Bir çok acılar yaşadık.
Ama şu bir yıldır yaşadığımız acıları eğer düşünürsek herşeyin üzerine tuz biber oldu sanki..
Dünya sallanıyor ama insanlar sanki kafasını kuma gömmüş ninni dinliyor.
Neler duymadık...
Neler okumadık...
Neler görmedik.
Gözümüzün nuru Hz. Peygamber(s.a.v) efendimiz den tutun, Cumhurbaşkanımıza kadar dil uzattılar, dil uzatmakla da kalmadılar, konuştukça insanlığın ve insanlığımızın kabul etmeyeceği sözler ile âdeta insanlıktan çıktılar.
Bu da yetmedi, kartvizitinde milletvekili vs yazan ve ya olmayan hesapları başörtülü insanlar açmış gibi gösterip Müslümanlar üzerine kin, nefret, ötekileştirme, ayrımcılık yapmanın peşinde oldular. Tek amaç ve gayeleri ise KİN ve NEFRETLERİNİ KUSMAK.
Peki siz, suçlayanlar; kimsiniz ki bu şekilde konuşabiliyorsunuz?
Bir dakika!!!
Sadece bir dakika aynanın karşısına geçin. Adam gibi gözlerinizin içine bakarak tepeden aşağı bi süzgeçten geçirin kendinizi ve bakın bakalım sizden geriye ne kalıyor.
Akıllı insan önce kendini sorgular, yargılar; başkasını değil.
Akıllar gitmiş, vicdan bitmiş, duygular kör, kulaklar sağır olmuş.
İnsan insanın acısını duymayıp ...
Sanki başkalarının acısından zevk alıp beslenir hale gelmiş..
Hiç düşündünüz mü, Hz.Resulullah efendimiz (s.a.v)
"Ben ümmetimi almadan cennete girmem" diyor. Demiyor ki "şu şu şekil davranan ümmetim"
Ayırt etmeden, sadece ve sadece ÜMMETİM!!! diyor
Sormak lâzım nefislerimize...
Lâyıkmıyız kul olmaya?
Lâyıkmıyız ümmet olmaya?
Lâyıkmıyız İNSAN OLMAYA???
Ve gelin sorgulayalım kendimizi, nasıl bir ümmet oluşumuzu!
İzmir...
Güzel İzmir...
Ve...
6.6...
Göğe yükselen toz bulutları...
Sirenler...
Ağlayan, çırpınanlar...
Enkazdan çıkan soğuk bedenler...
Diğer yanda 3 yaşında hayata tutanak melekler...
İzmir!!!
Geceler soğuk...
Hava soğuk öyle bir ateş düştü ki İzmir'in yüreğine...
Yine sözde insanlar utanmadan sıkılmadan yaptı yapacağını.
-Bilmem kaç âdet bir artı bir daireler verildi.
-05.... bu numaradan ulaşılsın diye numaralar bırakıldı.
-Nakliyenin ücretsiz yapılacağı ilanları. Oysa tek dişi kalmış medeni denilen canavarlar arandığında canı yanmış o depremzedeler ile alay edildi, utanmadan ve sıkılmadan kira parası istenildi.
Ya Rabbim!!! hangi ara biz bu kadar kirlendik...
Hangi ara bu kadar vicdanlar çöplüğe döndü, kokuştu insanlık..
Orada analar feryad ederken, minik yürekler beton yığını altında donmadan kurtarılmayı beklerken bir yandan fırsatçılar 30..liralık battaniyeyi 120..TL. derken ne zaman, nasıl bir yarattık olduk.
Asıl yüreklerini vicdanlarını beton yığınları altında kaybetmiş MENHUS RUHLU CANAVARLAR SİZLERSİNİZ!!!
Yazıklar olsun aldığınız her nefese.. Yazıklar olsun yüreği kokuşmuşlara...
Bakara(155﴿ Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!
﴾156﴿ Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, "Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz" derler.
﴾157﴿ İşte rablerinin lutufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır.
Dünyanın her neresinde olursa olsun
nerede bir can ölse oralı oluyor yüreğim...
Din, ırk, renk, mezhep farketmez
acı acı büyüyor bizim seviçlerimiz, umutlarımız...
Rabbim ülkemiz üzerinde dönen acı ve ızdırap yüklü afetlerden belalardan, maddî ve manevi tüm sıkıntılardan muhafaza eylesin.