TIP TARİHİ VE ETİK DERSLERİNE GİRİYORMUŞ
Akasyamhaber‘in Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektör Yardımcısı Bekir Süha Parlaktaş ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Fikret Erdemir’in, duplikasyon yaptıkları haberinden sonra şimdi de Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Fikret Erdemir’in Tıp Fakültesinin son 4 yıldır değişmeyen dekan yardımcısı olduğu ve tıp fakültesinde “Tıp Tarihi Ve Etik Derslerini” dersi verdiği ortaya çıktı.
TÜBİTAK’a ait Turkish Journal of Medical Sciences dergisinde 2008 yılında yayınlanan “Effects of Omega-3 on Lipid Peroxidation and Antioxidant Enzymes in MK-801 Induced Schizophrenic Rat Testis” başlıklı makale bilimsel yayın sahtekârlığı anlamına gelen “duplikasyon” olarak kabul edilerek TÜBİTAK tarafından yayından kaldırılmıştı.
Makale yazarlarından Prof. Dr. Fikret Erdemir'in YÖK’e yaptığı savunmasında, “Benim ve diğer arkadaşlarımın TÜBİTAK Tıp Dergisinde yayınlanan bir makalede etik ihlal yaptığımız ve buna rağmen idareci görevlerine getirildiğimiz hususlarına yönelik bu hususlarda TÜBİTAK gerekli incelemeyi yaptı ve ismi geçen arkadaşlarla birlikte üç yıl süre ile dergilerinde makalelerimizin yayınlanmaması cezası verdiler, bu hususun bizim idari görevlerimizle herhangi bir ilgisi yoktur, iddia edildiği gibi hak etmediğimiz şekilde herhangi bir akademik yahut idari kadroya getirilmiş değiliz" dediği öğrenildi.
YÖK DENETÇİLERİNİN TESPİTLERİ YÖK’Ü SUÇLUYOR
Makale yazarlarından Prof. Dr. Fikret Erdemir'in YÖK’e yaptığı savunmasından sonra YÖK denetçileri konuyla alakalı şu tespitleri yapıyorlar;
TÜBİTAK, etik ihlali sebebiyle yazarlara “üç yıl süre ile TÜBİTAK desteği verilmemesi”, “üç yıl süre ile yazarlara ait makalelerinin TÜBİTAK dergilerinde yayınlanmaması”, “duplikasyon ihlali nedeniyle yayınlarının anılan derginin elektronik kopyasından çıkarılması" şeklinde birçok müeyyide uygulamıştır.
Yazarların ifadelerine ve YÖK Denetçisinin tespitlerine göre inceleme sırasında suç tespit edilmiş, ama dosya "delil yok" gerekçesiyle kapatılmış, YÖK Hukuk Müşaviri, savunmanın sonunda ise “davacının iddiaları yerinde değildir”, "davanın reddi gerekir" şeklinde savunmasını sonlandırmıştır.
