AH SAMSUN AH

"Başlığı okuduğunuz zaman ağıt yaktığımı düşüneceksiniz. Evet, öyle... Ah Samsun Ah... Bugüne kadar yanlış politikaların kurbanı bir kent.

Büyükşehirler arasında sürekli irtifa kaybeden bir kent. Her gelen bürokrat farklı bir yön çizmenin çabası içine girmiş. Fakat hiçbir yöne ilerleyemeden yılları heba edilen bir kent. Sloganlar güzel: Marka şehir, sağlık kenti, turizm kenti, spor kenti, sanayi kenti, tanm kenti... Ne ararsanız var gibi görünse de aslında hiçbiri yok.

'Marka şehir' sloganıyla tanıtım fonu, tanıtılamama fonu haline getirilerek, yanı başımızda bulunan komşu şehrimiz Amasya'nın dahi gerisinde kalmış bir şehir. 'Sağlık kenti' sloganıyla yola çıkmış fakat sadece özel hastanelerin yatırımları ile ön plana çıkmış, bunun dışında karaciğer nakline yeni başlayabilmiş, önümüzdeki yerel seçimle birlikte büyükşehir statüsü kazanacak olan Trabzon ilinde bulunan 'sualtı hekimi' bile kentinde olmayan bir il. Ve 'Turizm kenti'... Samsun, bir Atatürk şehri olmanın, Kurtuluş Mücadelesi'nin başladığı kent olmanın nimetlerinden yararlanıyor.

Diğer bölgelerimiz ise yöneticilerimiz tarafından iyi tanıtılamıyor. Aslında şehir, turizm kenti olma özelliğini taşıyor. Ülkemizde ve dünyada az sayıda olan kuş cennetlerinden biri des Samsun'da...

Vezirköprü İlçesi'nde bulunan Kunduz ormanları ve Şahinkaya Kanyonları, Tekkeköy ilçesi'nde bulunan tarihi mağaralar, Alaçam İlçesi'nde bulunan günümüze kadar hayatta kalmayı başaran yaklaşık 50 adet Osmanlı evi, Havza İlçesi'nde bulunan kaplıcalar, Çarşamba İlçesi'nde bulunan tarihi çivisiz cami ve diğer eserler ve Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili değerleri yazsak bu derginin sayfalarının yetmeyeceğine emin olabilirsiniz.

'Spor kenti' sloganı ise Samsun Milletvekili Suat Kılıç'ın Gençlik ve Spor Bakanı olmasından sonra gündeme geldi. Tesis noktasında bakanımızın çalışmaları göz kamaştırıcı durumda... Fakat Samsun'un spor kenti olabilmesi için kentin her alanda sporcu yetiştiren şehir olması gerekiyor. Ve son olarak 'sanayi kenti' olarak Samsun... Şehrin bir türlü bu konuda kabuğunu kıramadığı dikkat çekiyor. Bunun en önemli nedeni ise sanayinin tarım ovalan üzerine kurulmak istenmesi... Kent yöneticileri şehri bu konuda intihara sürüklüyor ve daha da kötüsü adı 'mobil' olan fakat kurulduğu günden itibaren 1 milim dahi yeri değişmeyen 'mobil santraller'...

İsmail TEMİZ PLATİN DERGİSİ