Affetmeyi ya da bir ömrü yok etmeyi bilirmisniz!

Emine İPEK

30-10-2021 12:02

Bazen insan "bu kadar da olmaz, olamaz"  diyor .

Görevim icabı bir çok insanın bazen yüreğine, bazen hayatına, bazende göz yaşlarına  dokunuyoruz ve öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki...

Böyle bir zamanda bu şekilde yaşamlar, yaşanmışlıklar insanın kanını donduruyor...

Bir gün..

Taziyeye gittiğim bir ortamda dikkatimi çeken bir durum oldu.

Biraz ürkek ve çekingen yaklaşık 30 ila 35 yaşlarında bir hanımefendi geldi yanıma -Bana yardım edermisin" dedi mahcup bir şekilde etrafına bakınarak.

-"Tabiki elimden gelen ne varsa, gel sakin bir yere geçelim, rahat konuşalım" dedim...

-Ben haftada bir gün diyalize giriyorum, girdiğim hastane bana çok uzak bana devlet bir araç sağlayabilir mi? dedi -Tabiki hallederiz inşallah dedim.

-Ama senin kimsen yok mu? dedim.

-Var. Ben .. bu ailenin kızıyım" dedi gözleri dolu dolu yerden başını kaldırmadan... Sanki dünyanın suçunu işlemişçesine yüzüme bakamadı.

-Gençliğimde birini sevdim. Ailem istemedi. Biz ise birbirimizi çok sevdik. Neticede  kaçıp evlendik. Lâkin bir zaman sonra eşim başkasını sevdi, beni kapıya koydu ve aileme sığındım. Ailem beni öyle bir cezalandırdı ki inanın yok böyle bir ceza. Beni eve almadı annem, babam. Dışarıya atmadılar ama evimizin avlusuna bir kulübe yaptılar. Köpek kulübesinden biraz büyükçe, orada yaşadım bir süre ..

Aileme, yani evimize giren bir sığıntı gibi karnımı doyurur tüm işlerini yapardım annemin. Sonrada kulübeye tekrar geri dönerdim...

Bu arada aileme gelip giden bir akrabamız vardı bir bey benim halime çok üzülürdü. Bana birgün, "benimle evlenirmisin" dedi. Çok sevindim, sanki dünyalar benim olmuştu...

İçim içime sığmıyordu. İçinde bulunduğum sıkıntılı ve çileli hayatın biteceğini düşünerek mutlu olmuştum. Oysa bana yaptığı teklifi duyunca dünyam bir kez daha yıkılmış ve ben o dünyanın altında ezilmiş kalmıştım.

"Yüzüme, gözlerimin içine bakarak ama bana ne dedi biliyormusunuz. Kanım donmuştu sanki. İnanın gözlerimden akan yaşa engel olamıyordum."

Bana evlenme teklifi yapan şahıs,

"Sen bana bakacaksın, benim ihtiyaçlarımı karşılayacaksın, karşılığında bende sana bakacağım. Lâkin nikah yapmam" dedi.

-İçinde bulunduğum hayat ve yaşadığım kulübeyi düşününce, Peki kabul ediyorum." dedim.

Onun evinde yaşamaya başladık, karnımı doyuruyor ve istediğini alıyordu, o kadar. Oysa hastalığım vardı ve hastalığım ile hiç ilgilenmiyor, bakmıyor, diyalize götürmüyordu..

Yaşlı gözlerle bir umut, bir çare, bir yardım dileyen hanımefendi âdeta "Başka çarem yok en azından sağlığım için yardım edin diyordu..

Peki...

Şimdi sormak gerek.

Bunları söyleyen mi insan? Onunla yaşayan mı insan?

O anne baba mı insan?

Biraz düşünün.

Ellerinizi sadece ve sadece vicdanınıza koyun.

Empati yapın.

Anne olun...

Baba olun...

Kardeş olun.

Siz verin kararı.

