Yüreklere kurulan kardeşlik köprüleri

Rukiye AYDIN

25-05-2020 17:50

Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yaşayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş

gösterdi. İki kardeş arasında o zamana değin ilk kez görülen anlaşmazlık,

giderek büyüdü ve kardeşler arasında ayrılığa neden oldu. İki kardeş,

birbirlerine yalnızca küsmekle kalmadılar, yıllardır ortaklaşa kullandıkları tarım makinelerine değin sahip oldukları tüm araç gereçlerini ve mal varlıklarını da ayırdılar. Küçük bir yanlış anlama sonucu başlayan anlaşmazlığı izleyen ayrılık, giderek büyüyen bir uçuruma dönüştü ve en sonunda yerini, karşılıklı kullanılan hoş olmayan sözlere bıraktı. Bunun arkasından da beklenenler oldu ve kardeşler arasında önce şiddetli bir kavga, sonra da ürkütücü bir sessizlik

yaşanmaya başladı.

Bir sabah, bu iki kardeşten büyüğünün kapısına bir usta geldi. Elinde büyük bir marangoz çantası vardı. Ev sahibinden geçici bir iş istedi. "Yapılacak ufak tefek bir işiniz varsa, size yardımcı olmak isterim", dedi. "Elimden hemen her iş gelir. Birkaç gün çalışırım, işi bitiririm."

Büyük kardeşin aklına o an bir "iş” geldi. "Evet, sana göre bir işim var" dedi ve küçük kardeşinin çiftliğini

işaret etti. "Şu derenin karşısındaki çiftlik, komşumundur. Daha doğrusu,

benim küçük kardeşime aittir o çiftlik. Geçen haftaya dek benim çiftliğimle onun çiftliği arasında bir otlak vardı. Sonra o, buldozeriyle oraya ırmak bendi yaptı ve şimdi aramızda, otlak yerine, çiftliklerimizi birbirinden ayıran bir dere var."  İş isteyen adam, büyük kardeşin söylediklerini dikkatle

dinledikten sonra sordu. "Benden ne yapmamı istiyorsunuz?" dedi. Büyük kardeş önce kuşkusunu, sonra da kararını açıkladı . "Kardeşim bunu, bana acı vermek için yapmış olabilir", dedi. "Fakat şimdi ben, onun yaptığından daha büyük bir şey yapacağım."

Bunları söyledikten sonra adamı aldı, ahırların olduğu yere götürdü ve duvarın dibinde yığılı duran kütükleri gösterdi. "Senden, bu kütükleri kullanarak, iki çiftlik arasında üç metre yükseklikte bir çit yapmanı istiyorum" , dedi. "Kaç gün çalışırsan çalış, nasıl yaparsan yap ama bana öyle bir çit yap ki, gözlerim kardeşimin çiftliğini artık görmek zorunda kalmasın". İş arayan usta, başını salladı "Sanırım durumu anladım, efendim", dedi. "Şimdi bana çivilerin, kazma küreğin yerini gösterin ki hemen işime başlayayım. Büyük kardeş ustaya kazma, küreğin ve çivilerin olduğu yeri gösterdikten sonra, alışveriş yapmak için kasabaya gitti. Usta ise, tüm gün boyunca ölçerek, keserek, çivileyerek sıkı bir biçimde çalışmaya koyuldu. Akşam güneş batarken o işini bitirmiş, çiftlik sahibi büyük kardeş ise alışverişini tamamlamış, kasabadan dönüyordu. Çiftliğe gelir gelmez ustanın yaptıklarına baktı ve şaşkınlıktan gözleri, yuvalarından fırlayacakmış gibi açıldı. Karşısında, yapılmasını istediği çit yoktu ama, derenin bir yakasından öteki yakasına uzanan görkemli bir köprü vardı. Biri kendi çiftliğinin toprağına, öteki küçük kardeşinin çiftliğinin toprağına oturtulmuş sağlam iki ayak üzerinde, yanlarındaki korkuluklarına varıncaya dek tüm ayrıntılarıyla yapılmış ve tam anlamıyla "usta işi" denilecek kusursuzlukta bir köprü uzanıyordu.

