İkizler Firarda 1

Aydan KURT

21-09-2021 11:43

Ne çok isterdim yazımı okuyanlara şöyle seslenmeyi

KARADENİZ YOLCUSU KALMASIN...

 

Belki böyle seslenemeyeceğim ama yapmış olduğum Karadeniz turu ile ilgili ufak anekdotlarla hayaller kurdurabilirim.

Karadeniz ile ilgili araştırma yapmadım desem yalan olmaz. Karadeniz'i internetten aldığım bilgiler ile değil an ve an yaşamak istedim.

 

İlk gideceğimiz şehir Osmanlıya yön veren bir çok şehzadeyi yetiştirdiği için Şehzadeler şehri ünvanını almış olan Amasya.

 

Amasya denilince aklımıza gelenler; Amasya elması, Ferhat ile Şirin, Amasya genelgesi, Yeşilırmak, Cumbalı evler..

İzmir denilince aklınıza gelenler ne diye sormayacağım. Çünkü Amasya'nın nüfusu oturduğum ilçeden daha az.

Yaşadığınız ilçe denilince aklınıza gelenler diye sorsam.                                                                                        Biraz düşündürdükten sonra

 

Yolculuğumuzun ilk durağı ile başlayalım.

Amasya denilince Ferhat ile Şirin'den söz etmeden geçmek olmaz.

 

Ferhat, Amasya Sultanı Mehmene Banu’nun kız kardeşi Şirin’e tutulmuştur. Mesleği de nakkaşlıktır.

 

Ferhat, ailesini Şirin’i istemeye gönderir. Mehmene Banu, Şirin’den önce Ferhat'ı görmüştür ve aşık olmuştur.

Kız kardeşini vermek istemediği için, Ferhat’ın yapamayacağını düşündüğü bir şey ister.

Der ki;

 “Şehir’e suyu getir, kızı vereyim”.

Ferhat  vurur kazmayı. Kayalar kırılır koca dağı yararak ilerler.

Bu durumu öğrenen Mehmene Banu, cadıya Ferhat’ı durdurmasını ister. Cadı düşünür taşınır ve bir yolunu bulur. Gider genç delikanlının yanına.

 “Ne vurursun kayalara  Şirin öldü, sana helvasını getirdim” der.

 “Şirin yoksa bu dünyada yaşamak bana haramdır” der ve kazmasını fırlatır göğe doğru.

 Kazma da döner gelir, düşer Ferhat’ın başına. Ferhat'ın cansız bedeni şehre getirmeye çalıştığı sularla birlikte kayalıklara düşer. Bunu duyan Şirin de gelir kayalıklara.  O da atar kendini kayalıklardan. Uzanır, yatar Ferhat’ın yanına. Su şehre gelmiştir ama iki seven yoktur artık. Ahali iki sevdalının bedenlerini yanyana mezarlara gömer.

 

Rivayet odur ki, her mevsim iki mezarda da birer gül açar. Ama iki mezar arasında da bir kara çalı çıkarmış sevenleri ayırmak için…

 

Bin yıl önce yaşanan bu aşk hikayesi günümüze kadar gelmiş peki şimdi yaşanan aşk hikayeleri bin sene sonra anılır mı sizce?

 

Bir soru daha Aşk kavuşmak mıdır sizce?

Hüzünlü bir aşk hikayesinden sonra Amasya merkezine doğru hareket ettik.

 

Yeşilırmak kenarındaki Yalıboyu evleri, Pontus kral mezarları, Hazeranlar Konağı, Sultan II. Beyazıt Külliyesi, Amasya saat kulesi, Amasya Arkeoloji Müzesini gezerek Amasya turumuzun sonuna geldik derken Nurdan'ı unuttuğumu sanmayın.

 

İkiz demek muhalefet demek,

Amasya çarşısında selfi çubuğu alacağım dedim aman boşver dedi. Biraz ilerlemiştik ki "seni dinlemeyeceğim" dedim ve geri çarşıya koştum. Selfi çubuğunu aldım. İyi ki almışım. Böylece şu covit zamanında insanlara fotoğrafımızı çeker misiniz dememe gerek kalmadı.                                                                                            

 

Şimdi biz geziyoruz ya

'Covit var ne işiniz var korkmuyor musunuz' diyenlere cevabım:

Maske, Mesafe, Hijyen

 

Bu arada Amasya'dan sonra Ordu Aybastı ve Perşembe Yaylasına gidildi. Lâkin bulutların üstünde fotoğraf çekileceğimizi düşünürken..                                                                                                                                    

 

Hafif yağmur ve sis

Günün yorgunluğu demek isterdim ama Nurdan gezmelerin dışında otobüste uyuduğu için gayet dinlenmiş bir şekilde otelimize geçtik.

Sabah 6 da uyanılacağı için herkes şokta artık tatile mi geldik yorgunluğa mı, o da yarın belli olacak...

DİĞER YAZILARI Umut ekip... Hayaller kuruyoruz... 01-01-1970 03:00 Değer (li) mi? 01-01-1970 03:00 Çeyiz Sandığı 01-01-1970 03:00 Her şeyin bir vakti var... 01-01-1970 03:00 Nassınız bakem... 01-01-1970 03:00 Bir daha dünyaya gelseniz... 01-01-1970 03:00 Başarılısınız ve değerlisiniz... 01-01-1970 03:00 İmza Gününün Ardından 01-01-1970 03:00 Bunu da yaptım... 01-01-1970 03:00 Yara Nerede? 01-01-1970 03:00 Jetgiller 01-01-1970 03:00 Sıradaki Şarkı Size Gelsin 01-01-1970 03:00 Göğe taş atıp, altında durasım var! 01-01-1970 03:00 Can Kırıkları 01-01-1970 03:00 Maniler bizden... 01-01-1970 03:00 Sinir olduklarımız... 01-01-1970 03:00 Acı 01-01-1970 03:00 Çokkkk! 01-01-1970 03:00 Soğuk 01-01-1970 03:00 Sanane Banane 01-01-1970 03:00 Balkon 01-01-1970 03:00 Sizde durumlar nedir! 01-01-1970 03:00 HÜZÜNLÜYÜM... 01-01-1970 03:00 Biz mi yönetsek! 01-01-1970 03:00 Ne yaşadım diye sordunuz mu! 01-01-1970 03:00 Ben Çıkamadım İşin İçinden Siz Çıkabildiniz Mi! 01-01-1970 03:00 Ah Bu Teyzeler 01-01-1970 03:00 Hiç Birşey Eskisi Gibi Olmayacak! 01-01-1970 03:00 İftarlık Pideler… 01-01-1970 03:00 Hayırda Buluşalım! 01-01-1970 03:00 Ceza mı? Ödül mü? 01-01-1970 03:00 Okyanusda Bir Damla 01-01-1970 03:00 Nereye Kadar... 01-01-1970 03:00 Mendil 01-01-1970 03:00 Bir An...! 01-01-1970 03:00 Kaç Kere! 01-01-1970 03:00 Var Ol… 01-01-1970 03:00 Yaşarken Söyleyin 01-01-1970 03:00 Ekildik… 01-01-1970 03:00 Hayata Gelmemizin Bir Sebebi Var 01-01-1970 03:00 Farklıyız, farkındayız, buradayız! 01-01-1970 03:00 Emekleri İle Topluma Deniz Feneri Olan Kadınlarımız Ve İZKAB 01-01-1970 03:00