Birkaç hafta önce Camiler, Din Görevlileri Haftası idi. Camiler, Din Görevlileri Haftası münasebetiyle, 1980'li yılların sonunda DİYANET DERGİSİNDE GENİŞÇE anlatılmış ve yazılmış gerçek ve ibretlik bir hadiseyi sizlerle paylaşmak isterim.
Hadise genç bir kardeşimizin bir köye imam olarak atanması ile başlıyor ve sonraki günlerde cami ve cemaatin nerden nereye terakki ettiğine şahit oluyoruz.
Bir kişi...
Koca bir köyü...
Sözü daha fazla uzatmadan gelin sindire sindire okuyalım.
Buyrun...
................
17 yaşında İmam-Hatip Lisesi mezunu olan bir genç, mahkeme kararıyla (kazay-ı rüşd'unu ispat ederek) Batı Karadeniz illerinden birinde bulunan bir dağ köyüne imam olarak atanır.
Köy ağırlıklı olarak kendilerini “Alevi” diye tanımlayan vatandaşlardan oluşmaktadır..
Köyde müstakil bir CAMİ yoktur. Sadece CAMİ olarak yapılmış yığma kütükten mamül bir bina vardır. O da harabe haldedir..
Genç imam hemen işe koyulur, camiyi bir güzel temizler ve 5 vakit ezan okumaya başlar. Ancak maalesef camiye halktan gelen giden yoktur.
Genç imam bu duruma çok üzülür ve bir çare düşünür. Muhtarla görüşür , köylü ile bir toplantı yapmak istediğini söyler..
Muhtar pek de razı olmaz.
-Yav hoca, ne işin var ki halk ile.?
EZANINI OKU SEN, YETER!” der..
Ama genç imam ısrarlıdır ve bir şekilde halkı toplar.
Önce kendini tanıtır:
“Ben köyünüze imam olarak tayin edildim. Geleli 15 gün oldu. Yarın şehere inip müftülüğe gideceğim. Bana köyünüz hakkında sorular sorulacak. Ben de gördüklerimi anlatacağım haliyle. Ama sizlere sormadan gitmeyeyim istedim.” der. Oradan biri söz alır ve sorar:
“Hoca, ne diyeceksin köyümüz hakkında?”
Genç imam:
“Sizler bir kaç soru sormama izin verir misiniz?” deyince kalabalıktan bir uğultu şeklinde:
“Sor bakalım ne soracaksan!”
-Siz Allah’a inanıyor ve O’nu seviyor musunuz?
-O da ne demek? Tabii ki.
-Ben de Allah’a inanıyorum ve O’nu seviyorum. Siz Hz. Muhammed’i (s.a.v) seviyor musunuz?
-Elbette severiz..
-Peki siz Hz. Ali’yi (kv) de seviyor musunuz?
-Elbette seviyoruz.
-Peki… Vallahi ben de Allah’ı, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’yi çok seviyorum.. Yani sizinle benim aramda bir fark yok..
Muhtar söze karışır:
-Hoca sen ne demek istiyorsun? Bu sözlerinin anlamı nedir?
Genç imam:
-Ben yarın müftülüğe gidince diyecektim ki: “Ben filan köyün imamıyım.. İmam ise Müslüman köyüne verilir. Siz beni yanlış yere göndermişsiniz.” Ama şimdi gördüm ki sizler de çok şükür Müslümansınız. Buna çok sevindim.
Genç imam, cemaatin dikkatini çekmeyi başarmış ve MESAJINI onlara ulaştırmıştı..
Onlara:
-Sizlerden bir ricam olacak, dedi.
-Söyle hoca, bakalım ne istiyorsun?
-Bu köye MİNARELİ bir CAMİ lazım. Hemen bir arsa tesbit edip cami yapılmasını istiyorum, der.
Sabahleyin köylüler büyük bir heyecanla toplanırlar, bir arsa tesbit edilir ve hiç vakit kaybetmeden inşaata başlanır……
6 Ay Sonra Diyanet İş. Başkanlığı, o dönemlerde atıl olan, cemaatsiz camilerin kadrosunu alıp daha verimli yerlere kaydırıyordu..
Bu manada o köydeki durumu da yerinde tesbit etmek üzere bir müfettiş görevlendirilir.
Müfettiş köye gider.. Yolu da pek iyi olmadığı için bir miktar da yürümesi gerekir..
Arabadan iner, köyün adını sorar, gösterirler.
Fakat müfettiş köye girince şaşkınlık içinde kalır, yanlış köye geldiğini düşünür. Çünkü köyün ortasında kocaman bir minare vardır. Halbuki “Burada CAMİ YOKTUR, CEMAATİ hiç yoktur. Kadro atıl durumda.” diye rapor edilmiştir..
Derken yaşlı bir amca görür, önündeki iki ineği otlatmaktadır..
Müfettiş yaşlı amcaya selam verir, köyün adını sorar..
Ama ad doğrudur..
“Amca, der, ben Diyanet müfettişiyim..
Burada cami yoktur, cemaat de yoktur, kadro atıldır, denildi. Onu almaya geldim. Ama cami varmış.”
Yaşlı adam cevap verir:
“Müfettiş bey, bu köy o köydür. 6 ay öncesine kadar da söylediklerinin tamamı doğruydu.. Ancak bize imam diye BAŞ BELASI bir çocuğu gönderdiler. O da bize altı ayda bu camiyi yaptırttı. Şimdi de HERKESE KUR'AN öğretmeye başladı…!”...
İman ve azim varsa, çözüm de çare de vardır.
(Bu olay aynen vaki olmuştur. 1980'li yılların sonunda DİYANET DERGİSİNDE genişçe anlatılmıştır. Nakledenlere teşekkür ederiz)
Hamdi ARSLAN
Hayırlı Cumalar.
Cumanız mübarek olsun.
Rukiye AYDIN