tövbede samimiyet

Ayhan ENGİN

06-03-2017 11:12

Bir önceki yazım da, bir aile ile yaşadığım dyaloğu sizlerle paylaşmıştım. Konu “Tövbe” idi. Okuyucularım farklı yaklaşımlar içeren, genelde olumlu yorumlar yaptılar. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Tövbe konusunda, herkes için geçerli olmasa da; bazı kardeşlerimizin eksik veya yanlış bilgiye sahip olduklarını hesaba katarak ve istifade edeceklerini umarak; Tövbe konusunda bilmemiz gerekenleri kısaca özetlemek istiyorum.

İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur’an-ı Kerim'de:

“Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar…” (Nisa, 116) buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir.

Kitaplarımızda canı gönülden yapılan tövbenin Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah Teala: “Ey  iman edenler, Nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim, 8) buyurarak, yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen Nasuh tövbe ise şöyledir:

1. Allah’a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah’a sığınmak ve pişman olmak.
2. Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak.
3. Bir daha böyle bir suça dönmeyeceğine dair kesin bir karar içerisinde olmak.

İnşallah bu şartları yerine getirirsek Allah’ın tövbelerimizi kabul edeceğinden ümitli oluruz.

Ancak insan her zaman korku ve ümit içerisinde olmalı. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz, ne de günahlarımızdan ümitsizliğe düşebiliriz. "Ben çok iyiyim, bu işi hallettim." demek ne kadar yanlışsa; "Ben bittim, beni Allah kabul etmez." demek de o kadar yanlıştır. Ayrıca, suçunu anlayıp tövbe edip, Allah’a sığınmak da büyük bir ibadettir. Günah işleyip de daha sonra tövbe ederim gibi bir düşünce de yanlıştır.

Manevî Kirlerden Arınmanın Yolu: Tövbe’ dir.

Sözlükte “Allah’a dönüş ve yöneliş” anlamına gelen tövbe, dini terim olarak “günahtan Allah’a dönme” anlamıyla meşhur olmuştur.

Tövbe; yapılan kötülüğü, işlenen günahı veya kabahati günah olduğunu bilip, onu bırakıp terk ederek Allah’a dönmek, O’ndan affetmesini, bağışlamasını dilemek, yaptıklarından pişman olduğunu da belirterek yalnız Allah’a yalvarmak demektir.

Sevgili Peygamberimiz (asm.) bir hadis-i şeriflerinde:

“Bütün Ademoğulları günahkardır, günahkarların en hayırlısı ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mace, Zühd, 30) buyurmaktadır.

Bu hadisten de anlaşıldığı üzere, insan, günah ve sevap işleme özelliğinde yaratılmış bir varlıktır. Günah işlemek, insanı meleklerden ayıran bir özelliktir. Bilindiği gibi melekler nurdan yaratılmış olup, asla Allah’a karşı gelmeyen, günah işlemeyen varlıklardır.

İslâm fıtrat dinidir. İslâm’da insanın günah işleyebileceği kabul edilmiş ve bundan korunma ve kurtulma yolları insana öğretilmiştir. İşte yapılan kötülükten, işlenen günah ve kabahatten kurtulup manevi kirlerden temizlenme yolu tövbedir. Tövbe ile insan, yapmış olduğu günah ve kusurlardan kurtulup o günah ve hataları hiç yapmamış gibi tertemiz olur. Nitekim bu hususta Peygamber Efendimiz,

“Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir.” (İbn Mace, Zühd, 30) buyurur.

Netice-i kelam: Tövbe edebilmek için, şahsın camide bulunması, tekke veya zaviyede olması şeklinde bir şart yoktur. Diğer taraftan; cemaat halinde, bir araya toplanarak, koro halinde tövbe etmek de şart değildir.

Günah işlemiş insan, tövbesini her mekânda gerçekleştirebilir.

Tövbe süreci, günahlardan kurtulmaya kalbin kesin olarak karar vermesiyle başlamaktadır. Bu kararın verilebildiği her yerde tövbe sahihtir. Tövbeyi bir mekâna hasretmek, tövbe için kutsal bir yer şartını ileri sürmek, tövbe olayını bilmemek ve konu ile ilgili İslâm’ın esprisini yakalayamamak demektir.

Tövbe etmek için, insanın bir aracıya ihtiyacı olmadığı gibi, belirli zaman ve mekânda tövbe eylemini gerçekleştirmek gibi, bir zorunluluk da yoktur.

Yapılan tövbe sonucu, günahlardan temizlenip temizlenilmediği kuşkusu yersiz olup, Allah her türlü günah işleyeni temizlemek için tövbe kapısını açık bulundurmaktadır. İnsanların dikkatli olması gereken husus; tövbenin sahih olarak ortaya konulup konulmadığıdır.

Selam ve dua ile…

Ayhan ENGİN

DİĞER YAZILARI Hazinemiz Ahlakımızdır… 01-01-1970 03:00 Ailemiz Ve Biz 01-01-1970 03:00 Irkçılık Ve Milliyetçilik Üzerine 01-01-1970 03:00 Huzur mu istiyorsun? 01-01-1970 03:00 Ramazan’ı Yaşarken… 01-01-1970 03:00 Ramazan Yaklaşırken… 01-01-1970 03:00 Modern Dünya Ve Yalnızlık 01-01-1970 03:00 Gurbette Bir Düşünür; Yaşar Kaplan 01-01-1970 03:00 Arkadaşlar! 01-01-1970 03:00 Ölçüye İnanmak, Ölçülü Olmak 01-01-1970 03:00 Geldim Emmoğlu 01-01-1970 03:00 Başarılı olmak! 01-01-1970 03:00 Vietnam Notları 01-01-1970 03:00 Değerler Ve Din 01-01-1970 03:00 Avrupa İzlenimleri 01-01-1970 03:00 Gurbette Hayat -2- 01-01-1970 03:00 Gurbette Hayat… 01-01-1970 03:00 İnternet (ç)ağındayız! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımız (2) 01-01-1970 03:00 Çocuklarımız 01-01-1970 03:00 Eş Arayanlara 01-01-1970 03:00 Tavsiyeler 01-01-1970 03:00 Pişmanlık! 01-01-1970 03:00 Yaşamak! 01-01-1970 03:00 Esas duruş! 01-01-1970 03:00 Merhamet 01-01-1970 03:00 Yozlaşıyor muyuz? 01-01-1970 03:00 Güvenilir miyiz? Güvende miyiz? 01-01-1970 03:00 Hayırlısı Bakalım 01-01-1970 03:00 Komşu Komşu Hu Hu 01-01-1970 03:00 Genç adam! 01-01-1970 03:00 Kardeşime… 01-01-1970 03:00 Hadi evlenelim! 01-01-1970 03:00 Modern Dünyanın Hediyesi: Yalnızlık 01-01-1970 03:00 Kalp Temizliği/Tasavvuf 01-01-1970 03:00 Kardeşlik ahiret içindir! 01-01-1970 03:00