Eş Arayanlara

Ayhan ENGİN

25-03-2017 07:57

Cıvık cıvık “izdivac” programlarının gündemimizi iyice meşgul ettiği günleri birlikte yaşıyoruz. Bu programların ahlaki olmadığını, örf ve adetlerimize ters olduğunu herkes söylüyor ama en çok izlenen programlar arasında. Laf aramızda; en çok müşteri de, hacı teyzeler, hacı amcalar ve abdestli-namazlı çevrelerden. Gerçekten mide bulandırıcı…

Buradan yola çıkarak, evlenme öncesi karar safhasında olan genç damat ve gelin adaylarınadır bu sözlerim; bir eşte aradığınız vasıflar adına net bir karar veriniz. Çünkü geri dönülmez ya da dönülmesi imkansız zor bir sürecin adıdır evlilik. Tabii evlilik kurumuna bakış açısı, dini, ahlaki ve örfi değerlerin şahıs üzerindeki bağlayıcılığına göre değişir bu hüküm. Ben kendi tarafımdan bakarak bunu söyledim. Yoksa, gömlek değiştirme rahatlığı içinde, yetim ve öksüz bırakma bahasına çocuklarını hiç nazara ve kale almadan eş değiştiren insanlar da var aramızda. Özellikle popüler kültürü benimseyenler arasında. Neyse, konumuz bu değil. Biz asıl eş adayları üzerinde net bir görüş ve kannate sahip olmanın gerekliliğini anlatmaya çalışacağız.

Şöyle bir metod tavsiye ederim umumi kabul görmüş gerçeklerden de hareketle. Genelde erkekler ve bayanlar neyi ararlar muhtemel eşlerinde? Sırayla gidelim:

-Güzellik, yakışıklılık. Soru; fiziki güzellik mi yoksa ruh güzelliği mi? İkisi de. Amenna; ama ya ikisinden biri varsa. Hangisi? İşte nihai kanaate varılacak ayırım noktası burasıdır. Bence,…

-Asalet. Asalet ya nesep ile kazanılır ya da terbiye ile. Soru; asil bir aileden gelmiyor veya asil aileden olsun-olmasın, aldığı modern kültür ve terbiye (!) onu tanınmaz hale getirmiş; bu kavşakta ne yapacağız? Bence,…

-Servet. ‘Menkul veya gayri menkul zengini olsa da, biraz kayınpeder parası ile ahir ömrümüzde rahat etsek!’ Böyle düşünenler olabilir. Soru; bayan veya erkek zengin bir aileye mensup ama zenginliğin verdiği şımarıklık, laubalilik vb. her türlü vasıf üzerinde. Öte tarafta da tam anlamıyla Anadolu terbiyesi almış, fakir bir eş adayı var ve işin garibi başka bir aday yok. Yol iki görünüyor. Hangisi? Bence,…

-Dindar. Soru; dinin yap veya yapma diye insanların önüne koyduğu her emir ve yasağa uygun hayat sürmeyi kendine hedef edinmiş bir bayan/erkek veye Allah’a inandığını, peygamberi kabullendiğini söylese de, hayatında buna ait bir iz ve eserin görülmediği, giyim-kuşamdan, insani ilişkilerine kadar apayrı kulvarda yürüyen bir insan. Hangisi? Bence,…

-Tahsil. ‘üniversite mezunuyum. Eşimin de üniversite mezunu olmasını isterim.’ Yerinde bir istek; ama soru şu; üniversite mezunu ama hayat kültür sıfır, doğruyu yanlıştan atırt etme kapasitesine bile sahip değil. ‘Diplomalı kara cahil’ yani. Böyle bir eş mi, yoksa, lise mezunu, hatta ilkokul mezunu ama hayat mektebinde ders almış, bir yuvayı, bir ocağı çekip çevirebilecek tecrübeye, ferasete sahip bayan/erkek mi? Bence,…

