https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-2e4ec65eed.png
Fatih ORUÇ

Demokrasilerde Siyaset

12-12-2018 10:40

Genel manada siyaset, insan topluluklarını yönetme, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıdır. Kısa ve öz tanımı ile ülke, devlet ve insan yönetimidir.

İslâm’da siyaset, keyfi yorumlara ve arzulara göre şekillendirilecek bir oluşum değildir. Buradan da, İslâm’da siyasetin İlâhî ve manevî bir hedefi ve gayesinin olduğunu anlıyoruz.

Bunun için de din-devlet, din-toplum, toplum-devlet, fert-toplum ilişkileri İlâhî emirlere ve referanslara göre düzenlenir.

Demokrasi ile siyasal katılım arasındaki ilişkilerin boyutlarını irdelediğimizde daha farklı oluşumlarla karşılaşıyoruz.

Her demokratik sistem, aslında birtakım güç odaklarının hâkim olduğu rejimin adıdır. Bu güç odakları egemenliklerini sürdürmek ve çarklarının dönmesi için halka sadece payandalık/figüranlık görevi verir. Mevcut rejim içerisinde halk, seçimlerde mevcut partilerden birini veya kişiyi seçer. Halk da seçimle birilerini seçmekle kendisinin egemen olduğunu zannedebilir. Yani millete sadece kendisini kimlerin yöneteceği soruluyor. Ne tür bir rejimle yönetileceği sorulmuyor. Kısaca demokratik yönetimlerde, halkın kendisine farklı bir rejim seçme hürriyeti yoktur.

Halk, farklı bir rejim istemeye kalksa, demokrasinin refleksleri, egemenleri ve sistemden beslenen birtakım güç odakları harekete geçer ve böyle bir şeye izin vermez. Demokrasilerin egemenleri dediğimiz güç odakları, iktidar seçkinleri, sermaye grupları, uluslararası şirketler, medya ve yüksek bürokrasi daima arka planda sistemi kontrol eder ve yönetir.

İktidara gelen siyasî partilerin politikaları ne olursa olsun, devlet politikaları; ülke seçkinlerinin, medyanın, sermaye gruplarının ve birtakım güç odaklarının çıkarlarını korumaktır. Bu güç odakları hükümetler üzerinde sürekli bir baskı oluştururlar. Bunlar, siyasetçileri etkileyerek, siyasî kararların kendi lehlerine/menfaatlerine uygun bir şekilde çıkmasını sağlarlar. Politikacılar, hükümetlerden destek bekleyen bu güç odaklarının iş takipçileri gibi çalışırlar.

Demokrasilerde, daima güçlülerin çıkar politikaları hâkim olur. Eğer hükümetler, iktidarda kalmak istiyorlarsa, sermaye gruplarına yeteri kadar destek vermek, güç odaklarını memnun etmek ve medya desteğini arttırmak zorundadır. Yeteri kadar bu grupları memnun etmeyen ve bunlarla arası bozuk olan iktidarların ömrü uzun olmaz. Geniş halk kitleleri de, seçimlerden seçime iktidarları tespit ederler. Ama kendileri için önemli değişiklikler olmaz. Bu durum, demokrasinin yapısal özelliğinin bir gereğidir.

Siyasette adaylar, seçilebilmek için hem kendileri hem de bağlı oldukları siyasî partileri para harcamak zorundadır. Bu harcamalar ya kendi kaynaklarından veya birtakım servet sahipleri tarafından daha fazlasıyla geri dönüştürmek kaydıyla finanse edilmektedir. Hiç kimse babasının hayrına bir siyasî partiyi ve siyasetçiyi finanse etmez.

Siyasî partiler, iktidara gelmek için aynı zamanda birtakım grupların (birlikler, odalar, kulüpler, dernekler, vakıflar, cemaatler v.s) güç ve itibarını kullanır. İktidara geldiği zaman da kendi zenginini, medyasını ve kurumlarını oluşturur, mevcutlarının etkilerinin artmasına fırsat verir. Demokrasilerde, siyaset ile sermaye ve çıkar grupları vazgeçilemez bir ilişki içerisindedirler. Sonuçta, bu güçler siyasî iktidarı kendi çıkarlarına göre yönlendirirler ve her dediklerini yaptırırlar. Demokrasiyi de yine kendi çıkarları doğrultusunda biçimlendirirler, aslında bu diktatörlüğün ta kendisidir.

