Eğitim Sistemi Ülkemizin Sosyolojisini Bozmaya Devam Ediyor!

Eğitim bir toplumun dünü olduğu gibi bugünü ve yarınıdır da. Bunu geçmişin birikimlerini bugüne taşıyarak yapar eğitim ve ardından topluma hız veren bu kazanımları geleceğe aktarmada sağlam bir köprü olma misyonunu üstlenir.

Eğitim - 18-10-2023 12:26

Eğitim Sistemi Ülkemizin Sosyolojisini Bozmaya Devam Ediyor!

Eğitim bireysel olmanın yanında sosyal bir süreçtir aslında ve ondan beklenen şey toplumumuzun üzerine kurulduğu sosyal yapıyı aslına uygun muhafaza etmek, mümkün olduğunca geliştirmek ve nihayet çağın gerçekleriyle harmanlayarak emniyetli bir şekilde geleceğe taşımaktır.

Bu açıdan bakıldığında eğitimin temel gayesi toplumsal hayatı ayakta tutan ve toplumun geleceğine yön veren bireysel, sosyal ve kültürel değerleri muhafaza ederek yeni kuşaklara aktarmaktır.

Gelin görün ki eğitim sistemimiz, freni patlamış bir araç gibi ülkemizin sosyolojisini altüst edercesine kontrolsüz bir şekilde yoluna devam ediyor. Bu yüzden toplum yapımız günden güne bozuluyor ve neredeyse tamamen altüst olmak üzere. Bunu iki örnek üzerinden açıklayacak olursak bunlardan ilki bu sistem sayesinde köylerimizin tamamına yakınının boşalmasıdır. İkincisi de çocuklarımızın artık mahalle kültürü denen güçlü, geleneksel bir olgudan tamamen soyutlanmış olarak büyüyor olmasıdır.

Toplum yapısında meydana getireceği derin kırılmalar hesaba katılmadan ve buna dair kalıcı tedbirler alınmadan yürürlüğe sokulan kesintisiz eğitim modeli, gözbebeği evlatlarını bu sisteme entegre etmek isteyen köylü vatandaşlarımızın tamamına yakınını büyük şehirlere göçe mecbur bıraktı. Bu aileler büyük şehirlere tutunabilmek ve orada ayakta kalabilmek adına köydeki verimli topraklarının çoğunu düşük meblağlara satmak zorunda kaldılar. Köy işlerinden sıkılan hanımların bu işe çok hevesli oluşu ise bu süreci olabildiğine hızlandırdı. Köylerimiz bu yolla hızla boşalırken verimli tarım arazilerinin bir kısmı şehir hayatından bunalan ve bir nebze de olsa kaçacak yer arayan zenginlerin eline geçti. Onlar da yoğun işlerinden fırsat bulabildikleri anlarda senede belki bir-iki hafta bu özlemlerini giderebilmek umuduyla buralara görkemli villalar diktiler. Bu köy arazilerinden diğer kısmı da kendisini işleyecek bir el gelir ümidiyle bomboş bekliyor. Bu vahim süreç, ülkenin sosyal yapısını muhafaza ederek üretime katkıda bulunması hayal edilen eğitim sistemimizin bir anda sadece köylerin boşaltılmasına değil kendi verimli topraklarında üretim efendisi olarak yaşayıp aile bütçesine ve ülke kalkınmasına katkı sunan hatırı sayılır bir kesimin şehir hayatında nasıl tüketim kölesi haline dönüştüğünü de çarpıcı bir biçimde izah ediyor aslında.

Yarınlarına güçlü bir şekilde yürümek isteyen bir ülkenin eğitim sistemi o ülkenin toplumsal yapısı dikkate alınarak oluşturulmalıdır. Zira kendi sosyolojisinden ilham almayan, toplumu güçlü kılan unsurları koruyup gözetmeyen ve kendi toplumunun üzerine kurulduğu güçlü sosyal temellere dayanmayan hiçbir eğitim sistemi o ülkenin yarınlarına hizmet etmez.

