Çağımızın kuşkusuz en büyük sorunlarından birisidir uyuşturucu bağımlılığı. Her geçen zamanda kullanım yaşının gittikçe düşmesi de çok ciddi tedbirler alınmasını gerektiriyor. Bu eğitim şüphesiz öncelikle ailede başlar. Bilinçli bir çocuk yetiştirilmesi bu sorunla mücadeleyi kolaylaştırmaktadır. Fakat dünya genelinde uyuşturucu kullanımı oranı düşerken, Türkiye’de uyuşturucu kullanım oranı yıllara göre artış göstermesi endişe vericidir. Bu durumla birlikte Dünya ve Türkiye’nin karşılaştırmasını yaptığımız zaman aşağıdaki veriler karşımıza çıkmaktadır.
Dünya genelinde 1990 yılında 46,5 milyon insan madde bağımlısı iken, 2016 yılında bu sayı 63,7 milyona yükselmiştir. 1990 yılında dünya nüfusu 5 milyar 288 milyon iken 2016 yılında dünya nüfusu 7 milyar 444 milyon olmuştur. Dünya nüfusuna oranladığımız zaman 1990’da madde bağımlısı oranı 0,0088 iken 2016’da bu oran 0,0085’e gerilemiştir. Sayısal olarak artış gösteren madde bağımlılığı oransal olarak düşüş göstermektedir. Türkiye’de ise 1990 yılında yaklaşık 381.200 kişi madde kullanım bozukluğuna sahipken, 2016 yılında bu sayı 664.906 kişiye yükselmiştir. Nüfusa oranladığımız zaman ise; 1990 yılında 0,0070 olan oran, 2016 yılında 0,0082’ye kadar yükselmiştir. Türkiye’de en fazla madde kullanım bozukluğuna 25-29 yaş arasındaki kişiler sahip. Bunu 30-34 yaş arasındaki kişiler takip ederken, en az 5-14 yaş arasındaki çocuklarda görülmekte ancak yıllar içerisinde az da olsa çocuklarda kullanım oranı artmaktadır. Durumun ne kadar vahim olduğu neslimizin uyuşturulduğu bariz olarak görülmekte. Tam da bu noktada Devletimiz bu illetin önlenmesine yönelik “En İyi Narkotik Polisi ANNE” Projesini İçişleri Bakanlığımız nezdinde başlatmıştır. Ailede , toplumda ANNE nin yeri tartışılmaz. Çocukların ve gençlerin uyuşturucu kullanımının önüne geçme konusunda anne duyarlılığından faydalanmak amacıyla uyuşturucuyla mücadelede annelere yönelik farkındalık ve bilinçlendirme çalışmasını amaçlayan bu proje desteklenmesi ve gündemde tutulması gereken bir projedir. Uyuşturucu bağımlıları üzerinde yaptılan son araştırmada, bağımlıların yüzde 89,8'inin annesinin, ev hanımı olduğu ve bağımlıların uyuşturucuyu kullandığı yerler arasında ilk sırayı yüzde 47,5 ile kendi evlerinin aldığı gerçeğini düşünürsek çocuklarımızı korumak, onları bu zehirden uzak tutmak için bu mücadeleye anneleri de katmak çok yerinde olacaktır. Annelerin çocuklarının davranışlarını izlemesi bu mücadelede kılavuzluk açısından önem arz etmektedir. Bu bir aile, toplumsal meseledir. Meseleyi sadece uyuşturucu kullanan çocuk olarak görmek çok ciddi bir yanılgı olacaktır. ANNE yüreği ve iradesinin bu uyuşturucu sorununu yıkacağına inananlardanım. Burada birkaç önemli anekdot paylaşıp yazımı bitirmek istiyorum. Türkiye'nin uyuşturucu profilini çıkarmak amacıyla uyuşturucu kullanan 15 bin kişiye 65 soru yöneltildi. 2020 Narkotik Analiz Raporu hazırlandı.
-Uyuşturucuya başlayanların büyük çoğu öncesinde tütün kullanıyor
-Uyuşturucu kullananların yüzde 86'sı aile içinde şiddet görmüyor.
-Uyuşturucu kullananlarda cinsiyet farkı söz konusu, kadınlar ancak yüzde 5,5 buçuk civarında kullanıyorlar esas kullanıcı erkekler. Yine uyuşturucu kullananların yüzde 85 buçuğu aileleriyle birlikte yaşıyorlar. Bir aile ancak çocuğunun kullandığını ortalama 2 yıl sonra öğreniyor.
- Kişilere uyuşturucu kullanmadan önce alkol ve sigara kullanıp kullanmadıkları da soruldu. Yüzde 81'i öncesinde tütün ürünü tüketiyor, yüzde 38'i ise alkol kullanıyor.
- İlk uyuşturucuyu yüzde 74 oranında arkadaşları temin ediyor. Uyuşturucuya başlayan en riskli yaş gurubu yüzde 71'lik oranla 15-24 yaş aralığındaki gençler.
-Aile ve kişinin eğitim düzeyi arttıkça, uyuşturucu kullanma oranı da düşüyor.
Raporda uyuşturucu kullandığını belirtenlerin yüzde 48'inin annesi ilkokul mezunu.
Uyuşturucu ile mücadele sonuçlarını vermeye başladı. 2017 yılında uyuşturucudan hayatını kaybedenlerin sayısı 941 iken, 2019 yılında bu rakam 342'ye gerilemesi bu projenin önemini açıkça göstermektedir.