Ben siyaseti Abdülhamid’den öğrendim:
Osmanlı İmparatorluğu'nun 34. padişahı ve 113. İslam Halifesi olan Sultan ll. Abdülhamid Han 10 Şubat 1918’de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Bugün ölümünün yüzüncü sene-i devriyesidir. (Rahmetullahi aleyh)
Almanya İmparatorluğu’nun ilk şansölyesi (Başbakan) Otto von Bismarck şöyle der: ‘’ Ben siyaseti Sultan Abdülhamid’den öğrendim’’ ve yine der ki: ‘’Dünya da 100 gram akıl varsa, bunun 90 gramı Abdülhamid de, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da diğer dünya devlet liderlerinde dir!!!
Sultan ll. Abdülhamid Han tahtta olduğu zaman bu ülke tam 13 milyon kilometre kareydi! Siyasi dehasıyla 33 yıllık saltanatında İmparatorluğu’nun ömrünü yaklaşık 50 yıl uzattığı, çoğu araştırmacı ve tarihçiler tarafından kabul edilmektedir!!!
İttihat ve Terakki zihniyetinin, tahtından ettiği bu büyük sultandan sonra ülkenin başına gelmeyen felaket kalmamıştır. 27 Nisan 1909’da hain bir darbe sonucu tahtından indirilmiş ve Selanik’e sürgüne gönderilmiştir.
Ülke cihan harbine girmiş üyük yenilgiler almış, bu gün dünyanın enerji kaynağı olan petrol kaynaklarının çoğu düşman eline geçmiş ülkenin toprakları işgale uğramış ve 783 bin kilometrekarelik bir ülke haline gelmiştir!!!
O dönem Garp (Batı) kafasıyla yaşayan hemen herkes sultana karşı muhalif durmuş ve tahtından indirmek için elinden geleni yapmıştır. (Sonradan çoğu pişman olmuşlardır)
Sultanın muhalifleri arasında tüm İttihatçılar, Said’i Nursi, (sonradan Urfa’ya dönerken torunlarından helallik isteyecektir) hatta İslamcı şair olarak kabul edilen Mehmet Akif bile vardı.
Bugün, uğradığı büyük iftiralardan biri halkını eğitimsiz ve cahil bırakmasıdır. Hâlbuki durum öyle değil aşağıdaki gibidir.
Türkiye, Abdülhamid Han dönemiyle kıyaslanabilecek bir okullaşma düzeyine ancak 1950'li yıllarda ulaşabilmiştir. Mesela 1895'te TC sınırlarına tekabül eden bölge de bine yakın (835) rüştiye (ortaokul) ve idadi (lise) bulunuyorken, 1923'te bu sayı 95'e düşmüştür. 1895'de ki yüz bine yakın öğrenci sayısı (97.837), 1950-51 sezonunda aşağı yukarı aynı seviyede seyretmektedir (90.356). Öncesiyle kıyasladığımızda Abdülhamid Han döneminde ki eğitim patlaması daha görünür hale gelir. Tahta geçtiği yıl 250 olan rüştiye sayısı 1909'da 900'e, 6 olan idadi sayısı 109'a çıkmıştır. 1877'de İstanbul'da sadece 200 tane modern ilkokul varken 1905'te 9 bine çıkmıştır. Her yıl ortalama 400 ilkokul açılmıştır ki, bu Cumhuriyet döneminde bile kırılamamış bir rekordur!!! (Suffagah)
Kız çocuklarının okutulduğunu gösteren bir resim
(Derin Tarih Dergisinden Şubat 2018 Sayısı)
Sultan Abdülhamid döneminde Hukuk, Güzel Sanatlar, Ticaret, Yüksek Mühendislik, Mülkiye(Siyasal Bilgiler), Maden, Tıbbiye ve Haydarpaşa Askeri Tıp Fakültelerini açılmış, Dârülmuallimât’ı (Kız Öğretmen Okulu) açılmış, Hicaz Demiryolu hizmete girmiş, Hamidiye Kâğıt Fabrikası, Ziraat Bankası kurulmuş, Darülaceze (kimsesizler yurdu) hizmete girmiş, Muhasebat Divanı (Sayıştay) ve daha yüzlerce projeyi hayata geçirmiştir.
Alman yazar Adalbert Graf Sternberg’in de dediği gibi "Bugün bütün her şeyin günahı Sultan Abdülhamid’e yüklenmektedir; fakat tarih onu pek çok şeyden azad edecektir"!!!
Hakikaten de tarih Sultan Abdülhamid Han’ı pek çok şeyden azad etti ve etmeye de devam edecektir!!!
Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın sultanın ölümünden sonra yaşadığı pişmanlık üzerine yazdığı şiirin bir kısmı şöyledir;
Neredesin şevketli Sultan Hamid Han?!
Feryadım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lahza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına.
***
Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek ey koca Sultan!
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyasi padişahına.
***
Padişah hem zalim hem deli dedik,
İhtilale kıyam etmeli dedik,
Şeytan ne dediyse biz beli dedik,
Çalıştık fitnenin intibahına!..
***
Divane sen değil, meğer bizmişiz
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz,
Sade deli değil, edepsizmişiz,
Tükürdük atalar kıblegahına!
***
Bende araştırmalarımın sonucunda diyorum ki eğer Sultan Abdülhamid Han tahtından indirilmemiş olsaydı, bu ülke ya birinci cihan harbine girmez ya da girseydi böyle büyük bir yenilgiye uğramazdı!!!
Gün gelecek Sultan Abdülhamid’i anlamak, her şeyi anlamak olacaktır. Necip Fazıl Kısakürek
Sultan Abdülhamid’i anlamak dileğiyle kalın sağlıcakla
Araştırmacı - Yazar
Ahmet Öztürk