek ne kadar doğru bilemiyoruz ama oyuncu kaliteli ise 35 yaşında bile alıcısı oluyor. Burak Yılmaz örneğinde olduğu gibi. Bir oyuncu 30 yaşına geldi diye illa “Kaşar” olacak diye bir şey yok. “Kaşarlık” yapan oyuncu için yaşın bir önemi yok. Bunu her yaşta yapabilir.
