İlyas Biçer’in yaptığı paylaşımın tam metni;
Son günlerde hastanelerde ve sağlık sisteminde yaşanan olumsuz tablolarla ilgili bazı basın yayın organlarında haberler çıktığını görüyoruz ve üzülerek duyuyoruz ki, bu haberlerin oluşumunda bizim bir dahlimiz olduğu, sağlık müdürlüğü yöneticilerimiz tarafından çevrelerine telaffuz ediliyor.
Maalesef sendikamızı zan altında bırakan, sanki sağlıkta hiçbir sorun yokmuş da sadece kendilerine iftira atılıyormuş gibi bir yaklaşım sergilenen bu tavrın, duydukları bir ‘DEDİKODUYU’ hiç sorgulamadan, doğru varsayarak çevrelerine aktarmalarıyla kalmadığını; sendika temsilcilerimize yönelik bazı tavırlar ve uygulamalar içinde olunmaya başlandığını endişe içinde izliyoruz.
Çarşamba Devlet Hastanesindeki sendika temsilcimiz İsa Aydın’a yönelik tavrınız; hiç inceleme soruşturma yapmadan ona yönelik uygulamaya koyulan yer değişikliği kararı bunun bir kanıtı gibi.
Adeta yargısız infaz gibi uygulanan bu kararı uygulamaya koyanların, hukuki olarak sendika temsilcisinin yerinin değiştirilemeyeceği konusundaki bilgi eksikliği, anlaşılmaz özgüvenleri bu kararı tek başlarına almadıklarını bize gösteriyor.
Sakın bu karar hastanenin kararı Sağlık İl Müdürlüğünü ilgilendirmez, hastane yönetiminin kararı demeyin. Binlerce üyesi olan bir sendikayı ilgilendiren kararın, hiç size danışılmadan aldığını söylemeyin.
Sağlık Müdürü ve Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı olarak bu görevlere gelmeden önce yıllarca Çarşamba Devlet Hastanesinde Başhekimlik ve Başhekim Yardımcılığı yaptınız. Bu süreçte yer değişikliği uygulaması yapılan Sendika Temsilcimiz İsa Aydın ile yakinen çalıştınız, çalışma arkadaşlığı, yol arkadaşlığı yaptınız.
Bu arkadaşımız o zaman yakındı, dosttu, güvenilir biriydi de aniden yeni yönetimle güvenilmez, çalışılmaz, yer değişikliği yapılması gereken biri mi oldu.
DÜNKÜ DOST, NE ÇABUK DÜŞMAN OLDU?
Acaba bir anda ne değişti?
Çarşamba Devlet Hastanesinin yeni yönetimi bu konuyu size hiç sormadan mı yaptı?
Bunlara inanılması mümkün mü?
Lütfen kimse aklımızla alay etmeye kalkmasın, bu konuda hukuki haklarımızı sonuna kadar arayacağımızı unutmasın.
Kimse kişisel hırslarını, intikam duygusuyla birleştirip, bize, Sağlık-Sen ailesine gözdağı verir gibi hareket edemez.
Bu makamlar, her zaman, en zor anlarda bile devletinin, milletinin yanında olan sivil toplum kuruluşlarına gözdağı verme yerleri değildir.
Bu makamlar ilimizde bunca çözülmesi gereken sağlık problemi varken, randevu süreleri arşa çıkmış, muayene ve yatak noktasında sıkıntılar had safhaya ulaşmışken, sağlık yöneticilerinin bu tabloyu göz ardı edip, böyle küçük meselelerle, dedikodularla uğraşmayı tercih etmeleri ve Samsun Şehir Hastanesinin açılma süreci gibi kritik bir süreçte problemleri yok saymaları gereken yerler değildir.
Şunu da net olarak ifade etmek isteriz ki; biz Sağlık-Sen olarak sendikacılığı, idarecilerimizle ortak çalışmayı, güçlü bir birliktelikle ilimiz için en iyisini yapmayı ve önermeyi bugün öğrenmedik.
Bir yöneticiyle ilgili, ister İl Sağlık Müdürü ister bir Başkan ya da başka bir sağlık idarecisi olsun, olumsuz bir düşüncemiz varsa, yetiştiğimiz kültür gereği, yan yollara sapmayız.
Gider düşüncemizi onun yüzüne söyleriz. Olumsuzluğun anlatılacağı makama sorunu anlatır, çözümü yine birlikte bulmaya çalışırız.
Bu kaos ortamını fırsat bilip, arkamızdan dedikodu üretenler gibi hareket etmeyiz.
Fikirlerimizi ifade etmek için, birşeylerin arkasına saklanıp, gizli saklı kapılar arkasında sufle vermeyiz.
BİZ SAĞLIK-SEN’İZ.
Ülkenin en zor zamanlarında, hükümetinin ve milletinin yanında olan, meydansa meydan, mücadeleyse mücadele diyen; haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyen bir kültürün mirasını taşıyanlarız.
Bugünlere başkaları gibi sorunlardan sıkıntılardan nemalanan bir sendikacılık anlayışıyla gelmedik. Kültürümüzde ve inancımızda bunların hiçbiri yoktur.
Bu nedenle Sağlık Müdürümüzü ve bazı yöneticilerimizi itidalli davranmaya, dedikodulara mahal vermemeye, uzaktan verdikleri talimatlarla kurumların yöneticilerini zor durumda bırakmamaya ve intikam duygusuyla hareket etmemeye davet ediyoruz.
Herkese kulak tıkayan, kendi fikirlerini tasdiklemeyen insanları dışlayan, düşman belleyen tavırların kaybedeni Samsun Sağlığı olacaktır; sağlık tesislerinde hizmet almaya çalışan vatandaşlar olacaktır ve olmaktadır da.
Lütfen bir an önce kendinize gelin.
Samsun sağlığına ve Samsunlulara hizmet vermek için o koltukların size verildiğini, canınızın istediği gibi, devlet teamüllerinden uzak, keyfi ve acemice hareket etmeniz için verilmediğini hatırlayın!
Çıkan haberlere bakıp, bunları kim yaptırıyor diye suçlu arayacağınıza; sağlık alanındaki eksiklik ve aksaklıklara gözlerinizi kapamadan çözüm bulmaya çalışın, kendinizi bir kez daha gözden geçirin.
Başkalarını suçlayıp, yaşanan sıkıntıları yok sayarak; her şeyi iftira diye adlandırıp, binlerce üyesi olan bir sendikayı zan altında bırakarak bu ilin sağlığını yönetmeye çalışmayın.
Naçizane önerimiz; bu garabet anlayışa son vererek bir an önce işlerinize odaklanmanızdır.
Biz her türlü bilgi ve birikimimizle, elimizden geldiğince sizin ve sağlık çalışanlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Bu saatten sonra bu birikimi ve sağduyunun sesini kullanıp kullanmamak tamamen sizin tercihiniz olacak.
Bu çağrımız bize hasmane tavır alanlara karşı, kardeşe el uzatmamız ve çağrıda bulunmamızdan ibarettir.
