Allah kahretsin emi
doğayı kirletiyor/sun/uz
ülkeyi batırıyor/sun/uz
dünyayı mahvediyor/sun/uz
insanların sağlığı ile oynuyor/sun/uz
çocuklarımızın geleceğini çalıyor/sun/uz…
öyle mi acaba…
kim yapıyor bunu…
ben, sen, o, biz, siz, onlar…
…
petrolden yapılan poşeti kullan.
gümüş/altından yapılmış takı kullan.
her türlü madenden yapılan cep telefonu kullan.
televizyonu, bilgisayarı kullan.
gerçek/yapay deri giysiyi giy.
son model arabayı/uçağı/gemiyi kullan.
arabanı ve evini kimyasal ile boyat.
son sistem ev al/kullan ve donat.
arabanın ekzosundan havaya karbondioksit bırak.
tarım ilacı üret/al/sat.
verim artırmak için gübre kullan/sat.
arabandan çevreye çöp at.
yediğinden fazla çöp üret.
dişine amalgam dolgu yaptır.
sinekler için koca şehri ilaçla/t.
tüm dışkıların denize/göle/ırmağa aksın.
evinde tek bir böceğe yaşam hakkı tanıma.
dışarda kedi/köpek besleme, tekme at.
sabah/akşam çevreye zararlı teknolojiyi kullan.
çevre kirletilerek üretilmiş besinleri ye/iç.
binlerce hayvanın denek olduğu ürünleri kullan.
milyonlarca av/deniz hayvanının etini tüket.
sığır/koyun/keçi demeden bir sürü canlının etini ye.
ve daha neler…
…
Bütün bunları yaptıktan sonra, ortaya çık…
hayvanlar ve ağaçlar kesilmesin,
onlar da canlı tripleri yap.
patlıcanın, patatesin, hıyarın canı yok mu…
buğdaylar hissetmez mi sanıyorsunuz…
sesini duymuyorsunuz diye
haşlayarak pişirdiğiniz tohumlar cansız mı…
acı çekmiyorlar mı sanıyorsunuz…
kedi/köpeklerinizin maması için
kaç kuzu/balık/dana kesiliyor biliyor musunuz…
astragan şapkanız için
kaç karagül koyunu ana karnında boğazlanıyor…
yediğiniz havyarın
kaç balık ettiğini hiç hesapladınız mı…
haşladığınız yumurta ile
bir civcivin oluşumunu engellediğinizi…
öldürdüğünüz böceklerin de
bu dünyada hakkı olduğunu…
binlerce yıldır soyunu kurutmak için çırpındığınız
yılanların/farelerin de yaşam hakkı olduğunu…
en az sizin kadar dünyada hakları olduğunu…
kısırlaştırdığınız hayvanların da
sevişme/doğurma/annelik hakkı olduğunu…
onlar can değil mi…
sizin kedi/köpeğiniz için
kaç anne koyun yavrusunu kaybediyor…
bilmiyorsunuzdur değil mi..
şimdi öğrendiniz…
…
siz var ya siz, en az iki yüzlüsünüz…
siz var ya siz, şahsi menfaatiniz için…
ülkeyi değil dünyayı bile yakarsınız…
siz var ya siz, doğanın dengesinin anasını ağlatıp
peşinden günlerce ağıt yakarsınız…
siz var ya siz, benden de farklı değilsiniz…
aşağıladığınız, yok etmeye çalıştığınız hayvanlar
sizden daha fazla çevreci…
daha fazla delikanlı…
daha fazla yararlı…
daha fazla gerekli…
siz olmasanız da olur.
sizin hastalıklı bebekleriniz yaşasın diye
doğa mahvediliyor,
ilaçlar/besinler/cihazlar geliştiriliyor/üretiliyor…
size yaşam şansı verildikçe çoğalıyor,
çoğaldıkça azıyor ve doğaya saldırıyorsunuz…
ve arkasından da pişkince sırıtıyorsunuz…
topluma akıl veriyorsunuz, yol gösteriyorsunuz…
ahlaksızsınız/iki yüzlüsünüz/sahtekarsınız…
bütün bunları yaptıktan/yararlandıktan sonra
acımtırak pozlarla çık ortaya;
“ben çevreciyim”
“çevre katlediliyor”
“çevre bitiriliyor”
“çevre sizsiniz”
“doğa dostu olalım”
“ağaçlar kesilmesin”
“buzağılar ölmesin”
“hayvanlar kesilmesin” sloganları at…
ama bütün bu kazanımlardan da vaz geçmeyelim…
işsizlik de artmasın, hatta eksilsin…
ulusal gelir yükselsin..
nasıl olacaksa..
varsa bir çözümünüz buyrun.
bütün bunları veya bir kısmını her gün yap,
ardından çevreci/açık/mert/korkusuz/delikanlı ol…
işte burada hop derler adama.
hepimiz suçluyuz/güçlüyüz/haksısız…
klavye/kürsü/mikrofon başında
erkeklik taslamakla olmaz…
hele sanatçı/şarkıcı/türkücü/manken/politikacı olsanız da
hatta filim/bilim adamı olsanız da
yaptıklarınızı konuştuklarınızla temizleyemezsiniz,
gizleyemezsiniz…
…
ve son söz…
bu konuda çözümsüz değiliz…
önce şunu kabul edelim
sıfır zararlı çözüm yok, olamaz da…
o halde çözüm için ilk adım…
bu kazanımlardan vazgeçebildiğin kadar
dizginleyebildiğin kadar
yapabildiğin kadar
adamsın/insansın/dürüstsün/çevrecisin/delikanlısın…
gerisi bireysel tatmin/siyasal rant/kişisel menfaat…
ve medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar
teknoloji verdiği ölçüde
geleceğini/ruhunu/kişiliğini senden alır!
ali korkmaz/samsun/2019