Demokrasi ayrıcalıklı birtakım sermaye ve güç odakları oluşturma yöntemi ve bu grupların hâkim olduğu bir rejimdir. Hırsızlara, vurgunculara ve soygunculara kalkan/zırh olan bir yönetim şekli de diyebiliriz.  Fakat günümüzde küreselleşme olgusunun etkisiyle bu güç odaklarının en etkilisi sermaye oldu. Yani demokrasi, sermayenin hâkimiyetine ve uluslararası şirketlerin kontrolüne geçti. Dolayısıyla vatandaş da sermayenin kasaplarına teslim edilmiş oluyor. Demokrasilerde şirketlerin, elit kesimlerin ve zengin bireylerin siyasî iktidara erişimleri çok kolay olduğu için, ülke kaynaklarını kendi lehlerine/çıkarlarına göre rahatça kullanırlar. Bunları yaparken de önemli bir engelle karşılaşmazlar. Siyasî iktidara erişimin farklılık göstermesi demokrasinin en temel prensibinden biri olan eşitlik prensibini hükümsüz kılar.

Seçimlerdeki baraj sistemi de ayrı bir sorun. Bir parti ne kadar oy alırsa alsın o barajı geçemezse hâkimiyet hakkını kullanamaz. Hâkimiyet herkeste eşit olması ve temsilini de eşit yansıtması gerekiyor. Oysa fikir ve görüşleri ifade etmek özgürlüklerin demokrasi açısından vazgeçilmez unsurudur.  Toplumların kendi kendisini temsil etmesi ve yönetmesi burada da havada kalmaktadır.

Demokrasi; baskıyı, eşitsizliği ve adaletsizliği de ey iyi bir şekilde gizleyebilen bir sistemdir. Demokrasi, teoride yasa yapma ve yönetme de halkın iradesi üzerinde ilâhî otorite dâhil hiçbir otorite kabul etmeyen bir yönetim sistemidir. Pratikte ise halkın iradesinin ilâhlığını bile sağlayamayıp, seçkinlerin, birtakım güç odaklarının ve büyük sermaye oligarşilerinin ilâhlığına dönüşen modern cahiliye sisteminin kendisidir. Batılı, herkese bir şekilde içerisinde rol verdiği demokrasi tiyatrosunda oyununu oynamaya devam ediyor.    