-Ev hanımı ya da çalışan bayan. Bu genelde damat adayları için geçerli ve günümüze ait bir problem. Bazı erkekler adına söyleyeyim, ekonomik zorluklara birlikte göğüs germe maksadından çok daha öte tam anlamıyla bir takıntı. “Sigortalı çalışan bir eş isterim, hangi devirde yaşıyoruz kardeşim!” Buna da amenna. Soru; sabah 8, akşam 5 mesai yapan- nerede çalıştığı, ne iş yaptığı, iş ortamı vb. unsurlar ayrıca ele alınmalı- bayanla, ev hanımı bayanın getiri ve götürüleri iyi hesap edildi mi? Maddi ve manevi her türlü teferruat, önümüzde duran yüzlerce-binlerce örnekten istifade ile iyice incelendi mi?

-Karakter. Eş olarak tercih edeceğimiz kişinin karakteri geçim, huzur ve mutluluk için en önemli özelliklerden biri. Karamsar mı-iyimser mi; sabırlı mı-tezcanlı mı; evhamlı mı-evhamsız mı; duyarlı mı-duyarsız mı; tembel mi-çalışkan mı; kindar mı-affedici mi; geveze mi- nerede, ne konuşacağını bilen mi… Daha sayabilirim fakat meramım anlaşıldı umarım. Şimdi soru şu: bunlardan hangileri. Bence,…

Bitirelim; bence, her sorunun sonunda ‘bence’ deyip koyduğum üç noktalardan sonra uzayıp giden satırlar var ya; işte o satırların evlilik yolculuğuna çıkmadan önce gelin ve damat adayları tarafından doldurulması lazım. Çünkü ne aradığınız, nerede aradığınız, nasıl aramamız gerektiği hep bu sorulara verilecek net cevaplarla belli olacak.

Sizce de öyle değil mi?

Selam ve dua ile…

Ayhan ENGİN

 

DİĞER YAZILARI Hazinemiz Ahlakımızdır… 01-01-1970 03:00 Ailemiz Ve Biz 01-01-1970 03:00 Irkçılık Ve Milliyetçilik Üzerine 01-01-1970 03:00 Huzur mu istiyorsun? 01-01-1970 03:00 Ramazan’ı Yaşarken… 01-01-1970 03:00 Ramazan Yaklaşırken… 01-01-1970 03:00 Modern Dünya Ve Yalnızlık 01-01-1970 03:00 Gurbette Bir Düşünür; Yaşar Kaplan 01-01-1970 03:00 Arkadaşlar! 01-01-1970 03:00 Ölçüye İnanmak, Ölçülü Olmak 01-01-1970 03:00 Geldim Emmoğlu 01-01-1970 03:00 Başarılı olmak! 01-01-1970 03:00 Vietnam Notları 01-01-1970 03:00 Değerler Ve Din 01-01-1970 03:00 Avrupa İzlenimleri 01-01-1970 03:00 Gurbette Hayat -2- 01-01-1970 03:00 Gurbette Hayat… 01-01-1970 03:00 İnternet (ç)ağındayız! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımız (2) 01-01-1970 03:00 Çocuklarımız 01-01-1970 03:00 Tavsiyeler 01-01-1970 03:00 tövbede samimiyet 01-01-1970 03:00 Pişmanlık! 01-01-1970 03:00 Yaşamak! 01-01-1970 03:00 Esas duruş! 01-01-1970 03:00 Merhamet 01-01-1970 03:00 Yozlaşıyor muyuz? 01-01-1970 03:00 Güvenilir miyiz? Güvende miyiz? 01-01-1970 03:00 Hayırlısı Bakalım 01-01-1970 03:00 Komşu Komşu Hu Hu 01-01-1970 03:00 Genç adam! 01-01-1970 03:00 Kardeşime… 01-01-1970 03:00 Hadi evlenelim! 01-01-1970 03:00 Modern Dünyanın Hediyesi: Yalnızlık 01-01-1970 03:00 Kalp Temizliği/Tasavvuf 01-01-1970 03:00 Kardeşlik ahiret içindir! 01-01-1970 03:00