Acaba burada kimler insan..

Bu sadece kısacık bir özet...

Böyle anne, baba olabilir mi? böyle   İ n s a n  olabilir mi?

Ve o HANIMEFENDİ

Severek bir evlilik yapmış  neticesinde büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak ikinci bir evlilik daha yapmışsın. KOCAM dediğin insanla yıllarca (hâlâ yaşıyor) neden hata üstüne hata yapıyorsun?

Neden bir iş bulmaya, kendi ayaklarının üstünde durmak için çaba göstermedin?

Neden o insana-insan bile diyemiyorum- neden köle oldun, neden!

Neden kendini tükettin bu kadar?

dediğimde sadece yere bakarak "BİLMİYORUM, NE YAPACAĞIMI BİLEMEDİM HERŞEYDEN KORKTUM HERŞEYDEN" diyor...

Ah be güzel kardeşim ahhh. Tüm bu yaşadıklarından başka daha kötü ne gelebilirdiki başına?

Daha fazla ne gelebilirdi ki...

Kardeşimizin sağlığı ile alâkalı olarak yapılması gereken herşey yapıldı. Lâkin hayatı aynı şekilde devam ediyor, malesef..

Peki, biz kul olarak yapmadığımız hata(lar) yok mu?

O anne, baba için neyin cezası bu ...

Bu kadar bir hayatı, bir yaşamı yok edecek kadar neyin hırsı bu. Aklımın almadığı, beynimin donduğu noktadayım..

Ve diyorum ki; Allah her zaman doğrunun yanındadır. Bir kadın olarak bu tür Zorluklar karşılaştığınızda kimseye bağımlı kalmayın asla, her türlü zorlukla baş etmeyi öğrenin, gerektiğinde ayaklarınızın üzerinde dim dik durmayı başarın, başaralım.

 

DİĞER YAZILARI Sustum 01-01-1970 03:00 Milli İradeye Saygı Duymadıkça Kaybetmeye Mahkûmsunuz 01-01-1970 03:00 Ey Benim Cennet Kokulum 01-01-1970 03:00 Bilir Misiniz, Dağ Yürekli Kadınlar Vardır 01-01-1970 03:00 Bu kadere isyanın bir cezası mıydı, yoksa kaderi zorlamanın bedeli mi? 01-01-1970 03:00 ‘Kur’an Bize Yeter’ Söylemi 01-01-1970 03:00 Sessiz çığlıklarımızı duyan yok mu! 01-01-1970 03:00 Ben Baharın Kendisiyim 01-01-1970 03:00 Dileğim'dir 01-01-1970 03:00 Ne güzeldir... 01-01-1970 03:00 Hayat Size En Güzel Güzel Mutluluklar Getirsin 01-01-1970 03:00 Bir Annenin Huzur Evinde Yazdığı Mektup 01-01-1970 03:00 İçimize Dışardan Bakış 01-01-1970 03:00 Bahar Yürekli 01-01-1970 03:00 Yoruldum 01-01-1970 03:00 SAHİ DOSTLUK neydi...? 01-01-1970 03:00 Ruhun Çocukluğu! 01-01-1970 03:00 Yürekler olmuş kapkara .... 01-01-1970 03:00 Öğrendim 01-01-1970 03:00 Değerinizi Bilenler Yanınızda Olsun 01-01-1970 03:00 Çöktü üstümüze bir kara duman! 01-01-1970 03:00 CANIM ANNEM... 01-01-1970 03:00 Aklın Almadığı, Yüreklerin Buz Tuttuğu, Zamanın Durduğu En Uzun Gece! 01-01-1970 03:00 Sen Rahat Uyu Şehidim, Bu Kan Yerde Kalmayacak! 01-01-1970 03:00 Bi Kendimize Gelelim Artık! 01-01-1970 03:00 İnsan Hakları 01-01-1970 03:00 Ayırt etmeden, Ümmetim!!! 01-01-1970 03:00