Moda Karşısında Müslüman'ın Tavrı

Servet ZEYREK

12-06-2023 16:32

Psikologlar insanların giyimlerinde tercih ettikleri renklerin psikolojileri ve ruh halleri hakkında bilgi verdiğini söylüyorlar. Tercih edilen renkler eğer ziyadesiyle koyu renkler ise bu renkleri tercih edenlerin daha karamsar içe dönük kişilikler olduğunu daha renkli giysileri tercih edenlerin ise daha dışa dönük ve neşeli tipler olabileceğini varsayıyorlar.

İnsanlık tarihi boyunca insanların giyim kuşamlarına bakıldığında her milletin kendince bazı giysiler geliştirildiği görülmektedir. Yaşadığı bölgenin iklim koşulları, hayat şartları ve inançları giyim üzerinde muhakkak etkilidir. Fakat bu eğilim son ikiyüz yıldır tüm dünyada azalım göstermiş son yıllarda ise neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Bundan yüzelli yıl önce dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri olarak düşünülebilecek İstanbul'da gezen bir kişi, insanların giyim kuşamlarından hangi milletten veya inançtan olduğunu rahatlıkla anlayabilirdi.

Yıllar içerisinde iletişim kanallarının ve teknolojinin de artmasına bağlı olarak küreselleşen dünyada birçok şey tektipleştiği gibi kıyafetler de tektipleşmiştir. Artık insanların giyimlerine bakılarak hangi millete veya hangi inanç grubuna mensup olduğunu anlamak neredeyse imkansızdır. Teknolojinin ve küreselleşmenin ulaşamadığı Afrika veya Asya'da bazı bölgelerin haricinde, neredeyse her yerde herkes aynı şeyleri giymeye başladı. Afrika'da çekilen bir belgeselde sokakta top koşturan bir çocuğun sırtında Barcelona forması görmek mümkün veya birçok ülkede o ülkelerin çeşitli özelliklerini de üzerinde taşıyan yöresel kıyafetler sadece müzelerde sergilenmekte artık.

Peki, kim belirliyor giydiklerimizi? İsmine moda denen yapı şekillendiriyor tüm dünyanın giyimini artık. Paris, Londra, Los Angeles, Milano gibi merkezlerdeki tasarımcıların çizdiği çizgiler yönetiyor insanların giyimlerini. Hangi rengin daha moda olduğu, hangi tarz giysileri giymenin modaya uygun olduğunu bu insanlar belirliyor. Her yıl yenilenen moda renk ve tasarımlar insanların israfa girmelerine de yol açabilmekte. Bir önceki yıl alınan bir giysi sonraki yıl halen giyilebilir olduğu halde, modası geçtiği gerekçesiyle çöpe atılabiliyor. Satıcılar moda olmadığını düşündükleri veya onlara o senenin modası olmadığı söylenen kıyafetleri dükkanlarda dahi getirmemektedirler. Alıcı dükkana gittiğinde moda olup olmamasına bakmaksızın bir önceki yılın ürünlerini almak istese de dükkanlarda bulamayabiliyor. Veya bir önceki yıl giyilse moda olmadığı gerekçesiyle yadırganabilecek bazı renkler veya kıyafetler birkaç yıl sonra moda oldu diye eleştiren veya garipseyenler tarafından dahi rahatça ve beğenilerek giyilebilmektedir. İnsanların algılarının moda yoluyla nasıl yönlendirildiğinin de bir kanıtıdır aslında bu.

Peki, Müslüman'ın moda karşısındaki tavrı nasıl olmalıdır? İnancımızda erkeğin ve kadının vücudunun ne kadarını, nasıl kapatacağı belirtilmiştir. Bu sınırlar erkekler için göbek ve diz kapağı arasıyken kadınlar için ise el, ayak ve yüz haricinde kalan tüm bedendir. Esasında vücudun kapatılması gereken bölümlerinin hangi kıyafetlerle kapatılacağı noktasında bir zorlama veya baskı yoktur inancımızda. Fakat giysinin dar olmaması ve içini gösterecek kadar şeffaf olmaması esastır. Esasında bu sınırlar namazın farzlarından biri olan setr-i avretin aynıdır. Yani Müslüman'ın kıyafeti her an namaz kılabileceği tarzda olmalıdır. Her Müslüman kendi kültürel yapısına göre İslam'ın ilkeleri çerçevesinde giyinebilmektedir. O nedenle renk seçimi veya kıyafetin şekli İslamî usuller çerçevesinde kişilerin kültürel durumlarına göre zevklerine bırakılmıştır. Başka din mensuplarına benzemeyi hoşgörmeyen bir dinin mensubu olan Müslüman, insanları tekdüzeleştiren ve bazen de inancının gereği olarak yapması gerekenler noktasında sınırları zorlayabilecek moda karşısında da Kur'an ve sünnet filtresini göz önünde bulundurmalıdır. Eğer giysiler veya giyinme ile ilgili tutumlarımız Kur'an'a ve sünnete uygunsa bu davranışlar devam ettirilebilir. Fakat dinî hassasiyeti olan Müslüman bir birey, her ne kadar moda olduğu gerekçesiyle bazı şeyleri yapıp yapmama, bazı kıyafetleri giyip giymeme hususunda sosyal baskıya -mahalle baskısı da denilebilir- maruz kalsa da Kur'an ve Sünnet çizgisinden ayrılmamalı ve bu baskıları boyun eğmemelidir.

