https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-40e467240f.png
Ahmet Fatih AKKAŞ

Ne! Anca beraber, kanca beraber mi?

04-05-2018 09:17

Hepimizin bildiği hikaye vardır; Yaşlı bir çiftçi ölüm döşeğindedir ve oğullarını yanına çağırarak ellerine ince kesilmiş dal verir, hepsinin elinde olan tek parça dalları kırmalarını istemiştir, hemen kırmışlardır. Bu sefer oğullarına dalları tekrar dağıtmış bu sefer her birinin dalını tek birine vermiş. Verdiği oğlundan kırmasını istemiş ne kadar uğraşsa da başaramamış. Diğer evlatlarına da denemesini istemiş aynı sonuç, kıramıyorlar. Yaşlı çiftçinin dudaklarından ders niteliğinde ki şu cümleler dökülmüş: “Görüyorsunuz ya, dallar birlikte olduğundan hiçbiriniz o bağı kırmadınız. Eğer siz de böyle bir arada kalır, her şeye karşı beraberce savaşırsanız hiç bir güç sizi yenemez. Ama en başta kırdığınız birer parça dal gibi ayrı ayrı olursanız, başınıza her şey gelebilir.” demiştir.        

İşte bizim bu hikayemizdeki ana konuyu iliklerimize kadar işlemeli çocuklarımıza öğretmeli. Biz gençlere bunun değerini anlatmalı ve etrafımızda bunun örnek niteliğinde bulunmalıyız. Bu sayede de ülkemize de nüfuz edebilsin.  Eğer başaramazsak belki bizi birbirimize sağ sol diye düşürdükleri 70'leri yaşayabiliriz ya da Kahramanmaraş olayları gibi Sünni Alevi diye ayırarak ta bizi bize kırdırırlar. Ancak kardeşçesine bağlanırsak eskisinden çok daha iyi bir vaziyetteyizdir. Bizleri seçim ayağıyla siyasi partilerin liderleri için onların savunmalarını yapmıyor, kol kola giriyor ülkeyi kalkındırmak için uğraşıyoruz. İçimizde farklı düşünenler olacak muhakkak. Ellerimizden kayıp gitmelerine müsaade etmediğimizi, farklı düşünenler üzerinden prim yaparak iktidara gelmeye çalışanları ortak karar neticesinde cezalandırdığımızı düşleyelim. Ne kadar güzel ve yaşanılası değil mi? Biraz daha devam edeceğim; yaptığımız içi boş tartışmaları ortadan kaldırmışız, ilimle, fenle uğraşıyor kalkınıyoruz. İngiliz’in böl parçala taktiği olan stratejilerinin parçası olmuyoruz. İnsanların fiziksel yapısını, ailesini, kalıcı sağlık hastalığını, ırkını ve öleceğini seçemeyeceğini gençliğe öğreten atalarımız geziyor caddelerde, biz de yetiştirme tarzımızdan ötürü onların değerini anlıyor ve ellerini minnetle karışık hürmet duygusuyla öperek başımıza koyuyoruz. Maç çıkışları yurttaşlarımıza zarar vermiyor, kucaklaşıyoruz. Bunlar yetmez gibi kazanan ya da kaybeden takımın oyuncularının kaybettiği bir şey olmadığını, normal hayatlarına devam ettiklerini anlıyoruz. Parti denilen olayı bırakıyor kendimize saygımızı başka bir şekilde de sağladığımızı anlıyor, tek bir temsilci seçerek artık ayrışma olaylarını da ufakta olsa ortadan kaldırıyoruz. İstendiğinde başka bireyleri de anlayabileceğimizi idrak ediyoruz. Bu kafa yapımızla zorluk çıkmadan toprağımıza toprak katıyoruz. Bize hainlik yapanı en ağır şekilde cezalandırıyoruz.

        

Bu ne Komünizmle ne de başka bir ideolojiyle gerçekleşir tek çaresi kalbimize gelen ilhamla bunu en iyi şekilde sağlayabilecek olan İslamiyet’i yaşayarak olacaktır. Umarım “komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir” diyen peygamberin ümmeti olmayı tam anlamıyla idrak etmiş oluruz da, kardeşçe nasıl yaşanırın örneği olan Peygamber efendimizin hayatındaki vakit gibi ve Devlet-i Ali Osman vakti gibi şu dönem için de örnek teşkil eden ülkenin vatandaşları oluruz.

 

Ahmet Fatih Akkaş

İletişim: Twitter; Ahmetfatihakkas

              Instagram; ahmetfatihakkas

              Facebook; ahmetfatihakkas

              E-Mail; [email protected]

Neler Söylendi?