Saygıdeğer Okuyucularımız!..
Başta “TGRT EF” olmak üzere, “Millî Gazete”, “Diriliş Postası” ve “Anadolu Gençlik Dergisi” gibi sesli ve yazılı basın-yayın organlarında “Millî Dil: Türkçe” üzerine gereken hassasiyetin gösterilmeyip şu mahût “Uydurukça/Ecerufça/Arı Dil” ile konuşulup yazıldığını gördükçe, “Hem Okudum Hem de Yazdım/3 (Dil ve Millî Kültür Konulu Köşe Yazısı-Şiirler” adını verdiğimiz (Samsun, Aralık 2015) adlı eserimizde yer alan bâzı köşe yazılarımızı buraya taşımanın faydalı olacağını düşündük. Bugün de, kaldığımız yerden devam eyliyor ve bu kitabımızda yer alan bu makâlelerimizi Siz Saygıdeğer Okuyucularımızın bilgilerine aynen sunuyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
“BİR ÜSTÂD YAZAR”A TEŞEKKÜRLERİMİZLE…
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
Köşemize şöylece bir göz atmak suretiyle günde 5 dakika kadar bir zamanını bize ayıran kültür-sanat dostu okuyucularımız iyi bilirler ki, nerede fikirlerimize uyan veya düşüncelerimizi dile getiren bir yazarla karşılaşsak, ondan memnuniyetle alıntı yapıyor ve kendilerinden söz eyliyoruz.
Bugün de Sizlere, “Türkiye Gazetesi”ne senelerini vermiş “Üstâd Yazar Sn Rahim Er” Ağabeyin 12 Nisan 2012 günlü makâlesinden birkaç paragraf sunmak istiyoruz:
“Ülkemizde 1930–1980 arası 50 yıl dil ırkçılığı yapıldı. 10 asırdır kullandığımız kelimeler, İslâm kültür paydasına ait olmalarından dolayı hayattan sürüldüler.
Sünni itikad, tefekkür ve amelin kökünden baltalanması gibi muhteşem Türkçe de fukaralaşsın diye her şey yapıldı. Maziden gelen ve maziye giden her köprünün kundaklanması plân gereği idi. Yapıtaşımız her kelime, varlığımızdan kazınmaya çalışıldı. Bu Arapça, bu Farsça denilen her kelimeye taş bağlanıp denize atıldı. Doğan boşluğu İngilizce, Fransızcalar doldurdu. Baltalanan ehl-i sünnet itikad, tefekkür ve amelinin yerine, İngiliz ve Yahudi güdümündeki Orta Doğu kaynaklı kalemlere mahsus reformist fikirlerin ikame edilmeye çalışılması gibi dilde de bir kara faşizm yaşandı. Bu iki acı vak’a milletimizin başına gelmiş en büyük musibetlerdendir. Türkçe yıkımına karşı yerli kalemler, ısrarla karşı durarak uzun seneler büyük mücadele verdiler. Dinde reformist ve sonrasında Humeynici yozlaşmaya ise Sünni inançtaki yerli dindar ve mutasavvıflar set olarak tarihî bir hizmet ifa ettiler.
Bugünkü dik duruşumuz yalnızca ekonomik başarıdan değildir. Bu dik duruşun arkasında din ve dil zaferi ve korunmuş aslî kültür bulunmaktadır.”
Biz de O’nun dediklerine aynen katılıyor ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımızı da Siz Saygıdeğer Okuyucularımız ile paylaşmak istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla… * - * - * - * - * -
“50 yıl dil ırkçısı”, yıkmak için çalıştı;
Dinîme-tarihîme, sinsice bir saldırı;
“Hayât” öldü ve “gâye”, nisyâna dil alıştı;
Mânevî kültür”üme, “Siyonca” başkaldırı;
Lâtince-İngilizce, fikirde alçalıştı…
“50 yıl dil ırkçısı”, “Kurum”dan destek aldı;
“Arapça-Farsça” ilim, eski sınıfta kaldı;
“Agop-Ataç” el ele, “Yûnus Emre”m bunaldı;
“Mânevî kültür”üme, “Siyonca” başkaldırı;
Lâtince-İngilizce, fikirde alçalıştı…
“Uydurukça” baş tâcı, edildi nice zaman;
Uydurukça “öykü”de, “tümce”yle doldu roman;
“Moiz Kohen-Tekin Alp”, “Agop’lar” oldu “yazman”;
“Mânevî kültür”üme, “Siyonca” başkaldırı;
Lâtince-İngilizce, fikirde alçalıştı…
“Fransızca” öğrenmek, “Firenkvarî” giyinmek;
“Süvari”yi indirip, “jokey”ce ata binmek;
Medeniyet sanıldı, sabah-akşam demlenmek;
“Mânevî kültür”üme, “Siyonca” başkaldırı;
Lâtince-İngilizce, fikirde alçalıştı…
Uydur-uydur, söyle-yaz; anlayan çıkar biraz;
Erik dalına kurul, yersin armut ve kiraz (!);
Al eline gitarı, müzelere gitsin saz (!);
“Mânevî kültür”üme, “Siyonca” başkaldırı;
Lâtince-İngilizce, fikirde alçalıştı…
“Rahim Er” üstâdıma, kıl KAYIKÇI teşekkür;
“3 bin 400 sözcük”le, nasıl olur tefekkür?
“120 bin kelime” sanırsın orda Merkür;
“Mânevî kültür”üme, “Siyonca” başkaldırı;
Lâtince-İngilizce, fikirde alçalıştı…
(Devam edecek)
Derebahçeli/Ali KAYIKÇI