Büyük kardeş, hâlâ geçmeyen şaşkınlığıyla bu köprüyü seyrederken, karşıdan birinin geldiğini gördü. Dikkatle baktığında gelen kişinin, komşusu, yani küçük kardeşi olduğunu anladı. Kardeşi, kollarını iki yana açmış olarak köprünün karşı ucundan kendisine doğru yürüyordu.

"Benim sana karşı yaptığım bunca haksızlığa ve söylediğim bunca kötü

sözlere karşın sen, bu köprüyü yaptırarak ne denli iyi ve ne denli büyük

bir insan olduğunu gösterdin", dedi ağabeyine. "Şimdi bir büyüklük daha

yap ve sen de kollarını açarak bana gel..."

Köprünün iki ucundan ortaya doğru yürüyen kardeşler, köprünün ortasında

bir araya geldiler ve özlemle kucaklaştılar. Büyük kardeş bir ara arkasına baktığında, çantasını toplayıp, oradan ayrılmakta olan ustayı gördü.

"Gitme, dur, bekle" diye seslendi ona. "Sana yaptıracağım birkaç iş

daha var, çiftliğimde..."

"Usta gülümsedi, ben buradaki işimi

tamamladım, gitmem gerek",  dedi ve ekledi  "Yapmam gereken daha çok köprü var..."

 

Köprüleri kurabilecek gücünüz hiç eksik olmasın, Köprüleri kurduktan

sonra da, yıkılmaması için sık sık bakımını yapın, yani sevdiklerinize

zaman ayırın, o köprü yoluyla sık sık gönüllerini ziyaret edin.

(Alıntıdır)

DİĞER YAZILARI 2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler! 01-01-1970 03:00 Hayatınız, seçtiğiniz kadındır! 01-01-1970 03:00 Müslüman Anne Adaylarına 9 Ay Yapılacaklar Listesi! 01-01-1970 03:00 Allah sana sıkıntı verse de daha sonra büyük bir hayır verir. Kalbini ferah tut 01-01-1970 03:00 AZALTIN! Huzurlu ve Sağlıklı Olmak için.... 01-01-1970 03:00 Güzel Gören Güzel Düşünür 01-01-1970 03:00 Hakikat çiçeklerinden bir demet! 01-01-1970 03:00 Futbol Denen Uyuşturucu! 01-01-1970 03:00 Üzülme! 01-01-1970 03:00 Dünyayı İyilik Kurtaracak 01-01-1970 03:00 Nasibinde Varsa Alırsın Karıncadan Bile Ders... 01-01-1970 03:00 Siz Akıntıdamısınız Yoksa Akıştamısınız! 01-01-1970 03:00 Şükürler Olsun Allahım! 01-01-1970 03:00 İyiler Her Zaman Kazanır...!!! Kiracı Kadın 01-01-1970 03:00 Yirmi Beş Kuruş’un Hikayesi 01-01-1970 03:00 Sinir Küpü Annelere Mektup 01-01-1970 03:00 Analık Nedir Annem! 01-01-1970 03:00 Arkadaşlık Adabı 01-01-1970 03:00 Rüyamda Babamı Gördüm! 01-01-1970 03:00 Bütün Müminler Kardeştir! 01-01-1970 03:00 Elazığ Herhangi Bir Şehir Değildir... 01-01-1970 03:00 Babanızı en son ne zaman andınız? 01-01-1970 03:00 Savaştan dönünce 18 yıl her gün rüyamda savaştım! 01-01-1970 03:00 Helal rızık keyfe kâfidir! 01-01-1970 03:00 Biz Onlara, Şehit Oğlu Şehit Deriz! 01-01-1970 03:00 İman ve azim varsa, çözüm de çare de vardır! 01-01-1970 03:00 İslam’ın son umuduyuz ve biz seçilmiş bir milletiz! 01-01-1970 03:00 Siz, kimin ya da kimlerin gazisisiniz? 01-01-1970 03:00 Gazi dendiğinde siz ne anlıyorsunuz? 01-01-1970 03:00 Bir Milat Olarak 15 Temmuz 01-01-1970 03:00 Bütün Görevlerin Tek Kalemde Toplandığı Bir Yapı: Anne 01-01-1970 03:00 Kadrini biliyor muyuz? 01-01-1970 03:00