Kadifeden sessizliklerle büyürken kumdan kaleler; İbrahim olur yüreğin, yalnızlığın kör ve dipsiz kuyusunda yetimliğin hüznünü yudumlarken nefesin. Hakikatler karanlığa peşkeş çekilirken Nuh olup karaya gemiler yapar hayallerin, Rabbe tam teslimiyeti yeniden anımsarcasına.
Soluk almaya başlayan gece gibi dirilirken yüreğindeki Kabil, akıtır Habil’in sıcakkanını, dökerken yüreğinin Havva’sı ana yüreğinin dilsiz feryadıyla gözyaşlarını.