bireysel ve toplumsal ilişkilerde
kullandığımız yüzlerimiz, kişiliğimiz
ve kimliğimiz vardır.
gün içerisinde baba, anne, abi, abla, eş, dede, arkadaş
dost, müşteri, mühendis, doktor vs kimliklerimizle
farklı davranışlar sergileriz.
baba rolüyle kızdığımız bir olayı
satıcı rolüyle olumlu karşılar,
müşteriyi kızdırmayız.
arkadaş rolüyle bir tomar paraya yemek ısmarlarız
müşteri iken bir kilo domatesin pazarlığını yaparız.
aynı/benzer olaylarda
rollerimiz hep farklı olur.
ve buna ikiyüzlülük denmez,
konjonktür denir…
ve herkes bu cafcaflı/sihirli sözcüğü kullanır.
zaman zaman arkadaş sohbetlerinde
ben hayatta yalan nedir bilmem
hiç kimseye eyvallahım olmaz
babam olsa tanımam
benzeri bir sürü büyük laflar ederiz…
hatta sosyal medyada
ahlak abidesi, adalet savaşçısı
aşere-i mübeşşere, özgürlük tanrısı
dürüstlük örneği, tanrının sağ kolu
gibi rollere gireriz…
yalandan kim ölmüş ki…
say sayabildiğin kadar…
nasılsa herkes aynı durumda…
hatamızı söyleyenin tüm hatalarını sayarız…
ama sosyal medya öyle mi…
sanal ortamda dürüstlük edebiyatı…
algı oluştur ve keyfini sür…
kıyamet varsa hesaplaşırız rahatsızlığı…
herkes yanlış, biz doğruyuz…
kırmızı ışıkta hiç geçmeyiz…
hiç vergi kaçırmayız…
kimsenin dedikodusunu yapmayız…
gasp, hırsızlık ve cinayet nedir, bilmeyiz…
garibe dokunmaz, zengine diş bileriz…
yalakalık yapmayız, yalan söylemeyiz…
dik dururuz, eğilmeyiz…
zekat, sadaka, infak konusunda çok duyarlıyız…
menfaat için eyvallah çekmeyiz…
yerlere çöp atmayız…
emniyet kemeri takmamazlık etmeyiz…
polisi görmesek de tüm kurallara uyarız…
kişisel çıkar için kalp kırmayız…
haksızlık görünce müdahale ederiz…
hayvanlara acır, gereksinimlerini gideririz…
suç mahallinde gerekirse tanıklık yaparız…
hakaret ve küfür nedir bilmeyiz…
aşağılama, yok sayma, küçümseme bizde görülmez…
inanç özgürlüğüne laf söyletmeyiz…
benden/bizden diye kimsenin yanlışını gizlemeyiz…
güçlü diye haksızlığa boyun eğmeyiz…
kamu malını çarçur etmeyiz…
bireyin her türlü hakkına saygı duyarız…
hazine arazisine bina kurup kanun değişmesini beklemeyiz…
asgari ücretin altında işçi çalıştırmayız…
sigortasız işçi yanımızda barınamaz…
babamın oğlu hata yapsa karşı çıkarız…
sosyal yardımları hak etmeden almayız…
işimize gelen dedikodu haberini yaymayız…
bilgisayarımızda lisanssız program kullanmayız…
artı değer yesek bile yoksulu savunuruz…
ve daha neler neler…
bütün bu iyilikleri biz yapıyoruz da
neden toplum sorunlarla boğuşuyor…
sorun kimde acaba…
bende mi, sen de mi, bizde mi…
oysa herkesin yaptığı bireysel hatalar,
milimetrik yanlışlar,
davranışsal eksiklikler,
toplumsal tabanda birleşerek
mevcut durumu oluşturmaktadır…
yukarıda sayılanların hepsinde
az veya çok hepimizin istisnasız katkısı vardır…
sorsan hepimiz dürüstüz…
öyle mi acaba…
dürüstlük görecelidir
ve herkes bir diğer bireye göre dürüsttür…
mutlak dürüstlük diye bir şey yoktur..
bu kirlenmişlik de her zaman
en kirlinin işine yarar…
zaten göreceli değil mi dürüstlük…
kimse kimseye laf edemez o zaman…
dürüstlüğün zarar gördüğü yer burasıdır…
oysa her birey bir diğerinden beklentisi olmaksızın
dürüst olmak zorundadır…
aksi halde dürüstlük olası değildir…
genel kural olarak her insan
en az ikiyüzlüdür..
zira doğamızda vardır…
sadece ortaya çıkmak için
yerini ve zamanı beklemektedir…
o halde sevgili ikiyüzlü dostlarım
bekleyelim görelim bakalım…
yukarıda sayılan maddelerden
kaç tanesini yapıyoruz/yapmıyoruz…
ondan sonra da eş ve çocuklarımıza
akrabalarımıza, komşularımıza, arkadaşlarımıza
ahlak, erdem ve dürüstlük dersi veriyoruz..
böyle yazdım diye de bana kızıyorsunuz..
rahat olun… ben de sizin gibiyim…
ikiyüzlü dürüstler…
erdemli şahsiyetler…
ahuramazda ve ehrimen kılıklılar…
janusun mirasçıları…
siz yine de sosyal medyada
evinizde ve çevrenizde…
iki ayaklı tanrı parçacığı rollerine devam edin…
nasılsa karşınızdakinin de sizden farkı yok…
her şey sırayla olduğu gibi
ikiyüzlülük de sırayla…
sıra gelene kadar delikanlı tavırlara
aşere-i mübeşşere ayaklarına
tanrının sağ kolu havalarına
adalet ve dürüstlük abideliğine
eşitlik ve kardeşlik gösterilerine
her türlü ikiyüzlülük ötesi
çok yüzlülük görüntülerine devam…
ey erdemli ikiyüzlüler/çokyüzlüler
rahat, hem de çok rahat olun…
hayat, hayvanlar aleminde mutlak egemen olan
rant bölüşümünden ibaretse,
kazananlardansınız…
ya değilse…
Ali KORKMAZ