Tedavi amaçlı olarak bal arısı ürünlerinin kullanımı anlamına gelen Apiterapi; çok eskilere dayanan bir alternatif tedavi yöntemidir.
Bu ürünler içerisinde; bal, polen, propolis, arı sütü, bal mumu ve arı zehri en bilinenleridir.
Herşeyde Azametini, ilmini, hikmetini, rahmetini gösteren Yüce Rabbimiz bal arısının zehrinde bile fayda ve şifa lütfetmiştir.
Apitoksin olarak bilinen arı zehri, arının karın boşluğunda yer alan zehir bezlerinde üretilerek, zehir kesesinde depo edilir ve arılar sokma sırasında iğneleri ile bu zehri enjekte ederler. Arı sokması vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir.
Günümüzde arı zehri; canlı bal arısı iğnesi, arı zehri içeren ekstrakların bulunduğu ampüller ve arı zehri içeren merhemler şeklinde kullanılır. Arı zehri etkililiği üzerine yapılan çalışmalarda; MS, osteoartrit (kireçlenme), romatoid artrit (iltihaplı romatizma), diyabet, yaralarda hızlı iyileşme, bağışıklık sistemini güçlendirme, hipertansiyon, migren, epilepsi, otoimmün bozukluklar, bazı kanser çeşitleri, astım, romatizma, felç gibi birçok hastalık üzerinde ciddi olumlu iyileştirici etkilerinin olduğu tespit edilmiştir.
Arı zehri tedavisi; Amerika, Çin, Kore, Rusya, Bulgaristan, Japonya, Almanya, Fransa gibi birçok ülkede uzun yıllardır kullanılmaktadır. Bu ülkelerde arıyla hizmet veren klinikler vardır ve insanlar tedavi amaçlı kendilerini arıya teslim etmektedirler.
Nahl Suresi 68-69. Ayetlerde Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: Ve Rabbin bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine yuvalar edin. Sonra her türlü besleyici ürünlerden ye; Rabbinin koyduğu kanunlara boyun eğerek çizdiği yollardan git!”
Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet (kıvamında bir sıvı) çıkar ki onda insanlara şifa vardır. İşte bunda da düşünen bir topluluk için açık delil bulunmaktadır.
Allah Rasülü (s.a.v)’in bal şerbetini çok sevdiği ve ümmetine de balı tavsiye ettiği birçok hadis vardır:
“Benim nazarımda, lohusaya taze hurma, hastaya da bal gibi şifa yoktur.” (ramuz,378/6)
“Bir kimse her ayda üç sabah aç karnına bal yerse, ebedi surette sıhhate ait büyük bir dert ona isabet etmez.” (ramuz, 442/3)
“Bal, bütün hastalıklara şifadır. Çünkü yetmiş peygamber onun şifası ve bereketine dua etmişlerdir.”
Doğal Bal ile birlikte ve tek başına da çok kıymetli bir besin olan polen, arı kovanlarından alındığında tüm hastalıklarda iyileşmeyi kolaylaştırır. Arıların enzimiyle karışan polen alerjik olamaz. Polen taze olmalı ve sabah aç karnına alınmalıdır. Üzerinden bir sene geçince tüm faydalı özelliklerini kaybeder, alerji yapabilir. Polen, buzdolabında saklanmalı ve kuru olmalıdır, çünkü nemden bozulur. (Aidin Salih)
Arı sütü romatizma, hormon dengesizliği, kansızlık, halsizlik, saç dökülmesi, akciğer, kalp, mide ve bağırsak hastalıkları gibi birçok hastalığa karşı kullanılır. Arı sütü buzdolabında saklanır.
Propolis, arı kovanlarında bulunan kahverengi bir zifttir. Propolis, anjin, diş eti hastalıkları, dış ve iç yaralar, yanıklar, egzama, mantar, basur, kemik hastalıklarında tedavisinde kullanılır. Propolis buzdolabında, serin ve karanlık yerde yıllarca saklanabilir, şifalı özellikleri kaybolmaz. (Aidin Salih)
Bal arısı ürünleri ve zehri ile ilgili kullanımlarda elbette ki alerji kontrolleri çok önemlidir ve ihmal edilmemelidir. Ürünlerin kullanım miktarları ve süreleri ile ilgili uzman danışmanlığı-kontrolü gereklidir.
Sağlıkla kalın..
Emine Aydemir