Son üç asrı aşkın bir süredir, maalesef İslam dünyası veya Müslümanların yaşadığı coğrafyalar kan, gözyaşı, açlık, sefalet, geri kalmışlıklar ve sefillikler içinde boğuşmakta ve halen de bu girdap içinde bocalayıp durmaktadır.
18. asırdan itibaren Osmanlı devletinin yaşadığı çöküş süreci, batılı sömürgeci devletlerin doğuya doğru kolayca yayılmasına fırsat verdi ve bir kaç asır içinde tüm doğu bu emperyal güçlerin kontrolüne geçti.