https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-7daa058a65.png
M. Oğulcan EKİZ

Pozitif Ayrımcılık Konusunda Hâkimlerimiz Ne Düşünüyor!

13-07-2021 14:25

Bir önceki yazımızda pozitif ayrımcılıktan doğan mağduriyetler ve verilen hakkın kötüye kullanılmasından bahsetmiştik. Bu yazımızda bahsettiğimiz hususlar hakkında daha derine inerek yargımızın işbu durum karşısındaki düşüncelerine değineceğiz.

Pozitif ayrımcılık yalnızca kadınlara yönelik değildir. Pozitif ayrımcılıkta kanun koyucunun kastı, herkesin hak ve özgürlüklerden eşit bir şekilde yararlanması amacı ile dezavantajlı olan kimselere pozitif yönde tutum sergilenerek adaletin sağlanmasıdır.  Kısaca eşit konumda olmayan iki kimseden birini diğerinin seviyesine çıkarma çabası diyebiliriz.

Anayasamızın 10. Maddesinde,  ‘’Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.’’ ibaresi mevcuttur. Devamında ise ‘’Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.’’ Denmiştir. Şimdi anayasamızın bu maddeleri ışığında önce örnek bir olaya daha sonrasında ise hakimlerimizin pozitif ayrımcılık hususundaki düşüncelerine bakalım.

Olayımızda biri eşinize tokat attı ve eşiniz şikayetten vazgeçti. Bu durumda savcılık soruşturmaya devam etmiyor dosya kapanıyor. Bilakis aynı şeyi evlilik birliği içerisinde eş yaptığı takdirde şikayetçi olan taraf kadın ise daha sonra bu şikayetinden vazgeçse dahi savcılık soruşturmaya ve gerektiğinde kovuşturmaya devam ediyor. Baktığınız zaman aynı fiil fakat iki farklı yargılama ortaya çıkıyor.

 2013 yılında yapılan çalışmada hakimlerin düşünceleri şu şekildedir:  İlk hakimin ‘’Pozitif ayrımcılık her şeyi eşit olan iki kişi arasında yapılan tercihtir. Takdir hakkını ondan yana kullanmaktır. Tarafların kusur oranları eşitse ya da birbirine yakınsa bu durumda daha çok kadın odaklı kararlar veriliyor. Yargıtay’ın bu konudaki görüşü daha keskin, tarafların kusur oranları çok yakın olmasa dahi kadın odaklı kararlar verilebiliyor. Erkeklere yönelik bir pozitif ayrımcılık kararı verdiğimi hatırlamıyorum, bu çok sık olan bir şey değil.’’ Şeklinde düşünceleri mevcuttur lakin ikinci hakime baktığımızda; ‘’Pozitif ayrımcılığa katılmıyoruz. Biz uygulayıcı olarak ayrımcılık yapamayız eşit olmak zorundayız. Biz dosyaları incelerken cinsiyete, isimlere bile dikkat etmeyiz bu karar anında önem kazanır.’’ Diyerek tam tersi yönde düşüncelerini belirtmiştir.

Görüldüğü üzere çok hassas bir konu olan pozitif ayrımcılık ve eşitlik konusu hakimler nezdinde dahi bir fikir birliğine ulaşamamıştır. Tüm bunlardan ziyade yapılan röportajlar sonucunda istatistiksel olarak kadın hakimlerin pozitif ayrımcılığa olumsuz baktığı ve somut eşitlik üzerine hüküm kurdukları görülürken, erkek hakimlerin pozitif ayrımcılığı daha çok uyguladığı gözlemlenmiştir.

Sonuç olarak tarafımızca pozitif ayrımcılığın çok ince ve hassas işlenerek gereken yerlerde kesinlikle yapılması lakin kötü niyetli durumlarda da suiistimaline asla izin verilmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Çünkü pozitif ayrımcılık suiistimal edilir ise daha sonrasında gerçekten bu kavrama muhtaç kalınan durumlardaki insanlar mağdur olacaklardır. Sadece hakimler ve savcılar olarak değil avukatlar olarak da üzerimize çok büyük bir sorumluluk düşmektedir. Pozitif ayrımcılık yapalım derken adaletsiz davranılmamalı her zaman doğru ve adil olmalıyız.

‘’Haksız güç zalim, güçsüz hak çaresizdir.‘’ Haksızlığa uğradığınızda her daim yanınızda, haklılığınızda ise gücünüz olma ümidiyle, sevgiler ve saygılar.

Avukat M. Oğulcan EKİZ

Telefon: 535 240 96 20

Ulugazi mahallesi hakkıbey sk. Tarım kredi apt 11/3 ilkahım/samsun

Neler Söylendi?