DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Tarık Sezai KARATEPE
Tarık Sezai KARATEPE
Giriş Tarihi : 09-06-2017 10:43

Kaybedilen savaş: bonzai!

Dünyaya gözlerini açtığında ne de masumdu! Lakin olacaklardan haberi yoktu.

Objeleri ayırmaya başladığında bir tuhaflık sezdi; normal değildi, insanlar!

Gözlerini birbirinden kaçırıyor, selamlaşmadan basıp gidiyorlardı.

Hayaletler şehri gibiydi, her yer.

Köşebaşlarını tutan kapşonlular, avını bekleyen çakaldılar.

İşte birisi yaklaşıyor… Birkaç bozukluk uzatıyor. Atıyor cebine. Ne garip şeydi bu!

Sınıfta durmaksızın uyuyan biri vardı; ne ders dinliyor, ne konuşuyor.

Bir noktaya odaklanıyor, sonra kapıyı çarpıp gidiyor. Öğretmenin ağzını bıçak açmıyor, tek kelime etmiyor.

‘Elalemin çocuğu’ydu, ona göre. ‘Neme lazım’dı. Anasının babasının adam edemediği sır sıpayla uğraşacak değildi(!)

Derken çocuk okula gelmez oldu, bir değil beş değil aylar geçti, ortalıkta yoktu.

Ormandan ağır kokular gelmeye başladı. Güvenlik(!) şeridinin içinde kazık gibi kaskatı kesilmiş bir beden.

Henüz 14’ünde idi. Belli ki altın vuruşu yaşamıştı.

Saçları aylardır taranmamış, vücudu su görmemiş, pantolonunun önü arkası idrar dışkı dolmuş, gömleğinin düğmesi yarı beline kadar açılmıştı.

Son gece ateş yakmış, ısınmaya çalışmıştı.

Hücreleri ölmüş, organları iflas etmiş, akıl melekeleri kaybolmuş, dudaklarından köpükler saçılmıştı.

Götürdüler.  Yiril yiril kokuyordu. Ağızlarını burunlarını kapatıp üstünü başını çıkardılar. Hortum tuttular, uzaktan.

Sakaryalı Ozan’ın,

Bir garip ölmüş diyeler/Üç günden sonra duyalar/Soğuk su ile yuyalar/Şöyle garip bencileyin

dörtlüğü anlamını bulmuştu.

Musallaya koydular. Biyolojik ana babası tabutun uzak köşelerindeydiler.

Kardeşleri soğuk bir bakış attılar, ikisine de. Dayıları konuşmuyor, amcalarının suratı turşu satıyor; tezyeler halalar diş biliyordu.

Namazda omuzlarının birbirine değmemesine özen(!) gösterdiler.

Mezarına bir kürek atan kaçıp uzaklaşıyordu. Bir tuhaflık vardı, bu işte.

“Amca, ben oğlunuzun arkadaşıyım!”

“Ne yapayım arkadaşıysan!”

Ters yönlere gittiler.

Birdenbire:

“Gel bakalım buraya, çocuk!”

Adamın gözleri doldu taştı. Pınar gibi yaş akıttı.

“Ben oğlumun katiliyim!”

“Nasıl yani?”

“Benim sardığım paketler geçmiş eline, mani olamadım. Zaten derlerdi, ‘Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste’; inanmazdım.

Gizliden gizliye almış, çekmiş. Öğrenince iş işten geçti. Ne olur sen bulaşma bu illete!

Kendimi öldüreceğim, dayanamam bu acıya!”

“Hayır amca, intihar basitliktir. Yok ettiğin can kadar, sırada bekleyenleri kurtarmaktır görevin; onlar da senin evladın!”

Ezan okunuyordu. Çocukla adam kollarını sıvadılar, şubat ayazında abdest aldılar, ferahladılar birden.

Kürsüde, o an’a ayarlı bir Kurtuluş Sözü duydular:

“Size birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız!”

Ürperdiler birden, ne çok acı vardı. Selamsız toplum suça müsaitti.

Herkes ölecek yaştaydı; lakin bonzaiden ölmek Müslümana yakışmazdı.

Bu, küresel bir savaştı ve ülkesi bu savaşı kaybetmişti.

Tarık Sezai KARATEPE

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA