https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-0ab51cdf82.png
Nihat Güç

Filistin’i Konuşmak- 5-

06-11-2023 15:02

Maalesef;

Ortadoğu’da var olan tüm ordular kendi halklarını İsrail devletine ve onların işbirlikçilerine karşı korumak için kurulmuş ve kurgulanmış değildir. Yaşadıklarımız bunu teyit etmektedir. Böyle bir niyetleri de ne yazık ki yoktur. Bilakis Orta doğuda var olan tüm devletlerin orduları İsrail ve işbirlikçilerini Müslüman halklardan, Kur’an ahkamından korumak için kurulmuş ve kurgulanmışlardır. Yaptıkları her eylemin, maalesef Müslümanların önünü tıkamaya yönelik olduğunu görememek körlükten başka bir şey değildir.

Bu bölgede yaklaşık yüzyıldır laiklik adı altında, krallık adı altında, demokrasi adı altında, halkların kendi kendisini yönetmesi gibi Milliyetçilik akımları adı altında uygulanan plan ve projelerin tamamı buna yöneliktir.

Bu yüzden Türkiye’li kimi Müslüman;

“Ah şu Araplar var ya şu Araplar; Müslümanlara, Filistin'e, Filistin davasına, Kudüs’e nasıl da ihanet ettiler. Hiçbirinden bir çıt çıkmıyor. Suspus olmuşlar hepsi. Hiçbirisi İsrail’e müdahale etmiyor. Hiçbiri Filistinli Müslümanlardan yana bir tavır sergilemiyor. Hiçbiri AmeriKAN’a karşı bir tavır gösteremiyor." diyerek söylenip duruyorlar. Bu söylemleri dile getirenlerin bir yere kadar haklı olduklarını söyleyebiliriz. Ancak bu cümle baştan sona Kur’an’a zıt, İslam’la uyuşmayan, Müslüman’a yakışmayan, milliyetçilik ve ırkçılık kokan, Şeytan’ın telkin ettiği bir cümle.

Bu cümle ile Filistin, Kudüs ve Gazze meselesinin sanki sadece Araplara ait bir meseleymiş gibi anlatıyorlar. Bu cümleyle sanki sadece; “Arap olanlar kardeşlermiş” gibi bir durumu ifade ediyor. Bu cümle Ümmet anlayışına, kardeşlik hukukuna da ters bir cümle.

Bu, doğru ve yerinde yapılmış bir tespit değil.

Evet, Arapların Filistin meselesine yönelik yaptıkları bu vahamete, bu başını kuma gömme hadisesine ihanet demek doğru ve yerinde bir tespit. Ancak Arapların bu ihaneti Filistin konusunda dünya Müslümanlarını yani Arap olmayan bizleri temize çıkarmaya, aklamaya ve paklamaya, günahsızlığını ilan etmeye yeten bir çıkarım, Arap olmayanları melekleştirmeye götüren bir sebep değildir.

İslam’a göre sadece; “Araplar değil, tüm dünyalı Müslümanlar kardeştir.”

Bugün Araplar kendilerine düşen görevlerini yapmış, savaşarak İsrail'i, AmeriKAN'ı ve yandaşlarını bir kaşık suda boğmuş olsalardı bile, Türkiye'li Müslümanlar olarak bizler yine de mesul olurduk. 

Biz, bize düşeni yapmak zorundayız.

Yapmamız gerekenleri yapmadığımız vakit, kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirmediğimizden, bize ait olması gereken Kudüs'ü, bizim kardeşlerimiz olan Filistinlileri, Gazelileri savunmadığımızdan, öldürülen kadın ve çocuklar için seferber olmadığımızdan, atmamız gereken bir taşı dahi atmadığımızdan dolayı yine de hesaba çekilirdik.

Unutmayınız ki! Filistin, Gazze, İsrail, ABD ve Münafıklarla işbirliği yapma konusunda hesap kitap kaçınılmazdır. Kim yandaş, kim fondaş ortaya çıkmalı.

Yaptıklarımızın neye matuf olduğu da son derece önemlidir.

Müslümanların yaptıkları her iş, işlem ve eylemden sadece Müslümanlar karlı çıkmalı. Yapılanlardan gayr-ı Müslimlerin değirmenine su taşımak Müslümanlara ait bir durum değildir.

Müslümanların sergiledikleri eylemlerden, ortaya koydukları tavırlardan gayr-i İslami düzenler ve sistemler er ya da geç karlı çıkıyorsa durup düşünmek lazım. Hayata geçirilen, sosyal hayatta uygulanan tüm eylem, plan ve programlarımızı gözden geçirmek, yeniden düzenlemek gerek.

Attığımız taştan, atmayıp elimizde tuttuklarımızdan hesaba çekileceğiz. O halde atarsak da atmayarak bekliyor olsak da Müslümanlar kazançlı çıkmalı. Her iş ve işlemimiz bu yönde olmalı.

Neler Söylendi?