Çocukluğumun çizgi filmi. Merak edenler Google amcaya sorabilir.
Uçan arabalar...
Robotlar...
Hazır yemekler...
Peki, biz teknolojinin neresindeyiz?
Sosyal medya kısmında dört nala gidiyoruz.
Fotoşoplu filtreli fotoğraflar, twitterda sallamalar. Facebook ayrı tartışılır.
Zaman gelir şikayetleniriz, çocuğum bilgisayardan kalkmıyor diye.
Peki kaç kişi biliyor bir milyon istihdamı!
Youtube da yazılım ile ilgili derslerin olduğunu! Biz bilmesek de yeni nesil biliyor.
Z Kuşağı bana göre, yeni nesil gündemi takip ediyor ve teknoloji ile bizden daha fazla ilgileniyorlar.
Bize düşen bu eğilimleri kontrol edip pozitife çevirmek.
Atatürk diyor ki:
"Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız! Çocuklar geleceğindir. Çocuklar geleceği yapacak adamlardır.
Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları bu millet ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı ve faydalı olabilecek şekilde yetiştirsinler!
Hiç olmazsa yetiştirmek lüzumuna inansınlar!
Okullardan başka; gazeteler, küçük dergiler köylere kadar yayınlanıp dağıtılmalıdır.
Bizim köylümüz ne gazete, nede dergi okumaz. Bilenler bilmeyenleri toplayıp, okutmayı, onlara okumayı anlatmayı bir vazife bilmelidir."
Sorumluluk, sadece çocuklara ait değil aynı zamanda biz büyüklere de aittir.
İzmir Kadınlar Birliği Derneği faaliyeti olan 'Bir Kitap Bir Umut Bir Hayat' çocuklara kitap okuma alışkanlığı edindirmek için uğraşırken bazı anneleri de kitap okumaya yönlendirmişti.
Bunlardan biri Azize idi. Onun merdivende beklerken kitap okuduğunu görmek beni çok gururlandırmıştı.
Bence Ulu önder Atatürk ün dediği de tam olarak buydu.