 

Servet Zeyrek

DİĞER YAZILARI Siyonizm’den Daha Tehlikelisi Siyonist - Evanjelist İttifakı 01-01-1970 03:00 Gazze, Ah Gazze Dün Sreprenitsa, Bugün Gazze... 01-01-1970 03:00 “I Love Me” Mi? 01-01-1970 03:00 Hikâyecinin Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Hicretin Altyapısını Hazırlayan Sahabî 01-01-1970 03:00 Sorumluluk Bilinci 01-01-1970 03:00 Son Günlerde Değersizleştirilen İki Dinî Kavram: Şükür ve Sabır 01-01-1970 03:00 40 01-01-1970 03:00 Haz, Mutluluk, Huzur 01-01-1970 03:00 Kur’an’ın ilk emri “oku” mu! 01-01-1970 03:00 Eşik 01-01-1970 03:00 Islak 01-01-1970 03:00 Bir Başka Açıdan Arz-I Mevûd (Vadedilmiş Topraklar) 01-01-1970 03:00 Osmanlı'nın Son Dönem Ulemasından Çarşambalı Ahmet Hamdi Efendi 01-01-1970 03:00 İslamcılık Ve Türk Dünyası 01-01-1970 03:00 Mevlid-İ Nebi Haftası Ve Peygamberimizin Örnekliği 01-01-1970 03:00 Hız Ve Haz Çağının Popüler Akımı: Deizm 01-01-1970 03:00 Edebiyatımızın Kayıp Yılları: Wattpad Edebiyatı 01-01-1970 03:00 Kurban: Rabbine Yaklaşma 01-01-1970 03:00 #İyikiVarsınEren 01-01-1970 03:00 Teog Tercihleri Ve Samsun'da Yeni Tip Okullar 01-01-1970 03:00 Her yer imam - hatip mi oldu? 01-01-1970 03:00 Türkiye Dindarlaşıyor Mu? 01-01-1970 03:00 Şaban Kuzgun'un Şahsiyeti ve İlim Dünyasına Katkıları 01-01-1970 03:00 Sadece Bir Ay… 01-01-1970 03:00 Çarşamba'yı Sel Aldı 01-01-1970 03:00 Dil, Değişim Ve Yabancılaşma 01-01-1970 03:00 Evlendir/Me/Me Programları Veya Algı Yönetimi 01-01-1970 03:00 Çarşamba'yı Sel Aldı Türküsünün Hikayesi 01-01-1970 03:00 Helal Sertifikası Almak 01-01-1970 03:00 Bir Temcit Pilavı Hikayesi: Hukuk Fakültesi'nin Samsun'a Taşınması 01-01-1970 03:00 Çarşamba Doğumlu Milletvekili ve Senatörler 01-01-1970 03:00 Ego, Sekülerizm, Çıkmaz ve Mutluluk 01-01-1970 03:00 Geç Kalmış Bir Yazı Dayım İbrahim Kartal 01-01-1970 03:00 Çarşambamızın Önemli Değerlerinden: Şaban Kuzgun 01-01-1970 03:00 Var mıdır, hacer gibi ana? 01-01-1970 03:00 Çarşamba Talle Ve Yer Isimlaa (Çarşamba Tarla Ve Yer Isimleri) 01-01-1970 03:00 Cemaat Ve Tarikatlar 01-01-1970 03:00 Allah Rızası Anonim Şirketi 01-01-1970 03:00 Yeni Paralel Yapılar İhtimali 01-01-1970 03:00 Rtük ne iş yapar? 01-01-1970 03:00 Âdem Abi… 01-01-1970 03:00 Sofuzade Seyyid Hasan Efendi ve ‘Mecmâ’ûl Âdâb’ Adlı Eseri 01-01-1970 03:00 ŞİDDET VİDEOLARINI ANLAMA KILAVUZU 01-01-1970 03:00 İSLAMCILIK VE TÜRKLER 01-01-1970 03:00