Fatih Oruç

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Büyüme Rakamlarını Nasıl Okumalıyız Gelir Dağılımında Adaletsizlik Zirve Yaptı Sivil toplum örgütleri nedir nasıl olmalıdır! İsraili’in Katliamlar Tarihi 2/2 İsraili’in Katliamlar Tarihi 1/2 Soykırım ve Filistin Sorunu Yahudiler Lanetli Bir Kavim Mi? Gelir Dağılımı Adaletsizliği Tabular Hükmedince Münafık TABU Medya ve Emperyalizm-2/2 Medya ve Emperyalizm-1 Demokrasi, Terör ve Emperyalizm Sivilleşemeyen Sivil Toplum Örgütleri KİBİR Hüseynî Direniş Boşnak Halkının Kanayan Yarası Ekonomi ve İş Ahlakı Rusya-Ukrayna Savaşı Uluslararası Şeffaflık Örgütü Güven Nasıl Kazanılır, Nasıl Kaybedilir? A d a l e t Yobazlıklar İdealler ve Hüsranlar Yozlaşma! Uluslararası Şeffaflık Örgütü Ekonomi Reform Paketi Yüksek Faiz Düşük Kur Ölüm Ve Diriliş – 2 Ölüm ve Diriliş - 1 Ekonomi Nasıl Düzelir ? Zulümler Ve Koronavirüs Ekonomi Nereye Koşuyor Sivil Toplum Kuruluşları Nereye Koşuyor! Mankurtlar Diyanet İşleri Ve Ucuz Kahramanlık Korona Virüs Avrupa Birliği’ni Dağıtıyor Mu? Nedir Bu İstanbul Sözleşmesi Denilen Bela Demokrasi Ve Düşünürler-2 Demokrasi Ve Düşünürler-1 Korkunç tablo: 8 milyon bağımlı Le Point-L’eradicateur-Erdoğan İyiliği Emredip Kötülükten Alıkoymak Annelerin Destansı Direnişi İbrahim’in Baltası Ve Demokrasi Hükümetin haramlarla imtihanı! Haçlıların Boşnak Soykırımı Büyük Şeytan’ın Kuşatması Hükümetin Kumar İle İmtihanı e-muhtıranın ardından İTO’da neler oldu-2 e-muhtıranın ardından İTO’da neler oldu?- 1 Batı ahlakı (!) -3 Batı ahlakı (!) -2 Batı Ahlakı Ve 8 Mart Sömürge Aydınları Olgun Demokrasi Ve Cinsiyet Devrimi Batı Ahlakı (!) Avrupa’da 96.465 Mülteci Çocuk Kayıp Demokrasi Ve Emperyalizm Genelev İşletmecisi Trump Demokrasi Ve Antik Yunan Medeniyeti Demokrasi Ve Yunan Mitolojisi Küresel Çetelerin Ticaret Savaşı Küresel Çetelerde Hüsran Le Dictateur Küresel Çeteler Dünyayı Silah Deposuna Çevirdi Mülteciler Suriye Ve Nizâr Kabbâni 2/2 Suriye Ve Nizâr Kabbâni I/2 ABD Ortadoğu’dan Defolmadıkça… Soykırım Ve Batı Emperyalizm Ve Zamanı Zorlamak Batı ve Demokrasi ABD ve CIA Küresel Fitne Demokratik Batının Bozuk Genleri Ortadoğu Fokur Fokur Ilımlı İslâm Hükümetin AB İle İmtihanı Hak İle Batılı Karıştırmak Barış Maskeli Kan İçiciler Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak. Fakat arkana bakma… Hukuk Mu, Kanun Mu? Yobaz Ve Yobazlıklar Hz.ibrahim, hz. İsmail ve teslimiyet AB, tarihin bize bir şakası mı? Hâkimiyet ve Demokrasi Dişi Hitler Angela Merkel Tabu Ve Ekonomi Cumhurbaşkanı Ve Araba Sevdası Feto, Haçlılar Ve Srebrenitsa Katliamı Madımak Ve Başbağlar Katliamları Chp Adaleti Eleştiri Kültürü Batıda Küresel Çeteler, Ortadoğu’da Diktatör Çeteleri Müttefike bak müttefike! Sapık Başbakan- Sapık First Lady İhh İle Afganistan’da Yetim Dayanışma Günleri (3/3) İhh İle Afganistan’da Yetim Dayanışma Günleri (2/3) İhh İle Afganistan’da Yetim Dayanışma Günleri (1/3) Vahşi Batı Demokrasilerde Par-la-men-to İstişâre - Şûrâ Ab 60 Yaşında Yatağa Düştü İslâm’da Ve Demokraside Adalet– 2 İslâm’da Ve Demokraside Adalet-1 Demokrat Eşkiyalar Yol Kesti İslâm’da Ve Demokraside Siyaset-2 İslâm’da Ve Demokraside Siyaset -1 Demokrasilerde Hukukun Üstünlüğü İslâm’da Hukukun Üstünlüğü Batının Köle Ticareti Geçmişten Günümüze Şirk İnancı Amerikanın Kızılderili Katliamı Batının Utanç (İnsanat) Bahçeleri Küresel Güç Güç Kaybediyor Şeytanla müttefik olunur mu? Küresel Oyunlar Ve Yeni Oluşumlar Milli (!) Piyango Yılbaşı çekilişinde 60 milyon veriyor Dünya İnsan Hakları Günü (!) Avrupa Birliği Sürecinde Gerginlikler Devam et ab devam et heyecanlı oluyor! Avrupa Birliği Restleşmesi Hdp Operasyonu Ve Batı Cumhuriyet Gazetesine Operasyon Vallâhi de billâhi de bunların hesabı bir gün mutlaka sorulacak İslâm Coğrafyası Oldu Kerbelâ Hüseynî İhlas-Hüseynî Takva-Hüseynî Direniş Askeri Darbe Olmadı Ekonomik Darbe Yapalım 1dolar-Yenidünya Düzeni Ve Fetö Küreselleşme Şehidlik Ve Kahramanlık Yeni Dünya Düzeni Ve Türkiye Demokrasi şehidi olur mu? Darbe kalkışması mı, işgal girişimi mi? Cemaatler Ve Tarikatlar Srebrenitsa Demokratik Katliamı