Paragraflarımız mezbahalara dönüşmesin!

İnsanların birebir, yüz yüze olan ilişki ve münasebetlerinde olması gereken anlayış ve hoşgörü, takınması gereken kucaklayıcı, kardeşane ve uzlaşmacı tavır; kitaplarda, dergilerde, gazetelerde, sosyal medya da, internet haberciliğin de ve insanın insanla iletişime geçtiği, irtibat kurduğu, muhatap olduğu, karşı karşıya geldiği her platformda bulundurulmalı ve muhafaza edilmelidir.

Fikir - 03-08-2017 15:53

Paragraflarımız mezbahalara dönüşmesin!

Her işimiz, her sözümüz, her adımımız yıkmak, kırmak, dökmek için değil, yapmak, onarmak ve imar etmek için olmalıdır. İnsan, insanı avlamaya, parçalamaya çalışmamalı, gayret ve çaba göstermemelidir. İyilik ve güzellikten, sevgi ve kardeşlikten hiçbir zaman ödün verilmeyerek, kem sözler lügatimizden çıkarılmalıdır.

Bu dünyanın gelip, geçici olduğunu, her gelenin bu dünya penceresinden kendisine biçilen zaman zarfı içersinde bakıp, gittiğini unutmamak gerekir.  Bu hakikati, zihnimizde her an diri ve canlı tutarak hak ve hukuka riayet etmeliyiz. Günlerimizi didişerek, küfürleşerek, birbirimizi yalan ve iftira bombardımanına tutarak geçirmenin kimseye zerrece faydasının olmadığını iyice bir idrak etmeliyiz.

Hakikatleri nezaketlere kurban etmezken, nezaketleri de hakikatlere kurban etmeme inceliğini gösterebilmeli ve bu hassas dengeyi büyük bir ustalıkla sağlamalıyız. Özellikle yazan, çizen, toplum önünde konuşan insanların bu ustalığı, olgunluğu göstermesi elzemdir.

Bugün haber almak, yaşanan olayları ve gelişmeleri takip edebilmek için okunan gazetelerin, takip edilen internet haber sitelerinin köşe yazarlarının köşelerinden kötü kokular gelmemeli, çirkin sızıntılar, akıntılar olmamalı, kurulan cümleler, oluşturulan paragraflar insan onur ve haysiyetinin katledildiği mezbahalara dönüşmemelidir. Aynı şeyler televizyonlarda tartışma programlarındaki yorumcular içinde geçerlidir. Siyasiler içinde. Yani insan olan ve insanla muhatap olan herkes için geçerlidir.

Samsun’da da basın ve yayın camiası arasında amansız bir savaş vuku bulmaktadır. Dillerini kılıç, kelimelerini, cümlelerini mermi olarak kullananlar bulunmakta, acımasızca yorumlar, hakaretler, iftiralar, yalanlar havada uçuşmakta, şantaj ve tehdit amacıyla büyük bir titizlikle dondurulmuş haberler ısıtılarak servis edilmektedir.

Ne yazık ki, gazeteciliği bırakıp, Romalı gladyatörlere, savaşçılara dönüşenler var. Şahsi kavgaların, kıskançlıkların, alacakların, vereceklerin hesabı gazete ve haber sitelerinin köşeleri üzerinden görülmektedir.

Gerçekten bir yanlışlık, haksızlık varsa da basın mensuplarımız, köşe yazarlarımız elbette gördükleri yanlışı dile getirmeli, elbette haksızlıkların üzerine gitmeli, elbette rahatsız oldukları meseleler hakkında haşmetli yazılar döşenmelidirler ancak, bunu bir usül ve üslup, edep ve hayâ çerçevesi içerside yapmalıdırlar.

Belki de, gazeteciliğin konumu, önem ve temsil makam kavranamadığından dolayı böylesine umursuz, duyarsız bir hal içerisine giriliyor. Gazetecilik, aslında bir nevi Peygamber mesleğidir.  Çünkü Peygamberlerde haber vermektedirler. Yaratıcımızın emir ve buyruklarını içinde bulundukları kavimlere, toplumlara ulaştırmışlardır. Onları, bu emir ve buyruklardan haberdar etmişlerdir. Gazetecilik, böylesine değerli, kıymetli ve önemli bir meslektir. Böyle bir mesleği sahiplenenlerin bu mesleğin değer, kıymet ve ehemmiyetine binaen hareket etmeleri icap eder.

Keskin sirke küpüne zarar diye bir atasözümüz de var bizim, keskin sirkenin küpüne zarar verdiği gibi keskin sözlerinde en fazla sahibine zarar verdiğini unutmayalım. Yaptığımız işi hakkaniyetle yapalım. Doğrudan, iyiden, güzelden, faydalıdan, adaletten ayrılmadan yaşayalım.

Ahmet Mücahid Yıldız

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
İhanete Uğramış Bir Milletin Fertleriyiz

İhanete Uğramış Bir Milletin Fertleriyiz

27-04-2024 - Fikir

Seyyid Ahmet Arvâsî İle Ülkücüler ve İslâm Ülküsü Üzerine

Seyyid Ahmet Arvâsî İle Ülkücüler ve İslâm Ülküsü Üzerine

26-04-2024 - Fikir