Sivaslı ahmet turan kılıç’a engizisyon!

Tarık Sezai KARATEPE

12-06-2017 10:27

‘Alaylı’ sayılırdı. İlkokulu bile dışarıdan bitirmiş; içindeki kaşiflik aşkı, aradığı mesleği ayağına getirmişti.

Sonunda televizyon tamirine merak sardı.

‘Siyah beyaz’ken başlamıştı, bu işe. Şimdi ‘renkli’si çıkmıştı.

Adettendir, tv bozulunca bir battaniyeye konur, önden arkadan iki kişi taşır, getirirdi.

Onun öyle ‘tamir tikanı’ yoktu. Evinin bir köşesinde pansumana başlar; olmadı, ameliyat ederdi.

En zahmetlisi de, içindeki pamuklanmış bir karış tozu silmekti; dakikalarca öksürürdü.

Kayma/perdeleme/gölgeleme bitince de ‘Test olsun!’ niyetine 3 saat izler, ‘Ne verirseniz!’ diye teslim ederdi.

Altmışına merdiven dayamış, içindeki okuma/anlama/anlatma aşkı dur durak bilmemişti.

“Secde yerleri şahit olsun!” diye namazlarını başka başka camide kılardı, Kılıç.

10 kişiye selam vermeden evinin yolunu tutmazdı, sevaptı. ‘Tebessüm sadaka’ idi, yüzünden gülücükler eksik olmazdı.

2 Temmuz 93…

Emniyetçiler, ‘Gel bizim TV’ye de bir el at!’ diye seslendiler. Tamir bitip tam da kalkacağı sıra, ekranda Aziz Nesin’i gördü.

Nesin sen, nesin; her kirli iştesin; kalemin zehir akar, şeytanın izindesin.

Ateist şımarıklık, fesat tavır, küstah bakış, namert duruş paçalarından akıyordu, Nesin’in…

Kılıç kendini tutamadı, şehrine kast eden adama ağzına geleni saydı, nice canlar yanmıştı, Nesin’in yüzünden.

Komiser, dikkatle süzdü, Kılıç’ı.

“Gel bakalım ifadeni alacağız, sende bir şeyler var!”

“O niye ki?”

“Derdini mahkemede anlatırsın!”

Belli ki kumpasın ta göbeğine düşmüştü.

Duyan geldi: “Biz senin Madımak saatinde bizimle olduğuna şahidiz, Allah da şahit!”

Duruşma günü tanıklar içeri bile alınmadılar, kalemi kırılmıştı: “Müebbed!”

“Allah bana Vekil, O ne Güzel Mevla!”

Diri diri mezara girmekti, bunun adı. “Kalbe zarar verir!” diye gdo’dan sakınırdı.

Meğer cezaevi, asıl Genetiği Değiştirilmiş Organizma idi.

İslam’da cezaevi yoktu; suçların karşılığı belli idi, hiçbir suçun karşılığı kodes değildi.

Sadece, suçu sabit olana dek gözaltı evi vardı. Cezaevi, Roma artığı bir zihniyetin mirasıydı.

Anlı şanlı İlahiyatçılar neden susuyordu?

Kalbi tekledi Kılıç’ın, tansiyonu fırladı, duymaz oldu, ayaklarında fer kalmadı, prostatı azdı.

Güneşsiz 24 güz, 24 kış, 24 bahar, şimdi 25. yaz…

Çeyrek asırda kimler çıkmadı ki…

Halka kasteden 28 Şubatçılar, asker polis katili kck’lılar, balyoz balyoz pırpırlılar, milleti aldatan şikeciler….

Ama o, içerdeydi..

FETÖ/Jitem/PKK tertibiyle derdest edilen şeker/tansiyon/kalp hastası Ahmet Arslan…

Kolon kanseri Şeyhmus Alpsoy, bel fıtığından yere göğe sığmayan Mehmet Emin Alpsoy, kalbi tekleyen Mehmet Olam…

Delta süper enfeksiyonu/Hepatit B’den kurumuş gitmiş Yasin Demir, ayağından acı içinde kıvranan Ömer Faruk Gez…

Son noktayı Cafer Tayyar Soykök koymuştu: “Bir komiser bana, Sen Sivas’ta olmasan da seni tutuklardık, dedi.

600 Müslüman çeyrek asırdır zindanda, Başbağlar katilleri dağlarda, damatlar Vip’te…

Taşları bağlayıp köpekleri salmak tam da bu idi.

Tarık Sezai KARATEPE

DİĞER YAZILARI Filistin, Anadoludur ! 01-01-1970 03:00 Devrimci bir önder TARIK BIN ZIYAD! 01-01-1970 03:00 Bir Dava Adamı: Mithat Sevin... 01-01-1970 03:00 Uzun Hasan’dan Katsayı’ya, 6 Asırda Neler Oldu? 01-01-1970 03:00 Kafkasya’da Bir Halk! 01-01-1970 03:00 Kelle Koltukta Bir Serdengeçti! 01-01-1970 03:00 Yazıyı kim buldu? 01-01-1970 03:00 “İstanbul Sözleşmesi” değil, “Veda Hutbesi!” 01-01-1970 03:00 Strateji ve taktik insanı: Hz. Ebu Bekir! 01-01-1970 03:00 Bir Modern Çağ Alpereni 01-01-1970 03:00 Tiran, küllerinden doğarken... 01-01-1970 03:00 Kot işçisi ölüyor, farkında mısın? 01-01-1970 03:00 Menderes, Zorlu, Polatkan… İslam’ın üç şehidi! 01-01-1970 03:00 Mustafa Sabri Efendi: Gerçeğin Peşinde Bir Âlim! 01-01-1970 03:00 Selami Yurdan: Bosna’da İlk Şehit! 01-01-1970 03:00 Mustafa “yaman” bir avukat! 01-01-1970 03:00 Srebrenitsa: 8372 yalanı! 01-01-1970 03:00 5 Temmuz 93… Başbağlar 01-01-1970 03:00 Belene: ölüm tarlası! 01-01-1970 03:00 Kaybedilen savaş: bonzai! 01-01-1970 03:00 Arakan ölüyor, nerdesin? 01-01-1970 03:00 Gizlenen fetih: diyarbakır! 01-01-1970 03:00 Son Kullanma Tarihi Geçince… 01-01-1970 03:00