​Baykal’dan peygamberimize hakaret!

Referandum süreci başladığından itibaren AK Parti’ye “AKP” dememe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ise “Tayyip” yerine “Cumhurbaşkanımız” şeklinde hitap etme kararı alan, İslam’i söylemlerde bulunan, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin dinimize aykırı olduğunu belirtmek için “Fıkıh” alimi pozları veren CHP’nin kimyası bozuldu. CHP’nin dini, siyaset malzemesi olarak kullandığı deşifre olan CHP, yeniden hakarete başladı, öz kimliğine döndü.

ÇİZGİYİ AŞTILAR

Bu bağlamda CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Trabzon’da katıldığı bir etkinlikte iyice çizgiyi aştı. Denetlenebilirliğin önünü açan, kuvvetler ayrılığını sağlayacak olan Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni çarpıtmak için “Yetki” tartışmasını gündeme getiren Baykal, günahsız, “İsmet” sıfatına sahip Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i (sav) kara propagandasına alet etmeye kalkerken, alenen iftira etti, hakaret savurdu. Cumhurbaşkanlığı Sistem’deki yetkilerin Allah’ın resulüne bile verilmeyeceğini iddia ederek, pes dedirten, haddini aşan Baykal, “Beşer şaşar. Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın, olmaz.

Kimseye bu yetki verilmez. Verilmemelidir” sözüyle büyük tepki topladı. Vatandaşlar sosyal medyadan Baykal’ın özür dilemesi gerektiği yönünde mesajlar attı. Diğer yandan Baykal, daha sonra kendini aklamaya kalkıştı.

AĞZA BİLE ALINMAZ

Hükümet kanadından Baykal’a ilk tepki Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan geldi. Baykal’ın sözlerinin ağıza alınmayacak derecede çirkin olduğunu söyleyen Bakan Akdağ, milletin bu sözlere, hakaretlere asla tahammül etmeyeceğini vurgularken, 16 Nisan’da peygambere hakaret edilemeyeceğini herkesin göreceğini belirterek, “Sayın Deniz Baykal’a sesleniyorum. Yaptığı hatayı derhal görsün. Çıksın bütün milletten özür dilesin. Ne söyledi biliyor musunuz? ‘Bu kadar güç bir adama verilmez, peygambere bile verilse...’ devamını ben söylemiyorum. Kalksın, özür dilesin. Bu milletin böyle laflara tahammül etmesi imkansızdır. Rencide olduk. Siyaset, politika yapacağım diye bu milletin değerlerine laf söyletmeyiz. Laf söyleyemeyeceğinizi de 16 Nisan’da bu millet size gösterecek. O hadsizliğin cevabını o gün alacaksınız. Yakışır mı, böyle bir benzetme yapılır mı?” dedi.