Atatürk dilimizde, dinimizde, musikimizde de devrim yapmak istiyordu. Bu bakımdan dil devrimi yaparak dilimize Arapça'dan ve Farsça'dan giren bütün kelimeleri çıkarıp atmak istedi.
Ruhtan uzaklaşarak önce maddeye, şimdi ise maddenin de ötesinde sanal bir metafizik âleme mahkûm edilmek istenen insanın ruhundan halkalanıp, insanî tüm değerlerinden arındırıldığı ve bütün direnç noktaları kırıld
Rusya’da Türkistan’ın istiklâli için faaliyet gösterenlerin millî ayaklanmalarına verilen genel ad. “Baskın yapan, hücum eden” mânasına gelen bu tabir, Çarlık döneminde Ruslar tarafından Türkmenistan, Başkırdistan ve
İnsanın “sonsuzluğu özlemesi ve araması” normaldir. Çünkü, bu, onun tabiatıdır. İnsanın organizması, “sınırlı” yaratılmakla birlikte, ona Allah, kendi ruhundan “bir soluk” emanet etmiş bulunmaktadır.
(…) Yine biraz geriye gideyim… Vahdet-i vücudun ilk haline…
Bursa Karacabey’de, Uluabat Gölü'nün kıyısındaki kırsal Eskikaraağaç Mahallesi'nin simgesi "Yaren" leylek, 13'üncü yıl da balıkçı Adem Yılmaz'ın kayığına kondu.
Evrim hipotezi hiçbir zaman teori ve yasaya dönüşmemesine rağmen, yıllardır algı yönetimi ve demagoji ile sanki yasalaşmış gibi topluma pompalanmaya çalışılıyor.