Kapatın telefonları bir fincan kahvenizi alın ve yaslanın koltuğunuza az soluklanalım.
Yüreği dağlıyor; bir sancı, bir alev, bir sızı… Zaman ayırmak gerek hasbihâli tadında olanlara.
Düğümlenmiş kelimeler toparlanmasını beceremiyor. Gecenin karanlığı iyiden belli etti kendini. Pencereden yansıyan sokak lambasının ışığı ve dolunayın var yok arası ışığı odayı aydınlatıyor, defterin satırlarını, kalemin karasını göstermeye yetiyordu.