Eğitim sistemimizin bir çırpıda köylerimizi boşaltması gibi en güçlü sosyal yanlarımızdan olan mahalle kültürünü yok etmesi de toplumsal yapımızda telafisi mümkün olmayan yaralar açıyor.

Bugünkü öğrenci yerleştirme sistemine göre şehrimizin bir mahallesindeki çocuk bir-iki puan daha fazla aldığı için şehrin bir ucuna, o uçtaki çocuk da bir-iki puan daha az aldı diye şehrin diğer ucuna taşınmak zorunda kalıyor. Bu mesafe bazen şehrin büyüklüğüne göre otuz- kırk kilometreyi bulabiliyor. Bu durum hem aileler için çok büyük maddi külfet oluştururken hem şehir trafiğimizin altını üstüne getiriyor hem de çocukları kendi muhitinden başka yerlere günübirlik taşıyarak mahalle kültürünü yerle yeksan ediyor.

Oysa her aile, mahalle kültürünün şemsiyesi altında yeşerip serpilir ve mahallelerimiz ailelerimizin olduğu kadar çocuklarımızın da en güvenilir limanlarıdır. Tarih boyunca çok güçlü toplum yapısına sahip oluşumuzun altında yatan gerçeklerden birisi budur. Bugün ailelerimizde yaşanan hızlı çözülmelerde mahalle kültürümüzün kaybolmasının büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Zira büyükler için komşuluk ve dostluk ilişkileri daha ziyade mahallelerde ısınıp piştiği gibi çocuklar için de en kalıcı arkadaşlıklar mahallelerde kurulup gelişmiştir. Toplumsal yapımız dikkate alındığında normal şartlar altında ülkemizin eğitim sisteminin bu güçlü sosyal yanımızı muhafaza edip geliştirmek üzerine kurgulanması gerekmez miydi? Kaldı ki eğitim ancak toplumun değerlerine ve yaşam biçimine uyum sağlaması amacıyla kurgulandığında o toplumun ahenk ve uyuma katkıda bulunabilir. Eğitim uygulamaları asırlardan süzülüp gelen toplumsal gerçeklikleriyle bağdaşmayan hangi toplum geleceğe istikrar ve düzen içinde yürüyebilir ki? Toplumu oluşturup varlığını sürdürecek bireyleri yetiştirmesi gereken bir eğitim sisteminin yeni kuşakları sosyo-kültürel yapımızdan uzaklaştırması hangi amaca hizmet eder? Bu durumda sosyal yapımızda meydana gelecek riskleri hesaba katmayan bir eğitim sisteminin o ülkenin yarınlarına ne kadar katkısı olabilir?

Eğitim politikaları belirlenirken öz değerlerimize azami dikkat etmenin yanında bu ve benzeri sosyal riskler de hesaba katılmalı, toplum yapımızı zedeleyecek uygulamalardan şiddetle kaçınılmalıdır. 

Eğitim-öğretim işlerinde ülkemizde yıllardır yapılagelen iş, yurt dışında yapılan çalışmaların bilimsel sonuçlarını kopyalayıp enine boyuna düşünmeden, ölçüp biçmeden ülkemizde uygulamaya koymaktan ibarettir. Bu yöntemle ne çağa ayak uydurabiliyor ne de eğitimde sağlıklı bir yol alabiliyoruz. Kaldı ki yukarıda iki örnekte aktarmaya çalıştığım gibi bu yöntem sosyolojimizde telafisi mümkün olmayan tahribatlara neden oluyor.

Unutulmamalı ki dışardan kopyalanarak alınan çalışmalar her şeyden önce o ülkelerin yaşadıkları bazı bireysel ve sosyal süreçlerin sonunda ortaya çıkmıştır. Bizim ise her şeyden önce kendi toplumsal yapımızı dikkate alan milli ve yerli bir eğitim sistemine ihtiyacımız var.

Kaynak: Mürsel GÜNDOĞDU - .maarifinsesi.com

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Güncelleme Değil Reform Bekliyoruz

Güncelleme Değil Reform Bekliyoruz

03-05-2024 - Eğitim

Müfredat taslağı hakkında

Müfredat taslağı hakkında

30-04-2024 - Eğitim